Perşembe, Eylül 05, 2024

BAUMAN VE ÜNİVERSİTESİ

Moskova’nın köklü üniversitelerindendir
“Bauman Moskova Teknik Üniversitesi” kuruluşu 1830’lara dayanır. Son seyahatimde Üniversitenin içine girebilmek nasip oldu esasen daha önceki seyahatlerimde birkaç kez içeriye gezme talebime olumlu cevap alamamıştım, harika dizayn edilmiş binalar içinde gezmek sonra bahçesine çıkıp muhteşem heykeller önünde zaman geçirmek çok hoş oldu… Üniversitenin çok eskilere giden ve değişik bir tarihi var, özellikle 1917 Sovyet Devrimi ile oluşan değişim noktasının öncesi ve sonrası… Yazılı bilgilere göre 1830 tarihinde dönemin Rus Çarı I. Nicholas’ın “Ticaret ve eğitim kurumları yönetmeliğini” yayınlar ve bu uğurda “Sloboda Sarayını” mezkûr üniversitenin temellerini oluşturmak için bağışlar… Burada Saray bağışını mı konuşmak gerekir yoksa eğitim kurumlarının bir yönetmelik marifetiyle yönetilmesi niyeti mi konuşulmalı bilemedim… Lakin Tolstoy’un “Harp ve Sulh”ünde Napolyon’a karşı direnişin temellerinin atıldığı bina olarak bilinmesi de önemini daha da arttırmaktadır. Önceleri Rus mühendisliğinin pırıltılı yüzünü oluştururken bilahare de Sovyet döneminin başta askeri teçhizat, uçak ve füze sanayisinin başarılı gelişiminin bilim üssü haline gelmiştir Bauman Moskova Teknik Üniversitesi…
Üniversite binalarındaki koridorlarda gezinirken ziyadesiyle vakit geçirdiğim duvarları süsleyen, üniversitenin gelişim ve yükselmesine özellikle de Sovyet Uzay ve Havacılık sanayisinin dünya liderliği yapmasına büyük katkı yapmış bilim adamlarının ve akademisyenlerinin tanıtım tabloları olmuştur. Rehberim genç mühendis adayı
Nazar’ın sabırlı tercüme çabaları ve dikkatli rehberliği ile günümüz teknolojisinin temin ettiği hızlı ve simültane tercüme imkanları dahilinde olabildiğince hızlı ve fazla bilgi toparlıyorum. Çok etkileyici… Günümüzdeki manasıyla dünyada programlanabilir ilk bilgisayarın da Sovyetlerde kullanıma başladığını öğrenmek bir başka enteresan bilgi oluyor benim için… Bu bilginin yaygın olarak bilinmiyor olmasının gerekçesini Sovyetlerin Batılı Kapitalist ülkelerde olduğu üzere kişisel tüketimin yaygınlaştırılmasının tercih edilmemesi oluşturuyor olsa gerek… Geziyorum dedim ya, Moskova’daki Kampüsün sadece tarihi binalarla sınırlı bölümünü kast ediyorum, Kampüs çok büyük ve sürekli bir gelişim içinde anladığım… Bana göre zaten gelişmiş lakin sistem daha çok öğrenci daha çok gelir teminine evrilince de durmak bilmiyor, durmak yok yola devam…

Kantin, kafeterya ve beslenme bölümlerine gidince kendi öğrenciliğim zamanındaki kantinlerle kıyaslayınca mutfak ve ürün çeşitliliğini de görünce, kendimizin durumunu fukaralığımız dâhilinde “yanmış bizim keten helvamız” demeden edemiyorum. Uzunca bir koridorun sağında ve solunda sıralanmış 5 adet olabildiğince ve ihtiyaca binaen tayin edilmiş büyüklükte artık klasik kantinden ziyade modern birer restoran havasında bir tarafı ile ürün bazında diğer tarafı ile dünyanın farklı mutfaklarının temsili bazında organize olmuş bölüm… Hay Allah kendi öğrenciliğimin fukaralığını aklımdan atamıyorum vallahi… Lakin bu tablonun öğrencilere maliyeti nedir diye düşününce de muhtemelen günün mana ve önemine mütenasip bir “ham hom şarolop” düzeneği olduğu da akıllardan hiç uzak değil…

Ünlü Bolşevik Nikolay Ernestoviç Bauman adından mülhem mezkûr üniversite aynı adla anılmaktadır. Arşivlere kendisi ile ilgili çok ciddi olumsuz notlar düşülmüş olsa da Lenin’in himmeti ve Sovyet devrimine katkıları göz önüne alınınca da her şey geride kalıyor tabii ki… Özellikle Bolşevik ve Menşevik ayrımı sırasında kendisine isnat edilen cürümleri dinlerken yaşadığı sıkıntıları ve gözlerinden gelen yaşları şahit olanların anlatması da durumun vahametini sergilemektedir. Genç Bauman, sürgünler ve hapislerle dolu meşakkatli hayatını genç yaşta kaybeder… Kullandığı adları listelemenin bile ciddi zor olduğunu bildiğimiz Bauman’ın devrimci hareketin özellikle basın ve yayın işlerinde de ne kadar etkin ve başarılı olduğunu arşivlerden görüyoruz. Bir gösteri sırasında güvenlik görevlilerinden birinin saldırısı ile hayatını kaybetmesi devrimci mücadelenin yükselmesine gerekçe oluşturur. Sovyet Devriminin Lideri Lenin’in Bauman’ın katledilmesi üzerine “Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi üyesi N. E. Bauman'ın Moskova'da çarın askerleri tarafından öldürüldüğü haberi telgrafla ulaştı. Mezarı başında bir gösteri düzenlendi ve ölenin dul eşi, aynı zamanda Partimizin bir üyesi olarak, halkı silahlanmaya çağıran bir konuşma yaptı… Doksanlarda St. Petersburg'daki Sosyal Demokrat örgütte çalışmaya başladı. Tutuklandı, yirmi iki ayını Peter ve Paul Kalesi'nde geçirdi ve ardından Vyatka Gubernia'sına sürgün edildi. Sürgün yerinden kaçtı, yurtdışına gitti ve 1900'de Iskra örgütüne katıldı. En başından beri bu girişimin başlıca pratik liderlerinden biriydi ve Rusya'ya sık sık gizli ziyaretler yapıyordu. Şubat 1902'de Voronej'de (bir doktor tarafından ihanete uğradı) Iskra örgütüyle bağlantılı olarak tutuklandı ve Kiev'de hapsedildi. Ağustos 1902'de on diğer Sosyal Demokrat yoldaşla birlikte kaçtı. Parti'nin İkinci Kongresi'ne (Sorokin takma adıyla) RSDİP Moskova Komitesi'nin delegesiydi. Lig’in İkinci Kongresi'ne (Sarafsky takma adıyla) katıldı. Bunun ardından Parti'nin Moskova Komitesi'nin bir üyesi oldu. 19 Haziran 1904'te tutuklandı ve Taganka Hapishanesi'nde tutuldu.” diyerek ilişkinin yakınlığı ile birbirleri ile irtibatın sıcaklığına değinmektedir. Lakin tutuklu bulundukları cezaevlerinden ilan edilen “af” ile serbest bırakılmalarının ardından silahlı saldırılar neticesinde başta N. E. Bauman olmak üzere katledilen devrimcilerin, aslında af değil kurulan tuzak neticesinde serbest kaldıkları iddiası geniş destek bulmuştur mezkûr dönemde.  

Bauman’ın hayatı, yoğun çalışma temposu, cesur girişkenliği ve başarıları ve de özellikle mücadelenin başlarında katledilenlerden ilk olması kendisini Sovyetler Birliği için adeta bir bayrak haline getirmiş görünmekte ve bu uğurda şimdilerde bile bir sürü şehirde, ya meydan ya sokak ya da park adı olarak karşımıza çıkmaktadır. İşte bu geçmişe ve anılara dayalı olarak Üniversite’nin adlandırılmış olması, layığı ile bir öğrenim ve eğitim hayatına bugünde devam etmektedir.


Hiç yorum yok: