Neyse, detay çok zaman zaman gözlemlerim ve tespitlerimi yazmaya devam edeceğimi beyan ederek, başlıktaki konuya marş marş devam edelim… Lakin bu mezarlık üzerine daha sonraki yazılarımda daha detaylı değinmek kaydı ile şimdilik veda etmek gerekiyor…
Evet, ne demiş idim, “Edremit Van’a bakar, içinden Şamram akar”… Bilmediğim bu “Şamram Kanalı” ile ilgili çok kısa gözlem ve bilgi temini yapabildik, yerinde gördüğüm zaman… İsmini yazmamda bir mahsur olmayacağını düşündüğüm, bizi gezdiren Bahattin Gün arkadaşımızın, mesleği olmaması hasebiyle tüm iyi niyetine rağmen aktardığı sınırlı bilgiler ile müthiş bir “su mühendisliği” yapıtını karşımızda bulduk… Gitmeden önce, bir kez daha olsun kabilinden, gezilecek yerler konusunda önemli bilgiler aktardığını bildiğim “tripadvisor” sitesine girdim, ilk 20 önemli yere baktım… Akdamar Adası, Akdamar Kilisesi, Van Kalesi, Tuşpa Belediyesi Van Eski Evleri, Muradiye Şelalesi, Hoşap Kalesi, Van Kedisi Evi gibi önemli yerler başta olmak üzere bir dolu yer sayılıyor… Lakin Şamram Kanalı maalesef yok… Bunu anlıyorum, işte nasıl hazırlanıyor, kim ya da kimler hazırlıyor, tercih meselesi nihayetinde, bilemiyorum tabii ki… Kimseyi itham ve ilzam etmek istemem lakin çok büyük bir eksiklik diyeyim ve geçeyim… Buna mukabil bizim Bahattin Gün arkadaşımız biliyor ve sağ olsun oraya götürüyor… Kanalın boyunca bir bölümünün yanında otomobil ile geçtik… Bugün DSİ’nin yaptığı yatırımlar ile hala kullanılabilen bu kanal şüphesiz yenileme ya da düzenleme çalışmaları ile günümüzün sihirli malzemesi bir başka anlamda da baş belası beton ile kaplanmış durumda, kısa bir bölümünde yapılma dönemindeki taşların korunduğu gördük… Sevgili arkadaşımız bize kanalın bir harita mühendisliği şaheseri olarak kimilerine göre 51 km. kimilerine göre ise 52 km. uzunlukta olduğu bilgilerini verince bir mühendislik şaheseri ile karşı karşıya olduğumuzu anladık… Diğer adı ile de yaptıran imparatorun adına ithafen “Menua Kanalı” yaklaşık 3.000 yıllık bir geçmişi ile Dünya Su mühendisliği harikası olarak durmaktadır önümüzde… “Edremit Kız Kalesi” tanıtım tabelasındaki ön bilgimiz mucibince; Urartu Kralı Menua ile Asur Kraliçesi Semiramis’in evlenmelerini müteakip “Asma Bahçeleri” özlemi çeken kraliçenin özleminin giderilmesi uğruna kurulan bahçelerin sulanması amacına matuf bu uzun kanalın yapıldığını öğreniyoruz… Lakin öyle olmadığını da sonradan biraz araştırınca öğreniyoruz ki Gürpınar, Edremit ve Van arazi sulaması ile mezkûr yerleşimlerin kullanım suyu temini de yapılıyor. Eğer şu anda kullanılan kanal, tarihi “Şamram Kanalı” üzerine geliştirilerek yapılmış ise kanalın sadece bahçe sulamaya matuf olamayacağı da aşikârdır zaten. Van’ın 50 km güneyinde yer alan Gürpınar Ovasından Urartu Krallığı’nın başkentinin yer aldığı Van Ovasına tatlı su taşıyan Menua Kanalı geçtiği yerlerde tarıma hayat vermekte ise de asıl maksat başkentin su ihtiyacını karşılamaktadır, göründüğü kadarı ile… Van Valiliği tarafından hazırlanmış ve 2006 yılında basılmış ve ilk ziyaretimde edindiğim “Van Kültür ve Turizm Envanteri – Tarihsele değerler” değerli yayında ise kanal ile ilgili geniş yazıda dikkatimi çeken paragrafı buraya almak istiyorum. “Eski Ermeni kroniklerinde yer alan Van tarihiyle ilgili kayıtlarda söz konusu kanala Assur Kraliçesi Şamuramat’ın adından yola çıkılarak Semiramis ya da Şamran Kanalı (burada da Şamran diye yazılmış) dendiği görülmektedir. Yöre halkı hala bu adı kullanmaktadır. Oysa kanalın inşa yazıtlarında kanalın Urartu Kralı Minua (İ.Ö. 810 – 785) (buarada Minua diye yazılmaktadır) yaptırıldığı görülmektedir. Bu nedenle bilimsel anlamda kanalın adı Minua Kanalı olarak anılmaktadır”.
Evet,
M.Ö. 4000’lerden itibaren sayısız medeniyete beşiklik etmiş Urartuların
başkenti Tuşpa, ki son ziyaretimden sonra çıkarılmış bir kanunla oluşturulmuş başta
da yeni Belediyelik Tuşpa olmak üzere baştanbaşa Van bu özellik ve güzellikleri
ile herkesi ağırlamaya hazır görünüyor… Gerçi Canım Yurdumun insanından önce İranlılar
keşfetmiş görünüyor buraları, görünen o… Sokakta rastladığınız her 2 kişiden
biri İranlıdır dersem çok mu abartırım bilemem, belki de bana öyle geldi…
Özellikle akşam saatlerinde Van Sokakları cıvıl cıvıl, insanların kaynaştığı
yerler olarak böyle bir izlenim veriyor… Van’ın sokaklarının bu kadar canlı ve
kalabalık olabileceğini hiç düşünmemiştim, müthiş canlı ve de hareketli…
2 yorum:
Seyahatname’nizi çok beğendim. Bu ülkede keşfedilmemiş nice hazineler var. Emeğinize sağlık, iyi ki varsınız. Okuyucu da merak uyandırdı yazınız. Meraklısına katkısı olur diye Çavuşoğlu/2006 çalışmasına aşağıdaki linkten ulaşılabilir. Görselleri beğendim.
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezDetay.jsp?id=f9TEMNyo4VBc3LDWY_YGbA&no=MMqs3lCZym4RbGEFtSqfSA
Seyahatname’nizi çok beğendim. Bu ülkede keşfedilmemiş nice hazineler var. Emeğinize sağlık, iyi ki varsınız.
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezDetay.jsp?id=f9TEMNyo4VBc3LDWY_YGbA&no=MMqs3lCZym4RbGEFtSqfSA
Yazınız merak uyandırdı. Yukardakilere linkte bir çok görsele ulaştım. İlgilenenlerle paylaşayım dedim.
Yorum Gönder