Çeşme
Belediyesi dar gelirli ve konutu olmayan vatandaşlar için gerçekleştireceği
sosyal konut projesi hakkında bilgi verdi. Spot başlık bu… Harika bir haber değil
mi? Zamanlaması dışında alkış… Zamanlamada sıkıntı ne derseniz, aynısının
tıpkısı Çeşme TOKİ’nin uygulaması diye cevap vereceğim… Siz anladınız kast-ı
mahsusu… Şimdi gelelim, neden bu konu üstüne kelam etme gereğine, geçenlerde, 775
sayılı yasa ile arsa tahsisi yapılarak kurulan bir konut yapı kooperatifi
başkanı arkadaşımız ile bir muhabbetimizde sıkça geçen bu “sosyal konut” terminoloji üstüne derin bir mütalaa… Anladığım
kadarı ile toplumda, geniş ve yaygın bir şekilde kafa karışıklığı ve sonuçta da
anlam ve anlama karışıklığı bulunmaktadır. Yaygın bir biçimde, konut yapı kooperatifi,
toplu konut ve sosyal konut birbirine karışmaktadır… Bu anlamda konunun
etimolojisi ve dilbilim felsefesi üstüne ve semantik açıdan ayrıntılarına pratik
değerler üstünden girerek, kafa karışıklığına son verilmesine ve billurize olmasına
yardım edecek fikri köşe taşları koyarak özetleyelim…
“Sosyal konut” denilince
evvel emirde akla gelecek şey mülkiyet tahsisi değildir, olmamalıdır, olamaz da,
kullanım tahsisi olmalıdır, olur da... Yoksa siz kafanıza göre sözcüklere anlam
yüklerseniz, uluslararası kabul görmüş anlamlarla oynarsanız, her şeyi
yaparsınız, yapıyorsunuz da… TOKİ toplu konut inşaatları yapıyor, satıyor, ama
ucuz satıyor, ucuz ya, adına da sosyal konut diyor, elini tutan, dilini
bağlayan mı var, istediğini yapar istediğin adı verir, istediğin anlamı
yüklersin, al sana ben yaptım oldu… İşinize gelince uluslararası norm ve
sözleri kullanacaksınız, işinize gelmediği zaman kullanmayacağız, yok öyle şey…
Yani neymiş kısaca; sosyal konutlar aynı zamanda toplu konuttur ama her toplu
konut sosyal konut değildir ve ne yazık ki canım yurdumdaki hiçbir toplu konut
sosyal konut değildir. Sosyal konuta uzaktan benzeyen ama bize özgü sosyal
konut modeli de “lojman”lar olmuştur. Sosyal konut sahibi olmanın yegâne ve
olmazsa olmaz koşulu önce sosyal devlet olmaktan geçer…
Yaşadığımız
dönemin en olumsuz gelişmesi ne yazık ki, kontrolsüz nüfus artışıdır ve hızlı
gelişen kentler ama yine ne yazık ki çarpık gelişen. Kapitalizmin yüce
çıkarları uğruna kentlerin kapısına yığılan kitleler, kentleşme üzerinde
olumsuz etkiler yaratır iken, ciddi manada konut sorununu da dayatmaktadır. Bir
tarafı ile ucuz emek teminine yönelik teşvikler, hem de “köylülüğü azaltıyoruz” teraneleri ile köyler boşaltılır bir manada
tarım ve hayvancılık çöker iken diğer tarafı ile de kentler çökmektedir, az
sayıdaki yaşanabilir konut, yeni gelenler için ikamet adına hayaldir, hemen
araya emlak ve konut tacirleri ya da bunların tekelci tezahürleri devreye
girer, toplu konut, yapı kooperatifleri, ucuz konut gibi hemen hemen hepsinin
içeriği aynı ama maksat inşaat sektörü yaşasın ve yücelsin kabilinden yaklaşımlar
kutsanır. Bir de siyasi ikbal ve hırs devreye girince bütün bu tanımlamaların
önüne koyarsın bir “sosyal”
kelimesi, al sana sosyal konut… Kırsalın kente akışı ile oluşan kır-kentler,
sadece zamanın ruhuna uygun üretim ilişkilerinin doğmasına değil aynı zamanda
aynı ruha uygun sosyal doku da oluşturmaya başlamıştır. Bir tarafı ile ekonomik
değişime mütenasip sosyal değişim tezahürü oluşurken diğer tarafı ile de ve
devamla göç ve barınma sarmalının büyümesine neden olunarak yoksulluğun tehdit
haline gelmesinin önüne geçilmek adına “yoksulluğun yönetilmesi” prensibi
harekete geçirilip, “dünyada mekân,
ahirette iman” kültürü ihdası mucibince sosyal konut uygulamaları farklı
farklı biçimleri ile uygulanmaya başlamıştır.
Sosyal
konut fikri ve uygulaması, başta Kuzey Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm Avrupa’da
yaygın olarak görülmüş ve ihtiyaç sahibine rant yaratmadan, asgari düzeyde sağlıklı
yaşanabilir konut tahsisine dayalı bir sistemdir. Sosyal konut tahsisi
yapamayan kimi sosyal devletler ise ayrım gözetmeksizin kira desteği
yapmaktadırlar. Mezkûr konutlar ya direk devlet tarafından inşa edilir ya da
inşa edilmiş konutlar devlet tarafından satın alınır ve tahsise geçilir. Asıl olan
kurumsal manada sosyal devlet olmanın gereğidir, yoksa yandaşa yaranma değildir,
Allah muhafaza, aksi taktirde arsa tahsisinde, bina yapımında ya da kura
çekiminde yaranma güdüsü sistemi esir alır. Şimdi 70’li yıllarda gecekondu
yapımlarına, direnişlerine katılanlar iyi bilir bu işlerin sonuçlarını, yani gecekonduculardan
rantiye sınıfı nasıl yaratılır kültünü… Hülasa “sosyal konut” konut edinme,
tahsis ve işletme hak ve yetkisinin kamuda olmasıdır aksi taktirde sosyal kıyak
çukuruna düşülmesi kaçınılmazdır. Tabiidir şüphesiz, kuralları iyi tespit
edilmiş, tahsis, ücretlendirme ilkeleri iyi ve net belirlenmiş olmalıdır
ilaveten de bağımsız ve bağlantısız hukuk güvencesi denetimine de açık
olmalıdır, aksi taktirde her iktidar değişikliğinde şimdi biz geldik, bizim
ihtiyaç sahipleri kullanacaktır gibi subuk sonuçlar doğurur, maazallah…
Ben
iddia ediyorum; bugün hüsnüniyetle yola çıkılan bu kabil uygulamalar, hele de
bahçeli ve tek katlı yapılar ise, bir vade sonra farklı siyasi mülahazalarla
farklı siyasi güçler tarafından behemehal, hak kaybı telakkileri ile plan
notları değişimine, olmadı emsal uygulamalar gerekçeleri ile tek bağımsız bölümlü,
bahçeli güzel yapılar yerine, 3 katlı 6 ile 9 bağımsız bölümlü sonuçlar elde
edilir… Yaşananlar yaşanacakların garantisidir. Plan notunu değiştiremezsek,
imar savaşı olmadı imar barışı o da olmadı, muhakkak oldurulacak bir yol bulur
efsane abilerimiz elham… Haydi diyelim çok katı kurallar ile izlendi ve plan
tadilatına engel olundu, peki, satış yolu ile yaratılan büyük değer artışının
adı da rant olmayacak mı? Aaaa ben mi ne düşünüyorum, bir ülkede geçim derdi
çeken ya da geçinme zorluğu yaşayan insanlar var ise, ne düşüneyim… Yanlışı
temizlemenin yolu bellidir…
Konut
kooperatifi, Toplu konut ile sosyal konut karıştırılırsa ne mi olur? Aha da
böyle olur… Bilinsin istedim… Anlamak ama yanlış anlamakta mahir necip
milletimiz…
Son
söz; yalanın ve algı yaratmanın deha büyükbabası Joseph Göebbels’in; “Yeterince
büyük bir yalan söylerseniz ve tekrar ederseniz bu yalanı sürekli, insanlar
sonunda buna inanmaya başlayacaktır.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder