Cumartesi, Aralık 08, 2018

ÇEŞME SİLUET PROJESİ

Zamanın behrinde, Çeşme’nin denizden yaklaşımda siluetini oluşturan yapıların gerek gabari gerekse cephe özellikleri açısından bir bütünlük ortaya koymadıkları iddiası üzerine, aralarında Çeşme Kaymakamlığı, Çeşme Belediyesi, İzmir Ticaret Odası, Mimarlar Odası İzmir Şubesi, İzmir Ekonomi Üniversitesinin bulunduğu kurumlar vasıtası ile “ÇEŞME MERKEZ SAHİLİ KAMUSAL MEKANLARIN VE CEPHELERİN DÜZENLENMESİ” Projesi kapsamında gabari olarak silueti bozan yüksek yapıların mevcut imar planında belirlenmiş olan koşullara uygun olarak yenilenmesi, cephe kaplamalarının yenilenmesi ve cephelerde yapının doğal uzantısı ve parçası olmayan ünitelerden temizlenmesi ve bu uğurda da ahşap merkezli malzeme kullanılması hedeflenmiştir kapaca… Detayda ise; Proje bağlamında temel olarak 2 yapı önerilmekte olup birincisi, “Otogar Marina aksında Marina Meydanında yeşil çatılı zemin altında kapalı otopark planlanırken, zemin üzerinde meydanla bütünleşecek ticari kullanım amaçlı”, ikincisi de; “kent meydanında kente dışarıdan gelecek olan ziyaretçiler için bir bilgilendirme ve hizmet yapısı olarak kurgulanmış Info-Exchange binasıdır”. Ancak İnfo-Exchange binası bir tarafı ile Kale diğer tarafı ile de Atatürk anıtının algılanmasına engel olmaması için geriye çekilmesi planlanmaktadır. Siluet Projesinin en can alıcı öngörüsü ise; siluetin uzun mesafeli ve fazla binayı kapsıyor olması nedeni ile, bina düzenlemeleri, ekonomik olması düşünülerek binaların fasadına ikinci bir cidar planlanacak ve eklemlenecek ve hatta malzeme metal taşıyıcı konstrüksiyon doğal ahşap olacak… Bahçe duvarları bile kaldırılacak, antenler, klimalar görüntü kirliliği yaratılmaması adına kaldırılacak, doğal doku ile uyumsuz PVC malzemelerden doğramalar kaldırılacak, Kamu binalarında krem, özel binalarda bej ve beyaz renkler kullanılacaktır, vs vs…
Bakılınca maşallah dedirten yaklaşımlar, bakmayın size benim özetlediğime, daha ne detaylar var ne detaylar… Yahu bunlar bir gerçekleşmiş olsa Çeşme harika bir siluet verecek Çeşme Körfeze denizden gireceklere… Hay Allah…
Projeyi duyunca dönemin şehremenisi beyefendi ile konuşuyoruz, daha doğrusu soruyoruz, muhterem cevaplıyor;
-        Sahili merkez alan bir proje çalışması başlamış “siluet düzenlemesi” adı altında, hayırlara vesile olsun, ne diyorsunuz?
-        Sahil düzenlenecek, “Yerel yönetim, Meslek Odaları ve Üniversite iş birliğinde geleceğe bir iz bırakmak amacıyla ortak akıl ile hayata geçirilecek” bir projedir. Harika işler yapacağız.
-        Peki bu düzenlemede “gabari” konusunu delen binaların fazla katları kamulaştırılıp yıkılacak mı?
-        Onun kolay olduğumu zannediyorsunuz?
-        Hayır, ama bu olmayacaksa bu projeden ve uygulamalarından bir sonuç elde edemezsiniz, beyhude bir çalışma olur ayrıca proje ortaklarınızın bir kısmı çok ta uygun ortak gibi görünmüyor.
-        Saçmalamayın, bildiğiniz bir şey yok, sadece konuşuyorsunuz.
-        Peki başkan hep birlikte görürüz sonuçlarını, umarım bizi yanıltırsınız.
-        Haydi hoşçakalın…
-        Güle güle başarılar.
Derken; ne görelim, hiç düşünmediğimiz, İzmir Ticaret Odası Başkanı ile İzmir Ekonomi Üniversitesinin Mütevelli Heyetinin Başkanının aynı kişi olması ve Tekke Plajının arkasında ağaç kesimleri ve inşaat çalışmaları başlamış…
Yolda rast geldiğimiz Meclis Üyesi bir başka muhtereme soruyoruz
-        Sn Vekil’im Tekke Plajında ağaçlar kesiliyor, galiba emsali de bir hayli yüksek inşaatlar da başlayacakmış.
-        Ya evet, adam, Bakanlık’tan işi çözmüş, tüm izinlerini Ankara’dan halletmiş.
-        Emin misin, Ankara’dan çözüldüğüne.
-        Evet.
Bu diyaloğun sonrasında; Şehremeni ile karşılaştığımızda, Siluet Projesinin nasıl ilk sonuçlar verdiğini soralım dedik;
-        Başkanım, sizin Proje galiba takdiminde hiç olmayan bir sonuç verdi, Tekke Plajı elden gidiyor.
-        Adamın hakkı, kullanmak istedi, biz de verdik. Senin de yerin varsa gel sana da verelim.
-        Hayırlısı olsun, ama yapılanlar bir tarih, kültürel değer ve doğa katliamı ve asla unutulmayacak ve asla telafisi olmayacak.
-        Bildiğiniz bir şey yok, sadece konuşuyorsunuz.
Konuşma Şehremeninin dama yapması ile nihayetlendi. Dama Tekke Plajı ve tepesi verilerek alınmış galiba. Ama Şehremeni herkesi, “bir şey bilmiyorsunuz” diye suçluyor, zannedersiniz ki, kendisi her bir şeyi biliyor. Aslında zaten tüm iktidarı boyunca yaptıklarına bakınca kendisinin de bildiği yanıldığına yetmemiş, her şey ayan beyan ortada…Allahtan bu muhteremin gudubet “Fener Burnu Açık Deniz Balıkçı Barınağı” destekçisi olması da Merkezi İktidarın hamlesi ile sonuçsuz kaldı da bizleri aptal olmakla itham edişi de askıda kaldı…  Tekke katliamının sonuçları ile ilgili diğer söylentiler de bu yazının konusu olamaz, şüphesiz… Duyanlar, duyduklarını araştırabilirler… Ona karışamam tabii ki…
Zamanın behri dedik ama 2012 yılının ilk ayları idi zaman…  Sonuçta; elde kalan 2 somut şey, bir Karakori Dağına açılan abuk subuk yolun beton istinat duvarının yeşile boyanmış ve iki Tekke Plajının üstünün binaya boğulmuş gark olmuş hali ve de Çeşme Merkez Sahili Kamusal Mekanların ve Cephelerin Düzenlenmesi Ulusal Fikir Projesi Yarışması sonuçları… Tepe tepe övünebilir kendisi, yaratılmasındaki başat rolü ile… Sonra biliyorum diye övün, hay Allah…
 
Efendim adamın hakkı imiş savunmaları da tam bir gudubet durum oluşturuyor, nerede Orman, nerede 100 mt kıyı kenar çizgisi uygulaması kimin umuruna… Kamulaştırılarak korumak kimin umurunda… Kentin karakter mekanları yok olmuş kimin umuruna…

 

Hiç yorum yok: