Cumartesi, Haziran 03, 2023

LİYAKAT – LAYIK – SELAHİYET - EHİL - EHLİYET

 

Çeşme’nin su şebekeleri yenileme ve ilave tesis çalışmaları bir süredir devam etmektedir, konu ile ilgili Yerel Yönetimin en üst makamları sürekli bilgilendirmeler yapmaktadırlar, yok eski şebekeler çok miktarda su kaçağına sebep, yok şebeke boruları “asbest” türevi malzemeler olup sağlığa çok zararlı vs. gibi başta olmak üzere uygulamadan sorumlu teknik ve idari yönetim tarafından aktarılan bilgilere istinaden… Şimdi aktarılan bilgilerin samimiyeti ve içtenliği konusunda benim bir lafım ve itirazım olamaz, herkes bildiği, anladığı, öğrendiği, kapasitesi, tecrübesi, ehliyeti, dirayeti ve de hepsinden önemlisi liyakati ve niyeti ölçüsünde uygulama yapmaktadır. Bunlar her idarede ve yönetimde iş ve bilgi üretme konusunda benzer durumlar olup bu detaylara girmeden dışarıdan birisi olarak yazayım istedim, gördüklerimi ve yaşadıklarımı… Ben de tıpkı mezkûr yöneticiler gibi samimi ve içten olarak 2022 Eylül sonunda başlayıp 2023 Mayıs sonuna gelindiği halde hala bitirilememiş Çiftlik – Çeşme yolunun hikâyesini, hemen hemen her gün mezkûr yolu en az bir gidiş bir geliş olarak kullanan birisi, komşularımızın şikâyetleri, gazeteci olarak görevimizi hatırlatanlara ve dahi görevimizi yapmadığımızı hatırlatanlara istinaden yazmak istiyorum. Üstelik yaşanan zorlukları yazmadığımızı ya da haberleştirmediğimizi seçimlerde yönetim ve taraftarlarının olumsuz etkilenmemesi nedeniyle yazmadığımızı dahi beyan edenler oldu… Tabii ki bunların hepsi samimi ve içten olup esasen de yaşanan zorluklar ve görülen zararlar nedeniyle oluşan serzenişler olup bizim de gerçeğimizi tam manası ile yansıtmamaktadırlar…

Lakin alt yapı uygulamaları konularında uzun yıllar görev yapmış bir İnşaat Mühendisi olarak gözlem ve görüşlerimi bizleri kaale almayanlara ve söylediklerimize kulak asmayanlara bir kez de bu köşeden sesleneyim dedim… Orada görev yapan meslektaşlarımı üzerek zülfü yâre dokundu isem affola… Lakin İZSU’yu yönetenlerin tek yazılacak eksik hatta taammüt içeren yanlışları bunlar değil zamanla diğerlerini de yazmaya devam edeceğim… Hele bir “atık su” tahsili uygulama ve savunmaları var ki evlere şenlik… Hani, atık su şebekesi (kanalizasyon) olmayan yerlerde, hani fosseptik ile atık su toplanıp bilahare yine bedeli mukabili defediliyor ya, işte o… Mağduriyetimizin giderilmesi için verdiğimiz dilekçelere bir şeyin neden ve nasıl yapılamayacağının hiçbir haklı gerekçeye ve hizmete dayanmadan ücret tahsilinin nasıl yapılacağının izahı cevabi yazılarında tarihe geçen iddialarda bulunulmuş ve defaten müracaatlara da sağır duvar rolü oynamışlardır. Yakında detaylı yazacağım…

Efendim denilebilir ki burası bağımsız bir kurumdur, onların yönetim kurulları vardır, danışma kurulları vardır, hukuk kurulları vardır, vs. Lakin genelde de olduğu üzere tüm bu kurullar ve kurumun bizatihi kendisi bile bir kişinin irade ve inayeti ve dahi işareti üzere karar alır ve iş görürler, biz bunları ziyadesi ile yaşayarak öğrendik… Orada görev yapan hukukçu, mühendis ve diğer disiplin erbaplarını da anlamak mümkün değil… Neyse, ilerleyelim… Bunların tamamı “çene suyuna pilav” derler…  

Dönelim, Çiftlik yoluna tekrar… Görünen o ki yetkili ve ilgili muhteremler kanal çalışmaları yolun neresinden geçirilecek çalışması yapmamışlar evvel emirde, bunu nerden mi anlıyoruz, kolay oldu emin olun hiç zorlanmadık… Soran olursa uygulamalı anlatırım… Kazı çalışmaları başladı, yol standart bir yol, bir gidiş bir geliş, ekskavatör kazıyor aynı zamanda yanındaki kamyona yüklüyor, sıradaki kamyon çekmiş orada bekliyor, kontrol ekiplerinin aracı vs derken yan yana ve arka arkaya 5-6 makine ve taşıt yolu büyük ölçüde trafiği engellemiş durumda, buna denilecek bir şey yok, lakin ne yapılması gerekir her iki yönde de ellerinde kırmızı ve yeşil bayrakları ile taşıt trafiğini yönlendirecek elemanlar yerleştirmek, değil mi? Var mı, hak getire… Denilebilir ki “sözleşme gereği taşeron bu elemanları bulundurmalı idi” peki bu detayların yerine getirilip getirilmediğini kontrol eden oldu mu, bilmiyoruz ama sonuç değişmediğine göre rahatlıkla olmadı diyebiliriz… Peki, mesai bitiminde kazı alanı, yeterince trafik ikaz ve işaret levhaları ile akşam saatlerinde aydınlatılarak trafik seyrüseferine uygun ve güvenli hale getirildi mi? Şüphesiz hayır, peki kimin umurunda, şüphesiz kimsenin… Peki, böyle kritik ve alternatifi olmayan bir yolda çalışıyorsanız, günlük 8 saat çalışma ve hafta sonu tatilleri düzenli korunarak çalışma yürütmek hak olmakla birlikte doğru mu diyen oldu mu? Zinhar… Oysaki kolaylıkla çalışma alanları bugünkü aydınlatma teknikleri ile gündüz gibi aydınlık hale getirilerek ve fazla mesaili ve vardiyalı çalışma yapılarak kısa sürede aşılabilirdi. Peki, yapıldı mı, nerde… Kazı yapıldı, borular döşendi ve dolguya geçildi, seçilen dolgu malzemesi uygun mu diye bakıldı mı? Bilmiyoruz lakin sonuca bakınca bakılmadığını anlıyoruz, saygının öne alındığı bir malzeme mi, yoksa ucuz ama sorunlu bir malzeme mi tercihi ucuzdan yana kullanılmış… Yeri gelince “her şeyin en iyisine layıktır vatandaşımız” edebiyatı tam gaz, lakin bu dolgu malzemesi seçimi hem de meskûn alanda kullanılmak üzere “nefes darlığı”, “akut solunum rahatsızlıkları”, “alerjik hastalıkları” vs olan insanlar düşünülmüş mü? Zinhar… Peki, diyelim ki zorunluluktan böyle bir malzeme seçtiniz, oraya bir “arazöz” tahsisi edip sürekli sulama ile toz dağılmasını önleyemez miydiniz, evet, önlediniz mi, şüphesiz hayır… Dolgusunu tamamladığınız yollarda özellikle yağmurun bozduğu dolgu satıhlarının kontrolünü yaptınız mı, hayır… Daha da önemlisi dolguları teknik şartnamelere uygun yaptınız mı, tabaka tabaka sıkıştırmalar yaptınız mı, nerde… Oysaki siz her gün bu alanda dolgunun sıkışma, çökme, akma vesaire nedenlerle eksilmesini kontrol edip telafisini gerçekleştirmeniz gerekmez miydi, evet, yaptınız mı, şüphesiz hayır… Bu nedenle inanılmaz motosiklet ve otomobil kazaları ile hasarları oluştu hatta bu yüzden dava açmalar bile görüldü… Peki, burun kıvırarak baktığınız bazı alanlardaki uygulamalarda pekâlâ görüyorsunuz ve biliyorsunuz ki bu kadar uzun sürecek ise “geçici asfalt” yapılmaktadır. Gerçi kalıcı olması gerekeni bile geçicisinden yapanlara bu kelam kâr etmez biliyorum… Sonuçta iki (2) şeritli yolun bir şeridinin perişan edildiği yetmiyormuş gibi buradaki tamir, ikmal, ıslah işlemleri bitirilmeden neden ikinci şeridin de kazılmasına başlandı sorusunun bir cevabı var mı? Şüphesiz ki yok… Çalışma planı var mı, anlaşıldığı kadarı ile yok, günün gereklerine göre ve de ihtiyaca binaen bazen orada bazen burada çalışıldı mı, evet, öyleyse plan yok… Yön eylem değerlendirmesi var mı, yok… Yok oğlu yok… Lakin karşı mahalleye laf yetiştirme söz konusu olunca da en yüksek perde ve vites…

Peki; “AYKOME” diye kısaca bilinen ve “Büyükşehir Belediyeleri uhdesinde ve bünyesinde” esasen de kentin teknik altyapısının büyük bölümünden kendilerinin sorumlu olduğu yerel yönetimlerin, teknik altyapı ile ilgili tüm idarelerin hizmetlerinin yapımı, denetimi ve koordinasyonu gibi konulardan sorumlu bir kurum var mı, var... Tüm bu anlattıklarım üstüne bizim göremediğimiz ya da görmediğimiz detaylar vardı da biz anlayamadık da AYKOME olarak bir söylerlerse çok sevineceğim. Aaa, bu arada tüm bunları ürkmeden yazmamız karşısında her şeye rağmen sonsuz sabır ve hoşgörü gösteren, gerek AYKOME gerekse de İZSU yönetimine de bu nedenle teşekkür ederim. Liyakat ve ehliyet gözetimi konusunda başkalarına talkın verenlerin özellikle titiz davranmalarını beklemekteyiz. Yoksa “biz seçildik” bundan sonra “bizi seçenler” yapacaklarımızdan zevk almalılar fikriyat kulübüne duhuliye beleş hatırlatması yaparız.  

Tüm bunların yasalarla, yönetmeliklerle ve sözleşme maddeleri ile tamamen “yüklenici”  ya da “taşeron” sorumluluk ve yükümlülükleri kapsamında olabilir bu iddialar bu hali ile savunulabilir lakin sözleşme hükümleri yerine getirilmez ise bunu kim tespit etmeli ya da edecek, yerine getirilip getirilmediğini kim kontrol edecek… Kontrol teşkilatının teşkili ve görevleri mutlaka sözleşmede yer almıştır… Aaaa tabii bir sözleşme var ise… İlaveten ve de önemine binaen hani sizin belediyelerinizde “taşeron” uygulaması yoktu diye soran bir hayli vatandaş gazetemizi ziyaret etti…

Son söz de uygulamayı yapan ve yöneten teknik ekibe, neden “Başkanlara” test için kaplama ve ıslah işlerindeki gecikmelerin nedenleri hakkında eksik ve yanıltıcı bilgi veriyorsunuz? Başkanlara bilgi veriyorsunuz kamuoyuna bilgi versin diye bakıyorsun test için bekliyoruz diye akıllara ziyan bir açıklama ne testi, ne kadar sürer bu test, cevap yok… Yoksa asfalt ihalesi için yeterli büyüklük mü beklenildi, vs vs…

 

Hiç yorum yok: