Ülkemizin
içinde bulunduğu kentleşme süreci; hayatın diğer alanlarındaki gibi, ne yazık
ki, insanı öne al(a)mayan, arabesk bir gelişim gösteren ve kentlerin artan
nüfusunun kentsel mekanlar olan yayalaştırılmış alan arayışlarının arttırmasına
rağmen, taşıt ulaşım ve trafiğini düzenlemeye yönelik şekillenmektedir. Kent
ölçek ve dokusunu ihmal eden bu anlayış, taşıt araçları ve ulaşımı öncelikli
bir ulaşım ve ulaştırma mühendisliğine evrilmiş durumdadır. Kentler açısından,
bir yenilenme ve yeniden yapılanma süreci sayılabilecek “kentlerin yayalaştırılması” öngörülü projelerin artması, bu
anlamdaki bilinç artışı ile birlikte doğru orantılı ilerlemektedir ve
ilerleyecektir. Hayatın total olarak ticarileştirilmesi sürecinde, cazibe
alanlarının doğru ve isabetli tayin edil(e)memesi, ticaret yapılıyor olmasının
tapınılır duruma gelmesi, kent yaşamında insanı geri plana itmektedir, varsa
yoksa daha çok, daha çok nasıl para kazanılır... Yaya ağırlıklı ulaşımın
zorunlu ve gerekli olduğu kentlerde, maalesef mevcut durum içinde, halkın toplu
kullanımına tahsis edilecek yeni yerler ihdas edilmesinin, imar ve mülkiyet mevzuatı
açısından zorluğu ortada olup, bu kabil kullanımlara yönelik alternatif alanlar
içerisinde hemen öne çıkan, konut alanlarında çocuk oyun yerleri teminine ve
ticari alanlar içerisinde daha dinamik ama daha güvenli bir ticaret ve temaşaya
yönelik, taşıt trafiğinin süreli durdurulması kaçınılmaz olup, daha estetik,
daha ekolojik bir kent oluşumuna katkı sunar, aynı zamanda daha katılımcı ve
daha paylaşımcı bir toplum yaratmanın en önemli öğesini de oluşturur...
Yayalaştırmanın;
kent açısından, yeniden yapılanma, kentsel yenileme ve yenilenme programı olarak
geliştirilmesi noktasında, kent içi yollarda mezkur amaca yönelik planlama,
yolların yayalaştırılması, yaşanabilir ve dinamik yollar yaratmanın yanı sıra
daha estetik bir kent yaratma adına, perakende ticaretinin arttırılması, kent
merkezindeki insan hareketliliğinin arttırılması, kent merkezindeki erişimin
kolaylaştırılması, kirlilik ile mücadele, kent merkezi imaj arttırılması, yaya
faaliyetlerinin ve güvenliğinin geliştirilmesi, kentin sosyal imajının
arttırılması, sokakların etkinliklere açılması ve insanın etkinliğe erişiminin
kolaylaştırılması, kentin saygınlığının artırılması, insan-çocuk-sokak
ilişkisinin geliştirilmesi, çevresel eğitimin yükseltilmesi vs. vs. açılarından
kaçınılmazlığı ortadadır.
Çeşme’nin bir vadedir, kısım kısım da olsa etkili ve kararlı bir biçimde sokaklarında yayalaştırılması projeleri, hayata geçirilmekte ve halkın olumlu yaklaşımı ile karar alıcıları da devamı konusunda cesaretlendirmektedir. Alaçatı’nın taşıt trafiğine süreli olarak uzun yıllardır kapalı olması, ticaret, temaşa, eğlence ve sosyal yaşama nasıl katkı sunmuştur, uzun uzun anlatmaya gerek, bilenler bilir... Çeşme’nin “Old Bazaar”ı, Hurmalı Caddesi (İnkilap Caddesi) aynı şekilde, süreli taşıt trafiğine kapatılarak, canlanmış bir sosyal ve kültürel yaşama, ticaretin daha güvenli yapılıyor olmasına, gürültü kirliliğinden kurtulmaya, kentsel erişimin kolaylaşmasına, vs. vs. evrilmiştir...
En
son yayalaştırma projesi olarak gerçekleştirilen; Çiftlik Mahallesi (Çiftlikköy)
merkezi uygulaması, geç kalınmakla birlikte, nihayet bu sezonun son ayında,
başlamıştır. Çiftlik Merkezde; yaşanabilirliğin arttığı, yayanın rahat
dolaşabildiği, yaya güvenliğinin arttığı, taşıt gürültüsünün bitirildiği, eksoz
gazının etkisinin kırıldığı, sosyal canlılığın arttığı ve bu nedenle de yaşam
kalitesinin artmasına katkı sağlayan bu uygulamanın, genellikle vatandaşlar
arasında memnuniyet yarattığı söylenebilir. Yukarıda bayağı detaylı verilen
gerekçelerden ötürü, taşıt trafiğinin süreli durdurulması ve sokakların
yayalaştırılması projelerinin artması çalışmaları yaptığını bildiğimiz Çeşme
Belediye’sine şimdiden bu çalışmalarında
kolaylıklar diliyoruz.
Ancak,
Çiftlik Merkez’deki yayalaştırma girişiminin, bir tarafı ile “Çiftlik Plajına” kattığı değer ve
hareketlilik, diğer tarafı ile de, taşıt trafiğinin mütekamilen yönlendirilmemesi ve diğer
rahatlatıcı önlemlerin ve bölümlerinin planlanmamış olması nedeniyle, ciddi
sıkıntılara hatta yer yer taşıt sahiplerinin kızgınlıklarına ve kavgalarına
neden olmuştur. Genellikle tüm toplumuzda varolan davranış biçimi burada da,
kendini göstermiş, “yasak” tespit ve
tayin edilmiş, ama alternatifi ya da yerine ikame olunacak davranış, usul ya da
yöntem tespit ve tayin edilmemiş, taşıt trafik yönlendirilmesi için yeterince trafik
işareti yerleştirilmemiş hatta yer yer eski yönlendirme levhalarının kaldırılmaması
nedeniyle de, özellikle de tatil günlerinde tam bir curcuna yaşanmıştır.
Çiftlik
Merkezde; gerek sürekli yaşayanlar ve işletme sahipleri gerekse de yaz
süresince yaşayanların önemli bir bölümünün, merkez plaja erişim güvenliğinin
artması, görsel kalitenin artması, yürünebilirliğin artması, caddenin genel
görüntüsünün daha estetik ve ekolojik hale gelmesi, işletmelerin konuklarına
daha gürültüsüz bir ortamda hizmet verebiliyor olmaları açısından memnun
olduklarını ancak bu tür kararların hayata daha kolay geçebilmesi, daha çabuk
uygulanabilir ve memnuniyetin daha yüksek hale gelmeleri açısından, karar
süreçlerine mezkur kesimlerin etkin bir biçimde muhakkak katılması gerektiğini
belirtmekte olup, düşüncemize göre de, bu katılımın temini için Çeşme Belediyesi’nin
anketler ya da mini referandumlar uygulaması ile daha etkin, daha yaygın, daha
adil ve demokratik hale geleceği kesindir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder