Pazar, Haziran 10, 2018

CHATHAM HOUSE


İngiltere’de 1855 yılında kurulmuş, bünyesinde ezelden beri “Kürt Araştırma Enstitüsü” ve “Arap ve İslam Araştırmaları Enstitüsü” gibi bölümleri barındıran ve Ortadoğulu uluslar ve aşiretleri hedef tutan EXETER Üniversitesi, 20. Yüzyılın başından itibaren de bünyesine CHATHAM HOUSE gibi, şimdilerde bazı önemi kendinden menkul muhteremlerin çok şikâyet ettiği Ortadoğu’yu adeta paramparça dünyam benim mantığı ile bölen “Sykes–Picot haritalarını” çizen ve Sevr antlaşmasını hazırlayan, kuruluşu katarak etki ve yetki alanının arttırmıştır. Çok iyi bilindiği üzere Exeter Üniversitesi ilgili bölümlerinden mezun edilmiş ve yurt dışı görevlerde istihdam edilmek üzere hazırlanmış sayısız ajan vardır ve önemli bir kısmı açığa çıkmış ya da anılarını yayınlamıştır. Ayrıca daha detaylı izah edilmesi gerektiğini, iyi bilenlerin yapabileceği “Green Peace” adlı çevreci kuruluş ta bu üniversitenin yan kuruluşudur. Örneğin “İslam Kalkınma Bankası”nın önemli ve üst düzey yöneticilerinin nerede ise tamamı Exeter’den lisans ya da lisansüstü eğitim almışlardır, kolayca anlaşılacağı üzere de burada mezkûr eğitimlerin alınması için tercih edilecek öğrencileri de dini kuruluşlar belirler. Ajan ve provokatörler konusunda o kadar içli dışlıdırlar ki, dünya işkence tarihine bile “Exeter dükünün kızı” adlı bir işkence aleti kazandırılmıştır. Chatham House rabıtasını kolay ve anlaşılır tarifleyebilmek adına Exeter den bahsettiğimiz yeterlidir, bence ve asıl konuya dönelim.

“Yuvarlak Masa Toplantıcıları” adı ile 1920’lerde başlayıp ve genellikle İsrail Devletinin kuruluşu başta olmak üzere, Birleşik Krallığın çıkarlarına binaen ilgi alanına giren benzer her konuda uluslararası boyutta maydanoz olma çabaları bilahare “Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü” adına dönüştürülerek daha resmi ve daha cazip hale getirilmiştir. Aslında biz aldananlara uluslararası sivil bir düşünce kuruluşu gibi sunulan ve kabul ettirilen ve de hatta bu kabulden sonra asla ve kat’a aldatılmışım denilemez duruma getirilen halimiz ile, dünyada oluşacak ve oluşan her türlü krize sözde siviller vasıtası ile çözüm aranıyormuş görüntüsü verilen bu sözde hür platform, emperyalistlerce kurulan sayısız benzer kuruluşlardan biri olup, tek derdi kurucularının ve mümessillerinin çıkarlarıdır.

Bu kuruluş umdelerine sıkı sıkıya bağlı insanlar için, uluslararası arenaya sunulmak ve tanıtılmak üzere zaman zaman ödüllerde vermektedir. “Büyük Şövalye Nişanı” adı ile maruf bu ödül, çok önemli görülen zat-ı şahanelerine takdim edilmekte olup ve ne yazık ki bu tür kuruluşlardan alınan ödüller “yürü ya kulum” anlamında olmaktan öteye de gidememektedir ilgili şahıslar için ve sadece nişanı verenlerin yelkenine biraz daha rüzgâr olarak geri dönmektedir, plan bu. Bu unvan canım yurdumun topraklarında ilk defa Osmanlı Sultanı Abdülaziz’e bizzat dönemin İngiltere Kraliçesi tarafından takdim edilmiştir. Merak edenler olursa ise kısa bir araştırma ile daha kimlerin bu imkândan faydalandığını kolayca öğrenebilirler. Mesela bilindiği üzere 2008 yılında dönemin Cumhurbaşkanına da verilmiştir, diyelim ve bitirelim bu faslı.

“Council on Foreign relations” CFR adı ile maruf ABD merkezli kuruluş, küresel güçlerin dünyaya çeki-düzen verme, detayda buna muvafık nizam tesisi, tekelci sermayenin dünya egemenliğini, her yolu, buna askeri çözümlerde dâhil olmak üzere, deneyerek sürdürülmesi,  sermaye dolaşımına engel sınırların kaldırılmasının temin ve tesisi, dünyayı yöneten güçlerin değişmemesi adına misyon yürütürken yolu sürekli olarak, Chatham House kuruluşu “Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü” ile kesişmektedir, basını yakından takip edenler tarafından bilinmektedir. Ulus Devletlerin misyonu tamamlanmıştır, özgürlükçü demokrasi zamanıdır gibi şatafatlı kelamlar ile kim ki yola çıkmış ise aydınlar tarafından şüpheli karşılanması da bu yüzdendir zaten.

 

Bir anlamda “dünya derin devlet”i sayılan CFR’nin yoldaşı “Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü” kendisine yakın kuruluşlar tarafından sürekli çok önemli bir kuruluş sunumu ile ulusların gözünde masum ve cici gösterilmeye sürekli gayret gösterilen bir kuruluştur. Örneğin; ABD merkezli University of Pennsylania’nın bir değerlendirmesine göre, “Brookings institute”den sonra Dünyanın en etkili 2. think-tank'i kuruluşudur, vay ki vay. Ayrıca yakın takipçilerinin de iyi bildiği üzere mezkûr kuruluşun canım Yurdumdaki kurumsal ortağı Koç Holding’tir. Önceki kurumsal ortağı da Sabancı Holding olup, grubun bankası Akbank ise sponsoru idi. Koç Holding, Chatham House “Türkiye projesi” ana sponsorlarından olup, mezkûr proje de konusu da “One Belt, One Road” (Bir Kemer, Bir Yol) adı ile maruf olup, “Yeni İpek Yolu” tesisinde Türkiye’nin konumu ve Türkiye-Avrupa ilişkilerini içermekte olup Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Koç da Chatham House’un Mütevelli Heyeti’ne dâhil edilmiştir. Yukarıda konu edilen tüm detaylar basında çeşitli zamanlarda çıkan yazılardan akılda kalanlar çerçevesinde düzenlenmiştir.

Hiç yorum yok: