Perşembe, Ocak 16, 2025

BOLŞOY VE BOLŞEVİK

 

Bir vade önce Gazete’de muhabbet ediyoruz. Tanıdıklardan biri demez mi, Lenin azınlık olmasına rağmen partiyi ele geçirmiştir… Ve devamla zaten “Bolşevik” demek azınlık manasındadır, deyince ciddi bir düzeltme yapmıştım. Şimdi o muhabbetimiz eksenini oluşturan “Bolşevik” ve “Bolşoy” kelimeleri üstüne fikirlerimi merak edenlere aktarmak istiyorum. 

Bilinir, Lenin, Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi RSDİP’in bir toplantısında muhalifleri ile düştüğü tenakuz neticesinde partide ayrılık oluşur. Parti üyelerinin çoğunluğu Lenin ile birlikte hareket ettikleri içinde kendilerine çoğunluk manasında “Bolşevikler” denir. Muhaliflerin de azınlıkta olmaları sebebiyle de kendilerine azınlıkta olmaları nedeniyle “Menşevikler” denir. Netice itibariyle, Lenin ve muhalifleri kongredeki bu pozisyonlarına müstenit Rusçadaki “bolshinstvo” (çoğunluk) ve “menshinstvo” (azınlık) olarak adlandırılmaya başlarlar. Bilindiği üzere de Bolşevikler Ekim Devrimi ile iktidarı ele geçirecekler ve Sovyetler Birliği’ni kuracaklardır.

Hem SSCB’nin hem de şimdilerde Rusya’nın siyasi, sosyal ve turistik açıdan çok önemli meydanı Kızıl Meydan (Красная площадь - Krasnaya ploşhad) dışında hemen yakın bölgede devasa bir Karl Marks heykelinin bulunduğu Devrim Meydanı (Площадь Революции - Ploşhad Revolyutsii) ve hemen tam karşısında da harika gösterişli bir fıskiyeli süs havuzu bulunan Tiyatro Meydanı (Театральная площадь - Teatralnaya ploşhad) adlı 2 önemli meydan daha bulunmaktadır. 


Tiyatro Meydanında, tam merkeze hâkim pozisyonda olan görkemli tiyatro binasının adı Büyük Tiyatro’dur (Большой театр - Bolşoy Teatr). Dünya çapında en meşhur tiyatroların başında gelen “Bolşoy” bilindiği üzere Rusya’nın en büyük opera, bale binası olup Rus mimarisinin en önemli eserlerinden biridir. Tiyatro Meydanında, Bolşoy Tiyatro’yu tam karşınıza aldığınızda sağ taraftaki yolun karşısında ise bir başka tiyatro binası bulunmaktadır. Küçük Tiyatro (Малый театр - Maliy teatr), ünlü Rus oyun yazarı Aleksandr Nikolayeviç Ostrovski’nin oyunlarının çok büyük bir bölümünün prömiyer yapması sebebiyle “Ostrovsky Evi” olarak da bilinir. Bolşoy’un opera ve bale gösterileri ile öne çıkmasına karşın Maliy Tiyatro da drama ağırlıklı gösteriler ile öne çıkmıştır.

Gazete yazıları ile ünlü yazar Hıncal Uluç bu konu ile ilgili; “Bolşoy "Büyük Tiyatro" demek Rusçada... "Büyük" bina büyüklüğü değil. O devirde opera ve bale, tiyatroya göre daha saygın, daha üst sınıf sanat kabul edilirdi, onlar Büyük Tiyatro'da oynanırdı. Dramalar ise, Küçük Tiyatro'da... Mali'de yani... Mali de, Rusçada Küçük demek…” diye yazmaktadır. Genel manada katılmakla birlikte küçük bir düzeltme ihtiyacı bulunmaktadır. “Bolşoy” kelime anlamı itibariyle tam tamına, sözlüklerdeki yer alışı itibariyle “Значительный по размерам” olup Türkçemize de “boyut itibariyle” diye çevrileceğinden bu ifade yanlış anlaşılmalara yol açabilir, diye düşünmekteyim. Mesela “Большой дом – Bolşoy Dom” büyük ev manasındadır. Eğer Hıncal Uluç “büyük” sıfatının tanımladığı “Tiyatro” kelimesine “önemli” veya “fevkalade” manaları yükleniyor manasında kullanmışsa ki galiba en doğru ifade bu olacaktır. Daha ileri tetkiki de dil uzmanlarına bırakarak ilerleyelim.

Sonuç itibariyle, “Bolşoy” kökünden türetilen Bolşevik de bir çoğunluk ifade etmek üzere kullanılmıştır. Lenin arkasına bu çoğunluk grubu alarak hareket eder, partiye yön verir. Sonraları “Menşeviklerin” sonu da pek hayırlı olmaz, tarihe “Kronstadt Ayaklanması” diye geçen isyanın içinde oldukları savı ile yasadışı ilanı ile külliyen tasfiye edilirler… Tasfiyesinin ciddi ve manalı gerekçeleri için çok çeşitli kaynaklardan bilgi edinilebilir… Mesela taa bugünlere kadar sarkan ve gerek SSCB gerekse de Rusya döneminde baş ağrısı yaratan “Gürcistan Meselesi” bunlardan bağımsız değerlendirilemez bence… Neyse bunu da tarihçilere bırakalım…


Evet, Bolşoy Tiyatrosundan ya da Maliy Tiyatro’dan çıktınız, Kızıl Meydan doğru ilerleyelim diyorsunuz, yolun karşısına geçiyorsunuz, yüzü size dönük oldukça büyük bir Karl Marks heykeli sizi karşılıyor, işçi iseniz ya da işçi sınıfının saflarında iseniz şüphesiz… Hala “Dünyanın tüm işçileri birleşiniz” yazan daveti ile sizi karşılıyor… Heykel karşılıyor da, oradaki yazı proleterleri ne kadar ilgilendiriyor, çok tartışılır… Lakin meydan gayet sade ve oldukça güzel donatılmış bence… Yine heykelin yapıldığı granitten imal, üzerinde Marks’a ait diğer sözlerin bulunduğu oldukça büyük anıtlar yerleştirilmiştir. Bir tanesinde de Karl Marks’ın öğretisinin ulviliği ve doğruluğunu teyit eden sözü ile Lenin de yerini almıştır.

Evet, Rusçadaki büyük, küçük, çoğunluk ve azınlık kelimeleri üzerinden opera ve bale ve dahi drama mekânları, siyasi pozisyon almalar ve tasfiyelere de dokunarak azıcık da turistik takılarak Moskova’nın en önemli meydanlarından geçtik böylelikle. Buradan Kızıl Meydan ve iki yanındaki GUM ve Lenin Mozolesi tenakuzuna da bir kez daha değinerek yazımı tamamlamak istiyorum. Kremlin’in duvarına yaslanan, Sovyetler Birliğinin önderi Lenin’in mozolesinin yer aldığı, Kremlini yönetenlerin hemen arkasına kurulan tören tribünlerinin üzerine çıkarak askeri geçitleri de denetlediği ya da izlediği, dünyada “kapitalistlerin lanetlediği ideolojinin” sembolü Kızıl Meydan gezenlerin ve görenlerin ittifakla beğenisini alan bir meydandır… Lenin’in mozolesinin tam karşısında kapitalist dünyanın çok namlı markalarının satıldığı mağazaların bulunduğu ve Rusça (Глáвный универсáльный магазѝн – Glavni Universalni Magazin- Baş Uluslararası Magazin) kelimelerin baş harflerinden oluşan GUM (Rusça ГУМ) adlı tarihi bir yapı bulunmaktadır adeta Lenin’e nazire yaparcasına… Sovyetler Birliği döneminde ise  (Государственный универсальный магазин – Gosudarstvenni Universalni Magazin) yani Devlet Uluslararası Mağazası olarak ad kullanılmıştır. Öyle de oluyor, böyle de…

 

Hiç yorum yok: