Perşembe, Ekim 05, 2017

TİTUS TÜNELİ ve EUPALINOS (PYTHAGORION) TÜNELİ


Fahri hemşerisi olmakla övündüğüm 2 şehir vardır, biri Adana diğeri ise Antakya (Hatay)… Antakya’nın, kendimi ait hissettiğim tarafı ise, kendi içlerinde de farklı tutum ve yol tutturmuş halleri ile 3 tek tanrılı dinin takipçilerinin, biri başat olmak üzere birbirlerini çok fazla rahatsız etmeden yaşadıklarına yönelik gözlem yapılabilecek güney tarafıdır. Burada bahsetmek istediğim, ilk gördüğümde hayran kaldığım, bunun üstüne birkaç kez daha gidip gezdiğim, Samandağ İlçesi Çevlik mevkiinde yer alan TİTUS Tüneli. Öğrenebildiğim kadarı ile Antakya eski adı, Antioch olup, Makedon kralı Büyük İskender tarafından kurulmuş, bilahare de Büyük Roma İmparatorluğu döneminde en kalabalık 3 önemli şehirden biri olmuştur. Öneminin tebarüzü bakımından, dünyada meşalelerle aydınlatılan sütunlu bir caddeye sahip olmasıdır diyerek iktifa edelim ve tünel üstüne devam edelim.

Antakya’nın en önemli ticaret merkezi dönem itibari ile Samandağ ilçesindeki bugünkü Çevlik bölgesindeki eski adı Seleukeia Pieria olan liman kenti olup kuruluşunun M.Ö. 4 yüzyıla dayandığı bilinmektedir. Doğu Akdeniz’in önemli liman kentlerinden biri olan mezkûr kent, Musa dağı eteklerinde kurulmuş olması hasebiyle şehrin liman bölümü zaman zaman sel-seylab nedenleri ile ticaretin olumsuz etkilenmesine yol açan teressübat oluşmakta imiş. Su yapıları konusunda, imparatorluk çapında muhteşem çalışmalarına tanık olunan dönemde, mezkûr alanda, limanın yerini değiştirmekten ise taşkın sularının drene edilmesi kararı üzerine, M.Ö. 69 yılında İmparator Vespasian tarafından tünel çalışmaları başlar ve kölelerin kullanılma önceliklerinin değişmesi üzerine de inkıtalara uğrar, İmparator Titus döneminde de askerler ve denizcilerinde büyük katkıları ile devam eden çalışmalar İmparator Antonius Pius tamamlanır. Canım Yurdumun sahip olduğu onlarca müthiş yapıdan biri olan, TİTUS TÜNELİ, hemen şehrin bulunduğu yukarı kısımdan başlar, denize doğru ilerler, yaklaşık 150 mt. uzunluğunda kapalı olmak üzere toplam yaklaşık 1.400 mt. olup, kapalı tünel kesit alanı yer yer 45 m2 ve açık bölümde ise yer yer 100 m2 civarındadır. Neredeyse 2.000 yıllık bu muhteşem tünel, mezkur imparatorluğun övünebileceği türden bir yapı olup, otomobil icadının olmaması nedeni ile “duble yollardan” daha fazla taraftar toplamakta imiş, söylenenin yalancıyım.

İmparatorluğun büyük köle ve işgal edilen yerlerin büyük ekonomik birikimlerinin talan edilmesi ile imparatorların hayalleri ve hedefleri doğrultusunda günümüzde bile iddialı sayılabilecek “çılgın projeler” gerçekleştirdiğini, Titus Tünelini gördükten sonra yaptığım incelemelerde gördüm. Bazı projelerde, büyük göllerin drenaj kanalları ile kurutularak, büyük tarım alanları elde etmek, bazen şehirlerin su ihtiyacını karşılamak için yapılan km.lerce su kemerleri ile isale hatlarının oluşturulması, bazen şehirleri ya da limanları korumak ya da su temini için tüneller inşa etmek, gibi gerçekleşmeler.

Bu bakış açısı ile seyahat ettiğim yerlerde benzer yapıların varlığı konusunda özel bir dikkat oluşturdum. Son seyahatimde, yine Büyük Roma imparatorluğu tarafından ve Titus Tünelinden yaklaşık 500 yıl önce inşa edilen Samos Adası EUPALİNOS TÜNELİ konusunda haberdar olunca, derhal ziyaret edilecek yerler konusunda 1. sırayı almıştır. M.Ö.6 yüzyılda, kesit alanı yer yer 4 m2 yi bulan, antik çağdaki Tigani şimdilerde de “Bir dik üçgenin kenarların karelerinin toplamı hipotenüs’ün karesine eşittir” teorisinin mucidi ilk matematikçi Pythagoras’ın adına bu şehirde yaşamış olması hasebiyle ve izafeten şimdilerde de PYTHANGORIAN olarak adlandırılan kentin su ihtiyacının, Agiades su kaynağından Kastro Dağının altından inşa edilecek bir tünel ile karşılanması hedeflenmiştir. Deniz seviyesinden 225 mt yükseklikteki bu dağı aşacak yaklaşık 1 kmlik tünel, mühendis Eupalinos geometri bildiğinden (öyle 360 derece farklıyız düzeyinde değil elbet), dağın 2 yanından başlamak ve ortalarda buluşmak hedefi ile çalışmalara başlar. Gerçi her iki taraftan kazılarak ortada buluşma fikri ve hedefi olan ilk tünel değildir bu ama ilk olan Kudüs’teki Kral Ezechias (Hezekiya) tüneli farklı yönlere gidilen kazılarla hedefinden fazlaca sapmış olması hasebiyle ilk sayılmamalıdır bence. Eupalinos Tüneli, muhteşem hesaplamalar neticesinde santimetreler düzeyinde bir sapma ile tam da ortada birleşir. Şehrin kuşatmalar altında suyunun kesilerek teslime zorlanmasının önüne geçilmesi gibi bir askeri kaygı ile yola çıkılarak inşa edilen tünel, gürz, keski, kazma ve kürek gibi kazıcı aletlerle, kazıdan çıkan kayaların küfelerle dışarıya taşınması ve havalandırma için de kuyular açılarak yaklaşık 10 yıl sürmüş ve planlandığı gibi ortada birleşmiştir. Bin yıl süreyle kullanılan tünelin mühendisi Eupalinos, Senato tarafından “Tünel bize pahalıya mal oldu” gibi bir gerekçe ile çarmıha gerilme cezası ile cezalandırmış olup, “yahu kullandığımız köle ve talan edilen istila edilmiş ülke hazineleri, ne zararından bahsediyorsunuz” savunmaları heba olmuş ve sonunda da mühendis bey çarmıha gerilmiş… Atina Senatosu bilse idi; kendilerinden 2.500 yıl sonra dünyanın her tarafında inşaat işleri, karar vericiler, inşaatı gerçekleştiren müteahhitler, finansman temin edilen bankalar, hem de kamu hazinelerinden ödenmek kaydı ile trilyonluk cukkaları götürsünler, hiç böyle karar verip te kendilerini önemli bir proje ile suya kavuşturan mühendisi katleder miydi? Bilemem… Bu iddiaya bilgi kaynağı oluşturan, tabii ki meraklıları için “bir ekonomik tetikçinin anıları” olarak ciltler dolusu kitap yazan eski bir “Dünya Bankası” yöneticisidir, eksiği ve sakladığı çok bilgi olmasına rağmen okunmasını şiddetle öneririm… Ayrıca, mezkûr kentin yöneticisi, Tiran Polycrates ile aynı dönemde yaşamış ve tiranlığı protesto etmek maksadı ile adayı terk ettiği bilgisi bulunan Pythagoras’a şapka çıkartmayı da borç bilirim…

İlaveten bir de ansiklopedik bilgi; “Titus Tüneli'nin bir benzeri yine bir Roma İmparatorluk şehir merkezi Ürdün'de Petra antik kentinde bulunmaktadır. Antik dünyanın diğer önemli kaya tünelleri, Nimes'de, Lyon'da, Briord'da, Carhaix'de, Nikopolis'te ve Side'de su getirme sisteminin bir parçası olarak yapılmıştır. Çevlik ile çağdaş, Vespasianus Dönemi bir kaya tüneli italya'da Furlo Geçidi'nde yol sistemi ile bağlantılı olarak açılmıştır.” Dilerim ömrümüz vefa ve cüzdanımız kifayet eder de, bu yapıları da ahir ömrümüzde görürüz diyerek sözü bağlarken başta Titus Tüneli olmak üzere Eupalinos tünelinin de kısa sürede ziyaret edilmesi gereğinin altını çizelim.

Sonuç olarak; gerek Titus ve gerekse de Eupalinos Tünelleri “UNESCO Dünya Mirasları” listesine alınarak, yamyamlardan korunmaya çalışılmaktadır.

Hiç yorum yok: