Cuma, Eylül 21, 2007

REKTÖRLER İŞLERİNE BAKSINLAR


Yeni Anayasa yapımı konusunda; Ergun Özbudun başkanlığındaki “kraldan fazla kralcı” heyete verdikleri sipariş neticesinde ortaya çıkan taslağı değerlendirmek üzere basın toplantısı düzenleyen Tayyip Bey, hemen öncesinde rektörlerce yapılan biraz da ağır sayılabilecek ama haklı olan eleştiri ve tepkilere karşılık rektörler kurulunu "seçkinci takımı" diye tanımlayarak “onlar işlerine baksınlar” dedi.

Öncelikle bu “işlerine baksınlar” sözü beni; maalesef Ankara’ya modern şehircilik açısından küme düşürten, İ.Melih Gökçek ve liyakatlı kadrolarının, ilk döneminde akçalı işler konusundaki maharetlerini ve liyakatını göstermek için başlattığı alt geçit çalışmalarını çok yoğun eleştiren TMMOB için; minibüs şöförlerine yoğun tehdit ve baskı yaparak tüm minibüslere astırdığı “Mühendis Mimar Odaları siz işinize bakın” afişlerinin asıldığı güne götürdü. Hatırlanacağı üzere ve artık bugün de; trafiğe çözüm olup olmadığının ölçülebildiği pik saatlerdeki tıkanmalarla ve yağmurlu dönemlerdeki boğulma tehlikesi yaşanmaları ile ispatlandığı üzere alt ve üst geçitlerin Ankara trafiğine faydası olmayacağı konusundaki eleştiriler karşısında sanki alt ve üst geçit yapmak şöförlerin işiymişçesine ve maalesef bir taraftan mütareke basınının amigo yazarları ve diğer taraftan da toplumun bir kesiminden destek bularak başlattıkları kampanya neticesinde Ankara şehircilik açısından küme düşmüştür.

Tayyip Bey ve AKP’nin liyakatli kadroları da; tıpkı benzer yaklaşım ve zorlamalarla kocaman Başkent’i ve yaşayanları abuk subuk kararlarla mağdur eden Melih Bey gibi, ama bu sefer tüm Türkiye’ye ve Yurttaşlarına küme düşürterek Malezya ligine dahil edeceklerdir. Bu konuda;
Ergun Özbudun başkanlığındaki “kraldan fazla kralcı” heyet; nerede ise hepsi de Prof ünvanlı olan ve ordinaryus olmayı bundan sonra behemehal hakeden; Zühtü ARSLAN, Yavuz ATAR , Fazıl Hüsnü ERDEM, Levent KÖKER, Serap YAZICI başta olmak üzere, benzer yaklaşımı gösteren tüm muhterem üniversite zevatı,
Mütareke basınının başta Ertuğrul Özkök, Mehmet Barlas, Mehmet Ali Birand, Cengiz Çandar, Murat Belge, Mehmet Altan, Ergun Babahan, Eser Karakaş, Etyen Mahçupyan, Ali Bayramoğlu, Hasan Cemal, Şahin Alpay ve Cüneyt Ülsever gibiler olmak üzere tüm kurnaz ve demokrasi takiyyecisi zevatı,
Siyasi arenadaki “tavşan atlet” misali adından fazlaca söz edilmesi için yanıp tutuşan ama bu uğurda memleketi ateşlere atan, önde koşabilmeyi kendine hedef seçmiş ve bu nedenle malum mağfillerce de gerekli kutsanmayı ve ödüllendirilmeyi hakeden; başta Zafer Çağlayan, Zafer Üskül, Ertuğrul Günay, Mehmet Domaç, Haluk Özdalga olmak üzere tüm zımmen ve açık desteklerini esirgemeyen politika zevatı,
bu küme düşürülmeden nasiplerine düşenlerle tarihteki yerlerini alacaklardır.
Ve pek tabiidir ki mezkur zevat ve tüm zımmı ve açıktan destekçileri; olası risk gerçekleşmelerinde hayatlarını, aldıkları taltif ve ödülleri bozdurarak idame ettireceklerdir.
Ya benim “hani dilim de varmıyor ya demeye” dizesinde tanımlamaya çok uygun yurdum insanı ne yapacak?

RMÇ
21.09.2007