Pazartesi, Kasım 07, 2016

NASIL BİR MATBUAT


Daha sonra ortaya çıkan sorunlar yüzünden yayını duracak olan Yeni Dünya gazetesinin kuruluşunu gösteren mektuplar buraya alınmıştır.

 

 

Pek muhterem Cami Beyefendi,

Gazetenin nasıl bir mücadele organı olacağı ve hangi nihai gaye için mücadele edeceği hususlarında, kanaatimce, anlaşmıştık. Bugünkü şartlar içinde mücadelemizin ileri sürebileceği ve gazetede müdafaasını arayacağı umumi tezler üzerinde düşündüklerimi ve ayrıca gazetenin organizasyonuna ve kadrosuna dair şahsımın ileri sürebileceği teklifleri aşağıda arze- diyor ve bu noktalarda mutabık olduğumuzu tahmin etmekle hataya düşmemiş olduğumu sanıyorum.

Kağıt ve matbaa gibi teknik hususlarda bir karara varıldığını umarak, mümkün olduğu kadar kısa zamanda cevabınızı bekliyorum.

En derin bağlılık ve saygı hislerinde ellerinizden öperim.

Vedat Beye saygı ve sevgiler, Süreyya Beye selamlar.

Sabahattin Ali

 

Gazetenin uğrunda mücadele etmesini gerekli sandığım gayeler:

1- Demokratik ana hürriyetlerin, ezcümle söz, yazı, toplanma ve teşkilatlanma hürriyetlerinin tam, riyasız tahakkuku;

Bu hürriyetler ancak kanuni müeyyidelere dayandıkları zaman var olabileceklerine göre, Anayasa da dâhil olmak üzere buna aykırı bütün kanunların ve kanun maddelerinin kaldırılması;

2- Devletin demokratça esaslar dâhilinde, milleti tam ve hakiki temsil eden organlarla yeniden teşkilatlandırılması; tek dereceli, gizli, serbest seçimden başlayarak.

3- Prensip bakımından halk ve demokrasi düşmanı olan siyasi, gayrı siyasi hiçbir teşek-külün demokratik haklardan ve hürriyetlerden istifade etmesine müsaade edilmemesi;

4- Köylünün yeter derecede toprağa bedelsiz sahip kılınması ve küçük toprak sahipleri-nin kooperatifler haline gelebilmelerine müsaade, hatta buna devletçe yardım edilmesi;

5- Büyük sanayinin, münakalat vasıtalarının, madenler ve akarsular gibi toprak hâzinelerinin, umumi hizmet ve zaruri ihtiyaç müesseselerin ve bankaların devletleştirilmesi veya devlet kontrolü altına alınması;

6 Devlet ihtiyaçlarının müteahhit denilen tufeyli sınıf tarafından karşılanmasının önüne geçilmesi ve bunun için yeni, ileri bir teşkilat kurulması;

7- Bütün vatandaşların her bakımdan şamil bir sosyal sigorta ile hal ve istikballerinin sefalet ve zarurete karşı emniyete alınması;

8- Azınlıkların hak, vazife ve mükellefiyet bakımından tam vatandaş muamelesi görme-leri ve bunların kendi milli kültürleri içinde gelişmelerine, bu evsaf ile devletin idaresine işti-raklerine ve mecliste temsillerine müsaade edilmesi;

9- Bütün milletin hakiki ve halkçı bir kültür seferberliği ile şuurlu, menfaatlerini müdrik bir kitle haline getirilmesi;

10- Türkiye'nin emniyet ve selameti etrafını çeviren devletlerle iyi komşuluk münasebetlerine bağlı olduğu için, bütün hür ve demokrat komşu devletlerle samimi ve anlayışlı bir dostluk siyaseti kurulması ve bu devletlerin siyasi, kültürel ve ekonomik bünyelerinin ve inkişaflarının yakından ve yalansız takibedilerek milletin bilgisine sunulması.

 

Gazetenin organizasyonu hakkındaki düşüncelerim şunlardır:

1 Sermayeyi temin edecek kimselerin gazetenin siyasi veçhesine müdahalesine asla ce-vaz verilmeyecektir;

2- Bunun için gazete ayrı bir teşekkül halinde ve Cami Bay- kurt imtiyazı kendi üzerine alacağını söylediği için Cami Bay- kurt'la Sabahattin Ali'nin siyasi mesuliyeti altında çıkacaktır;

3- Gazetede, yukarıda yazılı umumi siyasi kanaat ve esaslara aykırı hiç bir yazı bulun-maması hususu temin edilecektir. Spor ve sinema yazılarında bile ana yoldan ayrılınmasına müsamaha edilmeyecektir;

4- Cami Baykurt veya Sabahattin Ali'den herhangi birinin gazeteye girmesini mahzurlu buldukları yazılar gazeteye konmayacaktır.

5- Gazetenin yazı ve idare kadrosu müştereken tespit ve ücretleri müştereken tayin olu-nacaktır;

6- Sabahattin Ali'nin gazetede bilfiil çalışması mümkün olmadığı zamanlarda, Cami Baykurt'un da muvafakatiyle yerine bırakacağı kimse, gazetenin siyasi kontroluna aynen onun gibi iştirak edecektir.

Sabahattin Ali

 

Mehter marşına uygun demektir durumumuz... 1940 lar Türkiye'si... Allah selamet versin...

Hiç yorum yok: