Hayatımda ilk kez “Minyatür Kitap Müzesi” geziyorum galiba dünyada da
bir başka örneği yokmuş… Bu güzel girişimin mimarı Zarife Salahova kişisel
koleksiyon olarak başladığı minyatür kitap biriktirmesine bilahare Azerbaycan
Devletinin de destek ve sergi salonu tahsisi ile müzeye dönüşmüş. Devlet
desteğinin başlangıcı da Devlet Başkanı Haydar Aliyev’in bir talimatı ile
olmuş. Anlaşıldığı kadarı ile tam bir kitapkolik ve kitap aşığı olan Zarife
Salahova’nın “Azerbaycan Kitap Cemiyeti” başkanı da olduğunu öğreniyoruz,
girişiminin başlangıcında. 2015 yılında Minyatür Kitaplar Müzesi en büyük özel
minyatür kitap müzesi olması hasebiyle de “Guinness Rekorlar” listesinde yerini
alır ve sertifikası verilerek tescillenir. Düzenli ve disiplinli bir okuyucu
olarak bu girişimin başarı ile devam etmiş olmasından ötürü kendimce bir
sevincim var ve sizlerle paylaşmak istedim.
Zarife
Salahova, minyatür kitapların toplanması fikrinin nasıl ortaya çıktığını şöyle
anlatmış bir röportajında; “Kasım
1982’de, Moskova’da, Tüm Gönüllü Kitapseverler Birliği’nde, I. Krylov’un
1835’te yayınlanmış eksiksiz masal koleksiyonunun fotokopi tipi küçük ebatlı
bir baskısını 23 rubleye satın almam teklif edildi. O günlerde pahalı bir
zevkti ama yine de kitabı satın almaya karar verdim. Parayı gişeye ödedikten
sonra saklama odasına girdim ve orada ilk kez mini bir kitap gördüm.
Koleksiyonumun oluşumu o günden başladı. Yaklaşık 35 yılda 7500’ün üzerinde
minyatür kitabı koleksiyonuma kattım.”
Müzede,
dünya edebiyatının klasik eserleri başta olmak üzere dini kitaplar, masallar,
bilimsel ve sanatsal eserler gibi çeşitli konularda yayınlanmış yaklaşık 7.500
adet eser bulunmakta olup, Dostoyevski, Puşkin, Çehov gibi çok ünlü yazarlar
başköşeleri tutmuş görünmektedirler. Nadide örnekler faslından sayılacak,
Japonya’da basılmış sadece 0,75 x 0,75 mm boyutlarında bir adet kitap ise
Müzenin en mühim ve anlamlı eseri olmuş bence…
1
no’lu camekân, en üst rafında Recep Tayyip Erdoğan ve İlham Aliyev’in
tokalaşma anını gösterir bir fotoğrafla süslü tüm raflar Azerbaycan’da
basılmış mini kitaplar ile doldurulmuş, 2 nolu camekân mikro ve nadir kitaplara
tahsis edilmiş, 3 nolu camekân dini temalı mini kitapların bulunduğu bir yer
olmuş. Puşkin’e 4 ve 5 no’lu camekânlar külliyen tahsis edilmiş, şüphesiz benim
de düşüncem bu yönde olup, Puşkin’in bu övgüyü ve değeri hak ettiği yönündedir. 21
nolu camekânda ise Müzenin kurucusu Z. Salahova’ya imzalanarak hediye edilmiş
kitaplar,


26
nolu camekânda Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Kazakistan, Tacikistan,
Türkiye ve İran’da neşredilen mini kitaplar bulunmakta olup, en üst rafı ise
Mustafa Kemal Atatürk’ün 4 adet “Nutuk’u”, Alparslan Türkeş’in “Dokuz Işık’ı”
ve RecepTayyip Erdoğan’ın kitabı ve Puşkin’in “Yüzbaşının Kızı” ile
süslemektedir. Alt raflarda ise ciddi miktarda Ömer Hayyam’ın “Rubailer”
kitabının farklı ülkelerde basımları görülmektedir. 29 nolu camekân ise spor ve
olimpiyat oyunları üzerine yazılmış ve mini kitap olarak basılmış eserlere
ayrılmış. 38 nolu camekân ise Lenin’den, Stalin’e, Fidel Casro’ya gerek biyografi
gerekse de teorik anlatıların neşredildiği kitaplardan oluşan bölüm olup, “beynelmilel komünist harekâtı” başlığı ile verilmiş. Bu camekânların müzeye
yerleştirilmesi de şöyle oluşmuş; salonun tam ortasına, doğrudan girişin tam karşısına
üç camekân konulmuş. Birincisinde, ortada, Azerbaycan’da yayınlanmış minyatür
kitaplar. İkincisinde mikro ve nadir kitaplar, üçüncüsünde ise dini temalı mini
kitaplar bulunmaktadır. Salonun mezkûr camekânların
hemen sağından itibaren yerleştirilenlere ise SSCB’de ve 1991’den itibaren
Rusya Federasyonu’nda neşredilmiş minyatür kitaplar ve çok önemli şahsiyetlerin
minyatür el yazmalarına yer verilmiş. Sol tarafta da, yakın ve uzak diğer
ülkelerin minyatür kitapları yer almaktadır. Son olarak 39. Camekânda ise
Amerikalı ressamlar tarafından müzeye hediye edilmiş benzersiz minyatürler
bulunmaktadır. Bu mini kitap cennetindeki kitapların ağırlıklarının da ortalama
2 gram ile 5 gram arasında olduğu bilgisini de edindim. Enteresan değil mi? 2
gramlık bir kitap… Diğer taraftan bildiğimiz bir başka gerçek de 1673 senesinde
Hollanda’da dünyanın en küçük kitabı neşredilmiş olup ebatları da 1,5 cm ye 1
cm imiş… Öğrenmenin sınırı yok şüphesiz…

Kitap
basımı, yayımı ve okunmasının son derece düşük olan günümüzde böylesine büyük
çaba ile ayakta tutulan bu girişimin adeta çöldeki bir vaha havasında olduğunu,
ziyaret saatlerinin görece sınırlı olmasına rağmen ziyaretçi sayısının da
azımsanmayacak olmasının gelecek adına sevindirici olduğunu belirtmeliyim. Ayrıca
belirtmeliyim ki Azerbaycan’ın başkenti Bakü hiç beklemediğim bir şekilde bir
edebiyat, kültür kenti olarak da öne çıkmış vaziyette… Zengin geçmiş bugüne
mütenasip şekilde değerlendirilmiş göründü bana… Mesela, Azerbaycan Edebiyat
Müzesi ve halı müzesi bile en azından organizasyon gerçekleşmesi babında
kocaman bir teşekkürü gerektirmektedir.
Önce
Bakü’deki tarihi bölge olan “Şirvanşahlar Kalesinde” açılmış olan müze sonradan
şimdiki yerine taşınmış bulunmakta imiş. Eski şehrin her manada atmosferini
hissedeceğiniz bir sokak ve bina açıkçası… Netice itibariyle, “Minyatür Kitap
Müzesi’ni” gezmiş olmaktan son derece mutlu ve memnun oldum. Bir kitapsever
olarak bu miktarda ve düzende kitaplar görmek gerçekten muhteşem bir duygudur. Bu
kadar zahmet ve maddi manevi çaba ile oluşturulmuş bu müzenin hayrettir ki
girişi ücretsiz olup, dileyenlerin katkı yapabilmesi için bir bağış kutusu
mevcuttur. Hülasa, Türkiye’den Nazım Hikmet’ten Yaşar Kemal’e dahi minyatür
kitapları barındıran bu küçük lakin şirin müzenin gezilmesini her bir Bakü
ziyaretçisine şiddetle öneririm. Giriş ücretsiz dedim ya, müze görevlisi
istediğiniz takdirde tarafınıza istediğiniz detaylarda bilgiler aktarılıyor.
Kitap sevdalısı ve tutkunu iseniz mutlaka ziyaret edin derim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder