Çarşamba, Nisan 09, 2008

BİR KURULUŞ BİR ÜNİVERSİTE BİR BÖLGE ve BİRÇOK ADAM-1

JINSA – EXETER – ORTADOĞU ve TÜRK POLİTİKACILARI
JINSA ( Jewesh Institute for National Security Affairs – Yahudi Ulusal Güvenlik İşleri Enstitüsü); kol kola iç içe geçmiş CIA ve MOSSAD yapılanması ve aynı zamanda lobi kuruluşu, Rand Corparation, BESA Center strateji kuruluşlarının katkısı ile etkisi artan biçimde devam etmektedir. JINSA Çevik Bir’e liderlik madalyası, İsmail Hakkı Karadayı’ya liderlik madalyası, Mesut Yılmaz’a liderlik madalyası, Tayyip Erdoğan’a cesaret madalyası verdi. (Aslında JINSA nın lobi ortağı AJC tarafından verildi) ve ayrıca Mehmet Emin Karamehmet’e seçkin lider madalyası verdi.
EXETER Üniversitesi; öğrencilerinin önemli bir çoğunluğu ortadoğu ve müslüman ülkelerden gelen ve ülkenin yönetiminde yer alması açısından gelecek vadeden akademisyenler ve politikacılardan oluşan ve İngilizci yetiştiren bir eğitim kurumudur. Bu üniversiteden mezun olanların büyük bir çoğunluğu İslam Kalkınma Bankasında çalışarak İngiltere’nin emperyal politika uygulamaları adına İslamcı görünüşleri altında ziyadesi ile görev yapmaktadırlar. Ayrıca Exeter Üniversitesi bünyesinde “Kürt Araştırmaları Enstitüsü” olan tek yüksek öğretim kurumu olup bünyesinde Arap ve İslami Araştırmalar Enstitüsü de bulunmaktadır. İngiliz istihbarat örgütlerinin; müslüman ülkelere ve de özellikle de ortadoğudaki görevlere gönderilecek ajanlarının önemli bir bölümünü bu Üniversiteden seçtiği hatta herbirini kendi ülkelerinde tespit ederek bu Üniversitede eğitim görmesini sağlamakta olduğu herkesin malumudur. Diğer taraftan Müslümanlar ile Kürtler üzerine uzmanlaşması kararlaştırılan ve uzun vadede İngiliz ajanı gibi çalışması planlanmış olanlarda bu üniversitenin hocaları tarafından eğitilirek yüksek lisans ve doktora diplomaları ile taltif edilirler ki, kendi ülkelerinde çok kolayca bir takım üst görevlere getirilsinler ve planlanan fayda temin edilmiş olsun. Bu kapsamdan sayılmak üzere “İslam Kalkınma Bankası” üst düzey çalışanlarının hemen hemen tamamı bu üniversitede; gerek lisans, gereksede lisans üstü, rahle i tedris eylemişlerdir. Bu konuda Ülkemiz incelendiğinde ilaveten; Abdülkadir Aksu’nun İçişleri bakanlığı dönemlerinde hatırı sayılır ölçüde emniyet müdürü, kaymakam ve adaylarının bu üniversitede lisans üstü eğitim aldığı görülecektir. Bahse konu zevat ile ilgili olarak bu yazı dizisi kapsamında; ilişkileri, etkinliklikleri ve etkileri ile birlikte yer almaları sağlanacaktır. Ama asıl kimler yer alacaktır diye baktığımızda ilk elde sayılabileceklerden; Abdullah Cumhur Gül, Mehmet Şimşek, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğu, Gazeteci Fehmi Koru, Kayseri Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Şükrü Karatepe gibi necip Türk milleti büyükleri bulunmaktadır.
JINSA ve EXETER Üniversitesi arasındaki bağ direk olmamakla birlikte, Gerek ABD ve İngiltere, gerek özellikle ABD de konuşlanmış lobi kuruluşları ve yine A.B.D. de konuşlanmış Milletlerarası Endüstri İlişkileri Cemiyeti ile Milletlerarası Müslüman Sosyal Bilimadamları Cemiyeti gibi teşkilatlar, gerek Milletlerarası İslam İktisatçıları Cemiyeti gibi uluslararası Müslüman teşkilatları üzerinden, gerek Türkiye Milli Kültür Vakfı, İlim Yayma Vakfı, Aydınlar Ocağı, İslami İlimler Araştırma Vakfı gibi yerel teşkilatlar üzerinden tam anlamı ile bir biat kültürü çerçevesinde bağlar kurulmakta ve beklentiler ve planlar çerçevesindeki işlemler gerçekleştirilmekte olup gayeye yönelik asıl gayretinde dinler arası diyalog için çaba sarfeden kuruluş ve kişilerindir. Bu konu ile ilgili basında çok miktarda açıklama, yazı veya yazı dizisi bulunması nedeni ile mezkur konu bu yazının konusunu kapsamamaktadır. Şu kadarını söyleyeyim ki çok merak edenler yukarıda adı zikredilen zevatın ve yönetimlerinde bulundukları teşkilatların üzerinden nasıl ilişkiler oluşturduklarını izlerlerse durumun ne kadar açık olduğunu hemen farkedeceklerdir.
Bu yazı dizisinin ilk konuğu da T.C. 60. Hükümette Devlet Bakanı olan Mehmet Şimşek olacaktır.
Mehmet Şimşek, 1 Ocak 1967'de Batman İli Gercüş İlçesi Arıca Köyünde doğmuş. İlk ve Orta öğretimini yörede tamamladıktan sonra, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümünden mezun olmuş aynı fakültede yaklaşık bir yıl araştırma görevlisi olarak çalıştıktan sonra burslu olarak Yüksek lisansını finans ve ekonomi dalında İngiltere'de Exeter Üniversitesinde tamamlamış ve Türkiye’ye dönmüştür. ABD Büyükelçiliği’nde kıdemli Ekonomist olarak Ekonomi üzerine analizler yaparak çalışmaya başladı. 1. Körfez Savaşı sırasında Türkiye’ye sığınan peşmergelerle, orada insani yardım adı altında görevli ABD askerleri arasında ABD Büyükelçiliği görevlisi olarak ve asıl önemlisi o yıllarda basından hatırlanacağı üzere gazetelere çarşaf çarşaf verilen “Kürtçe- İngilizce” bilen eleman aranıyor ilanlarından işe aldığı yüzlerce yardımcısı ile birlikte tercümanlık yapmış ve bu işleri kotararırkende bölgeyi her anlamda tanımış ve yörede kalıcı ilişkiler oluşturma fırsatı bulmuştur.. Bu tanıma konusunda geliştirdiği özellikleri sayesinde yine basında kısa süreli de olsa çokça fırtınalar kopartan ve yörede Saddam saldırısı karşısında sıkışan ve sayıları yaklaşık 3.500 ile 5.000 civarında olduğu söylenen CIA ve ABD ajanı niteliğindeki yerel insanın çok kısa bir süre içerisinde ve ağırlıklı olarakta helikopterler kullanılarak tahliye edilmesinde üstün gayretler göstermiştir ki bu tahliye edilenler ABD tarafından eğitilerek bilahare daha donanımlı olarak bölgeye 2. körfez savaşı sırasında gönderilmişlerdir, kendileri için bu önemde görev üstlenmiş kişileri asla unutmayan ve terketmeyen kadirşinas ABD yönetiminin sayesinde ABD ye yerleşmiş ve kısa süreli de olsa kariyerinin yıldızları arttıracak mevcut olanlarını ise parlatacak olan Newyork’taki UBS Bank ta hisse senedi analiz departmanında görev almıştır.
Bilahare İstanbul’a dönerek Deutsche - Bender Menkul Değerler’de iki yıl çalıştıktan sonra, Dünyanın önde gelen yatırım bankalarından birisi olan Merrill Lynch'te çalışmaya başlamış ve 2000 yılı yazında başlayan Merrill Lynch döneminin ilk günlerinde Mehmet Şimşek'in sorumluluk alanında Türkiye, Yunanistan, Mısır ve İsrail’i içeren Akdeniz bölgesi, 2001'in ortasından itibaren de sorumluluk alanına Rusya, Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti de eklenerek 2005 yılı sonunda Merrill Lynch'in Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Bölüm Başkanlığına getirilmiştir. Bir aralarda da adı Merkez Bankası Başkanlığı içinde geçmiş olmasına rağmen eski Cumhurbaşkanını aşamamışlar ve öyle olmazsa böyle olur desturu ile de 22 Temmuz 2007 seçimlerinde AKP den milletvekili olmuş ve derhal parlak kariyerine uygun olarakta Devlet Bakanlığı görevini üstlenmiştir. Merrill Lynch bu eski çalışanını unutmadığı içinde daha önceden raporlar hazırladığı Sabah-ATV grubunun satışı konusunda kendisinden hizmet ve servis almış ve Abdullah Gül ile görüşerek kendisine verilen hedef doğrultusunda aracılık etmesini istemiştir.
Kendisini “kültürel anlamda muhafazakar-demokrat, ekonomik anlamda ise radikal-liberal ve politik anlamda da kendini merkezde” tanımlayan, aslında ne olduğu için de bu tür parlak ve cafcaflı laflar gerekmeyen ve tamda kariyerinden gelen misyonunun yansıttığı biçimi ile görev üstlenen bu bakanımızın hayatından da görüleceği üzere; İslami kesim – Exeter Üniversitesi – İngiltere – ABD ve ABD konuşlu JINSA destekli lobi kuruluşları vasıtası ile, Ortadoğu ve İslam dünyası üzerinde mezkur adreslerdeki mahfillerde senaryosu yazılan oyunlar mezkur zevat üzerinden sahne almaya devam etmektedir.

Çarşamba, Nisan 02, 2008

Sn. Aydın KORKMAZ

Gazetenizin "Özelden Genele" adlı köşenizde "Eylülistler, Eylülzedeler ve de Eylülzadeler" başlıklı yazınızı, gazetenizi takip etme olanağım olmadığından bir dost aracılığı ile; adımın yazıda konu edilmesi nedeni ile öğrenmiş bulunmaktayım. Adımın tarihe not düşmek adına, eylülzedeler bölümünde bulunması nedeni ile tarafınıza teşekkür eder ve zade olmaktansa zede olmanın şerefini de ayrıca halen yaşamakta olduğumu da iftiharla belirtmek isterim.

Ancak; özellikle belirtmeliyim ki; zedeler bölümüne dönemin eylülist yada özentilerini muhtemelen de sehven mağdur gibi alınmış olması, o grupta yer alması gereken insanlara ayrılacak satır ve sutunları azalttığı gibi ayrıca da zor duruma sokabileceğini düşünmekteyim. Çünkü; bugün artık ipliği "susurluklarda" pazara iyice çıkmış ilişkilerin ürünü yada destekçisi olan bu kişilerin bir kısmı; o dönem mücadelelerinin tarihe hemde haksız olarak basit birer "sağ-sol kavgası" olarak geçmesi için çalışmış oldukları halde, yurdunu sevmekten başka hiç bir hedefi olmayan insanları komünist olarak göstererek hedef yaptıkları halde, insanların en temel haklardan mağdur edilmelerinde rol almış oldukları halde, belediye hizmetlerinden tutun her türlü kamu kurumundan sunulan ve her vatandaşın salt vatandaş olmalarından ötürü üstelikte bu hakkı elde etmek için vergi vermelerine rağmen, hak sahibi olduğu hizmetleri almarını engelledikleri halde, yazınızı bağladığınız yeni anayasa düzenlemelerindeki beklentilerinizin karşılanması dileğinde olduğu haslete ters düşecek şekilde 12 eylül anayasasının kabulu için gösterdikleri amansız çaba da çok açık olduğu halde, tarafınızca "zedeler" bölümünde değerlendirilmiş olması olsa olsa sırf şekil mağduru olmalarından ötürüdür umarım ve onlar asla zedeler bölümünde anılmayı hak etmemişlerdir.

Bu vesile ile yayın hayatınızda başarılar dilerim.
Saygılarımla;