Pazartesi, Aralık 15, 2014

FESTİVALLER KENTİ ADAYI ÇEŞME

2014 seçimleri öncesi, O zamanki Alaçatı, şimdiki Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç ile seçilmesi halinde, neler yapmayı planladığı üzerine ettiğimiz sohbetlerin bir bölümünde, Çeşme’nin bir festivaller kenti olacağını ısrarla ve bıkmadan tekrarlayarak, şüphe ile karşılandığı hallerde de, büyük bir inanmışlık ve kararlılık göstererek, Çeşme yarımadasının değişik bölgelerinde yapılacak ve sonuçta da “meşhur Alaçatı ot festivali yanına, 8 adet yeni festival daha ilave ederek, 9 merkez, 9 marka, 9 festival diye yola çıktık" iddiasını hep göstermiş idi… “İlgili bölgenin kendine has özelliklerini öne çıkaracağız, örneğin “Germiyan Ekmeği” meşhur, neden onun üstüne bir festival olmasın, hiçbir festival hormonlu olmayacak, hepsi yereli yansıtacak” diye her fırsatta tekrarlaya gelmiş idi.

Evet; “Germiyan Ekmek Festivali” diye düşünülürken; “Germiyan Yöresel Lezzetler ve Sağlıklı Yaşam Festivali” gibi sadece adı değil içeriği de son derece zengin ve bir o kadar da yapaylıktan uzak ancak en önemlisi de yöre insanını da işin içine çeken hatta başrole oturtan bir sonuç oluşturulmuştur. Kendisine, yerel ve geleneksel yöntemlerle, doğal ve katkısız ekmek yapımını hedef seçerek yola çıkan, henüz yaygınlaşmamış ya da yeterince bilinemeyen yerel gastronomik zenginliklerin ortaya çıkarılmasına ve yerelden genele taşınabilmesine, tıpkı Alaçatı Ot Festivalinde olduğu üzere, aracılık etmiştir ve görünen o ki yıllar içerisinde daha da büyük önem kazanacaktır. Çeşme Belediyesi sponsorluğunda; “Alaçatı Sanat ve Kültür Derneği”nin, titiz ve başarılı çalışmaları ve “Bereketli toprakların büyüsü” sloganı ile yola çıkan festival daha ilk yılında, unutulmaya başlamış bazı yerel lezzet ve tatların yeniden güncellenmesi ve toplumsal değer ve kültür haline dönüşmesinin umudu olmuş gibi görünmekte olup, ilgili içerikle birlikte bu yöreden genele oluşacak bir farkındalık oluşturmaktadır. Her yıl 24–26 Ekim tarihleri arasında tekrarlanması planlanan bu festivalde, yöre halkı ile üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve nihayetinde yurdun çok çeşitli yerlerinden gelecek katılımcılar buluşacak; kapsamlı ve renkli ve bir o kadar da öğretici ve geliştirici hatta yöre halkı açısından teşvik edici bir faaliyet haline bürünecektir, görünen o. Tüm bu başarılı çalışmayı düşünen ve uygulayanlara teşekkür edilmelidir. Yöresel gıda ürünleri tanıtım ve satış stantlarının açılışı, basın toplantısı, geleneksel yöre giysileri ve fotoğraf sergisi, geleneksel ekmek yapım ve mutfak gereçleri sergisi, ekmek yapımı atölyesi, ekmek yarışması, ev sabunu yapımı atölyesi, kopanisti yapımı atölyesi, söyleşiler, konser ve geleneksel Yörük kına gecesi ve nikâhı ve düğün yemeği gibi içeriklerle donatılmış bu festivalin gelecek yıllarda daha çok başarılı olması, Çeşme Turizmine çok ciddi bir katkı oluşturacaktır. Ayrıca; yapılan ekmek pişirme yarışmasında; “Nohut ekmeği” ile “Ekşi maya ekmeği” gibi unutulmaya yüz tutan geleneksel ekmekler de yeniden hatırlanmıştır. Ancak bana göre; Germiyan ekmeği dışında 2 ürün mezkûr festivale damga vurmuş ve ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtıma sunulmuştur, biri “Hurma zeytin” ve diğeri de “Kopanisti peynir”. Ekolojik koşullarda ağaç üzerinde tatlılaşarak, kahverengi renk alan, dalından düştüğü anda yenilebilecek mükemmel bir lezzete sahip ve canım yurdumda sadece Karaburun-Urla-Çeşme üçgenine bahşedilmiş bir zeytin olan Hurma zeytin ile keçi sütünden üretilen, üretim sürecinin uzunluğu ve meşakkatinin çokluğu nedeniyle, sadece evlerde üretimi sürdürülen ve peynirin, peynir suyu ile fermante edilmesiyle “acı ve kokulu peynir” olarak bilinen kopanisti peyniridir.

Bilindiği üzere daha önceleri; yine Alaçatı Belediyesi öncülüğünde organize edilen “Alaçatı Ot Festivali” 5 yıl önce temelleri atılmış olup, artık 3 günlük süren festivalin izleyicileri 50.000 ler düzeyine ulaşmıştır. Çevre, doğa, ekolojik tarımın öneminin her geçen gün arttığı dünyamızda doğal beslenmenin önemine dikkati çekmek, diğer taraftan yerelin demografik yapısını önemli ölçüde yansıtacak yerel beslenme kültürünü ve birikimini, genele tanıtmayı amaçlamış bir çalışma idi… Artık tecrübesi ve sonuçları itibariyle her geçen gün yeni açılımlar ve gelişmeler kat edilecek gibi görünen mezkur festival, çok yakında klasik olarak anılacaktır herhalde…

Ayrıca; açık deniz balıkçılığının en önemli gövde gösterisi haline gelen ve her ne kadar da zengin insanların ithal edilmiş festivali görüntüsünde de olsa,  “Alaçatı Sportif Balık Avı Turnuvası” geniş ölçüde kabul görmüş ve izleyici bulmuş, rüzgârın hiçbir şey esirgemediği Alaçatı’da “uçurtma festivali” ve “Uluslararası Kaybolan Lezzetler Festivali” de ciddi mesafeler kat edilmiştir.

Şimdi; yine Çeşme Belediyesinin öncülüğünde, Çeşme Kent Konseyi, Üniversiteler, Çeşme Ortak Yaşam Platformu, Ovacık Köyü Muhtarlığı ve Ovacık'lı üreticilerin ortaklaşa düzenlemeye hazırlandığı, “Ovacık Tarımsal Kalkınma Projesi” adı ile yeni bir festival düzenleneceğinin duyurusu yapılmıştır. Umuyor ve bekliyoruz ki, bu da diğer öncüleri ve benzerleri gibi uzun vadeli olur, bir taraftan üreticiye katkısı ve diğer taraftan da yerel değerlerin ulusal ve uluslararası düzeye taşınması işlevini gerçekleştirir. Amacı ise, ilgililer tarafından yapılan duyuruda; yereldeki lezzetli ve nadide ürünlerin, şifalı bitkilerin, yöreye has hayvanların yetiştirildiği tarımsal alanların korunması, organik tarımsal uygulamaların ve üretimlerin daha verimli ve sağlıklı sürdürülebilmesi, yörenin ürünlerinin korunması ve geliştirilmesi, yerel tohumlarla üretim yapılmasının temini, olarak açıklanan bu projenin de başarılı olacağı görünmektedir.  

Bakmayın siz; bazı münafıkların, İtalya “San Remo Festivaline” rakip bir festival devraldılar ama onu düzenlemeyi iptal edip yerine bu tür festivalleri düzenliyorlar gibi savlarla, festivallerin başarısını küçümsediklerine hatta itibarsızlaştırmaya çalıştıklarına, verilebilecek en doğru kararın bu olacağını artık “sağır-kör sultan” bile görmüştür. Yereli yansıtmayan hiçbir şeyin, yerelin insanına bir şey katmayacağı, hatta deyim yerinde ise, taşıma su ile değirmen dönmeyeceği atasözü mucibince ve sadece eğlence dünyasına yönelik sabun köpüğü misali elit birkaç konser ile konunun geçiştirilmeyeceği açıktır…

Hiç yorum yok: