Pazar, Ağustos 10, 2008

ÇAKILDAK ve ÇAKILDAKÇILAR

Anadolu’da bir söz vardır : “Çakıldakçı”; bu koyunların kuyrukları altında, koyunun pislemeyi yaparken tüm gayreti ile kuyruğunu kaldırma çabasına rağmen yine de tüylere/kıllara yapışıp kuruyan ve oradan da kendi kendine asla düşmeyen pisliklerin (bokların); ki bunlara “çakıldak” denir, temizlenmesi işlemini gerçekleştiren kişiye verilen isimdir ve genellikle bu görev çoban yardımcıları tarafından yerine getirilir. Çakıldakların temizlenmemesi, kırkma denilen koyunun yününün alınması işlemi sırasında yünün/yapağının kalitesinin düşmesi anlamına gelmekte olup mutlaka en azından bahse konu kırkma döneminden önce bile olsa bir kez temizlenmek durumundadır, aksi taktirde yünün/yapağının işlenmesi zorlukları yanında kalite düşmesine de neden olmaktadır. Bu “çakıldakçıların” durumları, sayıları ise de işletmenin büyüklüğüne yani beslenilen koyun miktarına bağlı olup, eğer ailece yapılan bir işlemse çakıldakçılık görevi de ailede genellikle de çocuklara düşen bir görevdir, işletme büyüdükçe de görevler görece profesyoneller tarafından yerine getirilmektedir. Anlaşılacağı üzere; koyunun yününün/yapağısının kalitesinin ve işleme kolaylığının artması için koyunların çakıldaklarının (boklarının) yün kırkma dönemlerinde temizlenmesi gerekmektedir, çakıldakçıların sayıları ve sosyal statüleride koyun sayısına bağlı olup; yukarıdaki yazılan tüm bu işlemleri yerine getiren çakıldakçıların durumunu muzip ve bilge kişiler Anadolu’da; eğer birileri önem vehmedilenlerin arkalarını temizliyorlar ve etraflarında yağcılık yapmak için dolanıp duruyorlar ise, bu kişiler için “çakıldakçı” demişler ve uzun yıllardır bu laf kullanıla gelmiştir.
Bu söz; Yurdumuzun çeşitli yörelerinde, böğrülce ve fındık tazesi gibi meyva-sebzelerden, değirmenlerde bazı uyarıcı görevleri olan ses düzeneklerine kadar çeşitli anlamlarda da kullanılmaktadır. Biz konumuz gereği yukarıda genişçe anlatılan ve yağcı, yardakçı ve erkete rolü için kullanıp, toplumumuzda da bu görevi yerine getiren bazı erbap kişileri tanımlamak için kullanacağız.

ÜLKEMİZDEN 2 PORTRE ve 2 CENAZE TÖRENİ
Ersin Faralyalı,
1966-1991 tarihleri arasında 25 yıl boyunca Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda (EBSO) önce Meclis Üyesi, sonra da 1981-1989 arası sekiz yıl boyunca EBSO Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptı. 1985-1986 arası iki dönem Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı olarak görev yaptı. Faralyalı ayrıca 18 yıl İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Yönetim Kurulu üyeliği ve iki yıl Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Üyeliği görevini yürüttü. Ersin Faralyalı, Dış Ekonomik İşler Konseyi (DEİK) kurucusu ve DEİK Türk-Amerikan İş Konseyi kurucusu ve iki yıl başkanı olarak da görev yaptı. 20 Ekim 1991 seçimlerinde Doğru Yol Partisi (DYP) İzmir milletvekili seçilen Faralyalı, Süleyman Demirel’in başbakanlığı döneminde 49’uncu Cumhuriyet Hükümeti’nde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak görev yaptı.
Hasan Doğan,
Türk iş adamı ve spor yöneticisi. İlk, orta ve lise öğrenimini İstanbul'da yaptı. 1979 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. 1981-1988 arası Koç Holding bünyesindeki Beldesan firmasında pazarlama koordinatörlüğü yaptı.
1988 yılında kurucusu olduğu Ramsey'in genel müdürü oldu. Ramsey Giyim, Gürmen Giyim, Kip-Teks Konfeksiyon ve Star Medya Yayıncılık yönetim kurulu üyesiydi. Ayrıca, İstanbul Sanayi Odası Meclisi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği sanayi konseyi ve Beşiktaş Kulübü kongre üyesiydi.
Evli ve 2 çocuk babası olan Hasan Doğan,
Levent Bıçakçı'nın Futbol Federasyonu başkanı olduğu dönemde federasyonda başkan vekilliği yaptı. 14 Şubat 2008 tarihinde yapılan Futbol Federasyonu Olağanüstü Genel Kurulunda inanılmaz bir gerici-yobaz dayatma ve bu dayatmacıların erketeleri sayesinde, Haluk Ulusoy yerine başkan seçildi.

ERSİN FARALYALI CENAZE TÖRENİ
Tedavi gördüğü hastanede önceki gün vefat eden eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersin Faralyalı 'nın cenazesi, İzmir 'de toprağa verildi.
Ersin Faralyalı 'nın cenaze namazı, Bostanlı Beşikçioğlu Camisi 'nde kılındı. İkindi namazının ardından kılınan cenaze namazı öncesi, Faralyalı 'nın oğulları Serdar ve Ahmet Faralyalı taziyeleri kabul etti.
Cenaze törenine, Ersin Faralyalı 'nın yakınlarının yanı sıra İzmir Valisi Cahit Kıraç , Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu , Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak ,
Emniyet Müdürü Halil Çapkın, eski bakanlardan Işın Çelebi , Ekrem Pakdemirli , Hasan Denizkurdu , Işılay Saygın ve Faralyalı 'nın dünürü iş adamı Aydın Doğan ile Mehmet Ali Bayar , Mehmet Ali Yalçındağ , Ertuğrul Özkök , Ali Sabancı gibi isimler de katıldı. İzmir iş dünyasının yoğun katılım gösterdiği törende gazetecilerin sorularını yanıtlayan Faralyalı 'nın eşi Elif Faralyalı , "Dünya ve Türkiye bir değerini kaybetti. Üzüntümü anlatacak kelime bulamıyorum. Yanımızda olanlar bize kuvvet veriyor" dedi. Faralyalı 'nın cenazesi daha sonra , Soğukkuyu Mezarlığı'ndaki aile kabristanında defnedildi. Cenaze töreni sırasında, eski Çiğli Belediye Başkanı Tevfik Alyanak baygınlık geçirdi.

HASAN DOĞAN CENAZE TÖRENİ
Kalp krizi sonucu hayata veda eden Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan (52), devletin zirvesi, ailesi, spor dünyası ve sevenlerinin katıldığı cenaze töreninde gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı.
Doğan, Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu sevenlerinin omuzlarında cenaze arabasına kadar taşındı, başta eşi ve kızı olmak üzere, gözyaşları arasında toprağa verildi.
Bodrum'da pazar günü geçirdiği kalp krizi sonucu 52 yaşında vefat eden Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Hasan Doğan, dün devlet zirvesinin de katıldığı cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine katılanlar arasında milli takım forması giyenlerin de olduğu görüldü. Hasan Doğan için, önce, 143 gün süreyle başkanlık yaptığı TFF'nin İstanbul 4. Levent'teki merkez binasında tören düzenlendi. Fatih Camii'ndeki cenaze törenine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çok sayıda bakan, milletvekili ve siyaset adamıyla, spor, iş ve sanat çevresinden birçok kişi katıldı.

2 yaşam, 2 kariyer, 2 devlet hizmeti, bir tarafta beğensekte beğenmesek te önemli bir kariyer diğer tarafta ise fasulye gibi sırık olmaksızın tırmanamayan bir kariyer... Her iki şahsiyet bir gün ara ile vefat ediyor ve cenazeler aynı gün kaldırılıyor ama biri için basında inanılmaz bir faaliyet diğeri için kıyıda 2 cümle...
Hasan Doğan bügünkü iktidarda bulunanlar yerine herhangi başka birileri olsa asla ve kata bu bilinmişlik düzeyine kendisini getiren Türkiye Futbol Federasyon başkanı olamayacak çünkü futbolun içinde yine bugünkü başbakanın sayesinde ve ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi futbol klübünde çok istediği için kendisi kırılmayarak o da ayıp olmasın kabilinden kendisine tevdi edilen yöneticilik sayesinde... Haa Beşiktaş genel kurul üyeliği de maalesef her Koç Holding bu düzeyde çalışanının nerede ise mecburiyetten oluşmuştur. Gelelim Levent Bıçakçı federasyonundaki asbaşkanlığına onuda yine bahse konu ilişkileri neticesinde ve AKP hükümetinin hayatının her alanı AKP’lileşmelidir görüşünden başka birşey değildir. Türkiye onu önce ve asıl başbakan Erdoğan'ın yakın arkadaşı olarak tanıdı, Başbakan Erdoğan ve ailesi Ekinlik adasındaki tatillerinde Hasan Doğan'ın eniştesi aynı zamanda Ramsey firmasından ortağı Remzi Gür'ün villasında kalıyorlar. Remzi Gür ile daha önce denedikleri elektronik işinde de dayanak ve destek olmadığı için çuvallamışlardı, Remzi Gür başbakan'ın çocuklarına yurtdışındaki okul masrafları için burs veren kişi olup Dışişleri bakanı Ali Babacan`ın baldızı Didem Yurter, oğlu Ömer Gür ile evli ve görüleceği üzere ilişki sadece din-tarikat ortaklığı değildir.

Her ikisine de siyasi ve sosyal olarak çok mesafeli olmam bir kenara; tanınmışlıkları ve kariyerleri ölçüsünde basında yer almamalarıdır konu ve asla; vefat etmiş her iki kişinin arkasından saygısızlık olarak algılanabilecek şekilde konuyu uzatmak istemiyorum ama; birisi sadece Başbakan’ın arkadaşı olması hasebiyle buralara gelebilmiş kişinin cenazesi için bu kadar büyük şamata koparan basın; bugüne kadar kendilerine herşey denilmiş olan önemi kendilerinden menkul basın mensupları için ilave bir sıfat verebilmek adına tüm bu detaylar verilmiştir. Bugüne kadar; mütareke basını, Ali Kemal’in güncelleri, Batılı otoritelerin erketeleri, basın yoluyla nemalanlar vb. gibi daha yüzlerce olumsuz sıfata muhatap olanlara yeni bir sıfat eklemek içindir.
Buradan ilan ediyorum; basının çok önemli bir bölümü bir kez daha bu olay nedeni ve vesilesi ile anlaşılmıştır ki; Anadolu’da bu kabil insanlar için kullanılan “çakıldakçılar” sıfatını da almalılar. Bu konuda çakıldak kim gibi sorduğunu duyuyorum ama kusura bakmayın onuda siz anlayıverin gayri...

1 yorum:

Lem-Tanga dedi ki...

Misafir - ÇAKILDAKÇI

ÇAKILDAKÇILIĞIN KÖYDEN ŞEHİRE GÖÇ İLE YENİ BİR BOYUT KAZANDIĞINI GÖRÜYORUZ.GÜNÜMÜZDE DE SINAN ÇETİN İLE DORUĞA ULAŞMIŞ GİBİ .SİNAN BEYE BAŞARILAR DİLİYORUM.DURMAK YOK SİNAN TOPLADIĞIN ÇAKILDAKLARLA BONCUK VE KOLYE KOLLEKSYONU YAP,FİLMLERİNDEDE SANATÇILARIN BOYNUNA TAKTIRIRSIN.SELAMLAR

ODA TV'YE SİNAN ÇETİN İÇİN EKLEDİĞİM YORUM
AŞAĞIDAKİ LİNKTEDİR
http://www.odatv.com/n.php?n=cillerciyken-abdullah-gulcu-olan-yonetmen-kim--0902101200
SELAMLAR