Çarşamba, Nisan 04, 2007

Sn. Emin Çölaşan' a Suriye özür dilemeli başlıklı yazısına açık mektup;


Sn. Emin Çölaşan;
Siz; Suriye'nin özür dilemesini bekliyorsunuz ya ama yıllardır siz ve sizin gibi milliyetçi yazarlar (şimdi sizde çıkar bazılarıda bana solcu diyor diyebilirsiniz ama gerçek durumunuz ve mevzilenmeniz açısından bu) Suriye’ye "emperyalistler tarafından kuruldu" yada "sınırları büyük devletler tarafından bastonla çizildi" gibi kısmen doğru kısmen yanlış savlarınız içinde Suriye’lilerden siz özür dilemelisiniz, çünkü öyle iddia ettiğiniz gibi olsa da birileride çıksa (sizin gibi düşünen ama komşu ülkelerin yazarları) "madem ki bizim sınırlarımız büyük devletler yada emperyalistler tarafından çizildi sınırlarımız ortak olduğuna göre (size göre zaten Ermenistan, Bulgaristan, Yunanistan, Irak sınırlarıda aynı durumdadır ya) sizinkilerde o bahsettiğiniz emperyalist devletler tarafından çizilmiştir dese bırakın demeyi hergün deli şeyine dolamış gibi yazsa yada söylese nasıl olur acaba, kaldı ki Hatay Cumhuriyetinin (bağımsızlığı öncesi Suriye ye aittir bildiğiniz üzere) Türkiye’ye katılması konusuda detaylı incelendiğinde bir takım ince taktiklerin uygulandığını gözü azıcık gören, kafası azıcık çalışan herkes görebilecektir. Bu konuda bilgilerinizin eksik ve niyetinizin kötü olabileceğini düşünmememiz için lütfen söylermisiniz bize neden böyle yazıyorsunuz Sn. Çölaşan. Neden tek taraflı ve şartlanmış bir bakış açısına sahipsiniz. Ayrıca Suriye’de rejim karşıtı “Müslüman Kardeşlerin” Türkiye’de kimler tarafından, hangi sürelerde, neredeki kamplarda eğitildiğini ve beslendiğini sanki unutarak yada gözardı ederek yazıyor olmanızda; konuyu ayrıca nasıl değerlendirdiğiniz konusunda bir takım ipuçları vermektedir. Bu tür hamaset ve tribünlere oynama yaklaşımları sizin düzeyinizdeki birine bir şay katmayacağı gibi giderek sizi antipatik de etmektedir.
Bakın ben size akıl verecek durumda olmayabilirim ama dünyayı değerlendirmenizde milliyetçi/kafatasçı kafayı terketmenizde; Türkiye’ye yapabileceğiniz katkılar açısından yarar vardır, sizin gibi zeki gazeteciler kolay yetişmiyor çünkü.
Sn. Gökçek karşısında ki yutkunarak cevapsız kalma durumunuzun bu konuda da devam etmemesi adına; lütfen cevaplayınız. Ve asla unutmayınız ki komşunuzun; hergün sizi tahrik edici, suçlayıcı ve tahkir edici yazılarla yada söylemlerle itham etmesi sizi nasıl rahatsız ederse komşunuz da aynı şekilde siz ve sizin gibilerin bu yaklaşımlarından rahatsız olmaktadır ve netice olarak; empati gereği size durumunuzu yeniden gözden geçirmenizi hassaten tavsiye ederim.

Bu nedenle çalışmalarınızda başarılar diler, saygılar sunarım.

Hiç yorum yok: