Cumartesi, Eylül 19, 2015

KENTLERİN YAYALAŞTIRILMASI


Ülkemizin içinde bulunduğu kentleşme süreci; hayatın diğer alanlarındaki gibi, ne yazık ki, insanı öne al(a)mayan, arabesk bir gelişim gösteren ve kentlerin artan nüfusunun kentsel mekanlar olan yayalaştırılmış alan arayışlarının arttırmasına rağmen, taşıt ulaşım ve trafiğini düzenlemeye yönelik şekillenmektedir. Kent ölçek ve dokusunu ihmal eden bu anlayış, taşıt araçları ve ulaşımı öncelikli bir ulaşım ve ulaştırma mühendisliğine evrilmiş durumdadır. Kentler açısından, bir yenilenme ve yeniden yapılanma süreci sayılabilecek “kentlerin yayalaştırılması” öngörülü projelerin artması, bu anlamdaki bilinç artışı ile birlikte doğru orantılı ilerlemektedir ve ilerleyecektir. Hayatın total olarak ticarileştirilmesi sürecinde, cazibe alanlarının doğru ve isabetli tayin edil(e)memesi, ticaret yapılıyor olmasının tapınılır duruma gelmesi, kent yaşamında insanı geri plana itmektedir, varsa yoksa daha çok, daha çok nasıl para kazanılır... Yaya ağırlıklı ulaşımın zorunlu ve gerekli olduğu kentlerde, maalesef mevcut durum içinde, halkın toplu kullanımına tahsis edilecek yeni yerler ihdas edilmesinin, imar ve mülkiyet mevzuatı açısından zorluğu ortada olup, bu kabil kullanımlara yönelik alternatif alanlar içerisinde hemen öne çıkan, konut alanlarında çocuk oyun yerleri teminine ve ticari alanlar içerisinde daha dinamik ama daha güvenli bir ticaret ve temaşaya yönelik, taşıt trafiğinin süreli durdurulması kaçınılmaz olup, daha estetik, daha ekolojik bir kent oluşumuna katkı sunar, aynı zamanda daha katılımcı ve daha paylaşımcı bir toplum yaratmanın en önemli öğesini de oluşturur...


Yayalaştırmanın; kent açısından, yeniden yapılanma, kentsel yenileme ve yenilenme programı olarak geliştirilmesi noktasında, kent içi yollarda mezkur amaca yönelik planlama, yolların yayalaştırılması, yaşanabilir ve dinamik yollar yaratmanın yanı sıra daha estetik bir kent yaratma adına, perakende ticaretinin arttırılması, kent merkezindeki insan hareketliliğinin arttırılması, kent merkezindeki erişimin kolaylaştırılması, kirlilik ile mücadele, kent merkezi imaj arttırılması, yaya faaliyetlerinin ve güvenliğinin geliştirilmesi, kentin sosyal imajının arttırılması, sokakların etkinliklere açılması ve insanın etkinliğe erişiminin kolaylaştırılması, kentin saygınlığının artırılması, insan-çocuk-sokak ilişkisinin geliştirilmesi, çevresel eğitimin yükseltilmesi vs. vs. açılarından kaçınılmazlığı ortadadır.



Çeşme’nin bir vadedir, kısım kısım da olsa etkili ve kararlı bir biçimde sokaklarında yayalaştırılması projeleri, hayata geçirilmekte ve halkın olumlu yaklaşımı ile karar alıcıları da devamı konusunda cesaretlendirmektedir. Alaçatı’nın taşıt trafiğine süreli olarak uzun yıllardır kapalı olması, ticaret, temaşa, eğlence ve sosyal yaşama nasıl katkı sunmuştur, uzun uzun anlatmaya gerek, bilenler bilir... Çeşme’nin “Old Bazaar”ı, Hurmalı Caddesi (İnkilap Caddesi) aynı şekilde, süreli taşıt trafiğine kapatılarak, canlanmış bir sosyal ve kültürel yaşama, ticaretin daha güvenli yapılıyor olmasına, gürültü kirliliğinden kurtulmaya, kentsel erişimin kolaylaşmasına, vs. vs. evrilmiştir...


En son yayalaştırma projesi olarak gerçekleştirilen; Çiftlik Mahallesi (Çiftlikköy) merkezi uygulaması, geç kalınmakla birlikte, nihayet bu sezonun son ayında, başlamıştır. Çiftlik Merkezde; yaşanabilirliğin arttığı, yayanın rahat dolaşabildiği, yaya güvenliğinin arttığı, taşıt gürültüsünün bitirildiği, eksoz gazının etkisinin kırıldığı, sosyal canlılığın arttığı ve bu nedenle de yaşam kalitesinin artmasına katkı sağlayan bu uygulamanın, genellikle vatandaşlar arasında memnuniyet yarattığı söylenebilir. Yukarıda bayağı detaylı verilen gerekçelerden ötürü, taşıt trafiğinin süreli durdurulması ve sokakların yayalaştırılması projelerinin artması çalışmaları yaptığını bildiğimiz Çeşme Belediye’sine  şimdiden bu çalışmalarında kolaylıklar diliyoruz.


Ancak, Çiftlik Merkez’deki yayalaştırma girişiminin, bir tarafı ile “Çiftlik Plajına” kattığı değer ve hareketlilik, diğer tarafı ile de, taşıt trafiğinin mütekamilen yönlendirilmemesi ve diğer rahatlatıcı önlemlerin ve bölümlerinin planlanmamış olması nedeniyle, ciddi sıkıntılara hatta yer yer taşıt sahiplerinin kızgınlıklarına ve kavgalarına neden olmuştur. Genellikle tüm toplumuzda varolan davranış biçimi burada da, kendini göstermiş, “yasak” tespit ve tayin edilmiş, ama alternatifi ya da yerine ikame olunacak davranış, usul ya da yöntem tespit ve tayin edilmemiş, taşıt trafik yönlendirilmesi için yeterince trafik işareti yerleştirilmemiş hatta yer yer eski yönlendirme levhalarının kaldırılmaması nedeniyle de, özellikle de tatil günlerinde tam bir curcuna yaşanmıştır.
Çiftlik Merkezde; gerek sürekli yaşayanlar ve işletme sahipleri gerekse de yaz süresince yaşayanların önemli bir bölümünün, merkez plaja erişim güvenliğinin artması, görsel kalitenin artması, yürünebilirliğin artması, caddenin genel görüntüsünün daha estetik ve ekolojik hale gelmesi, işletmelerin konuklarına daha gürültüsüz bir ortamda hizmet verebiliyor olmaları açısından memnun olduklarını ancak bu tür kararların hayata daha kolay geçebilmesi, daha çabuk uygulanabilir ve memnuniyetin daha yüksek hale gelmeleri açısından, karar süreçlerine mezkur kesimlerin etkin bir biçimde muhakkak katılması gerektiğini belirtmekte olup, düşüncemize göre de, bu katılımın temini için Çeşme Belediyesi’nin anketler ya da mini referandumlar uygulaması ile daha etkin, daha yaygın, daha adil ve demokratik hale geleceği kesindir.

Hiç yorum yok: