Pazartesi, Temmuz 14, 2008

UFUK URAS İLE DAYANIŞMA


Ufuk Uras Secmenlerinden Yeni Kampanya adı altında bana aşağıdaki yazı yada duyuru gelmiştir.

“22 Temmuz secimlerinde yaptiklari imeceyle Ufuk Uras’i meclise gondermeyi basaran secmenleri yeni bir kampanya baslatti. “Bizim televizyonlarimiz, radyolarimiz, gazetelerimiz, dergilerimiz yok. Sesimizi duyuracak kanallarimiz cok az,” diyen secmenleri Ufuk Uras'in aciklamalarini, haberlerini ve meclis calismalarini merak edenleri Ufuk Uras E-posta Iletisim Grubu’na katilmaya davet ediyorlar. 1670 uyeye ulasan Ufuk Uras Iletisim Grubuna uye olmak isteyenlerin e-posta adreslerinin ufukmoderator@ yahoo.com adresine iletilmesi yeterli.
Ufuk Uras Secmen Koordinasyonu Iletisim Calisma Grubu cagrisini su sozlerle bitiriyor: “Katılın sesimiz cogalsın. Katilin esitligin, ozgurlugun, demokrasinin, sosyal haklarin, kadinlarin, cevrenin, barisin ve kardesligin sesini hep birlikte yayalim...”

Umayorum ki bu konuda bu girişim “bizi daha da enayi yerine koyma” girişimi değil de ciddi bir girişim olsun ve bu güne kadar Sn. Vekil (kimin vekili ise artık-pek bizimkine benzetemiyorum ya) eline yüzüne bulaştırdıklarını silme fırsatı bulsun, sonrasına da biz bakarız yeniden.

Yani kalkacaksınız; “ORTAK AKIL HAREKETİ” adı altında sanki “KUVVAYI İNZİBATİYE”nin sivil örgütlenmesi gibi örgütlenen yobaz ve gericilerle birlikte eylemler düzenleyeceksiniz, sürekli Sn. Vekil’i davet eden TV kanallarının TV7, Samanyolu TV, TV 24, Kanal A ve Ülke TV olmasından hiç kuşku duymadan hatta hiçbir sakınca görmeden “elinde tuzluk her elimdeki salatalık diyene koşmak” türü yerinizde duramayacaksınız, sözde “darbelere ve cuntalara karşıyız” diye darbecilerin değirmenine su taşıyacaksınız, sözde demokrasi talep ediyoruz diye “türbanın kadını özgürleştireceğini” savunacaksınız, yarım ağızla ama korkarak “ne refahyol ne de postal” diye mitingler düzenledik diye övünerek size iktidar tarafından tanınan özgürlük çerçevesinde konuşacaksınız, darbeye karşıyız diyerek 12 eylülcülerle kolkola girerek sözde ve def i bela kabilinden sayılmak kaydı ile “demokrasi” mitingleri düzenleyeceksiniz, Cumhurbaşkanını halk seçmeli diyerek “DİNDAR BİR CUMHURBAŞKANINI” içinize sindirebileceğinizi de aldığınız çağrıya 1 (yazıyla da bir) dakika bile düşünmeden icabet edeceksiniz, “Hürriyet halk için değil, aydınlar için lüzumludur” ve “1974 affıyla anarşistleri sokağa salıvermiş. 12 Mart’ın Türün Paşasına, Elverdi Paşasına faşist damgası vurulmuş, kontrgerilla iddiaları ile etraf bulandırılmış, (…) İşte 12 Eylül, Türk milletinin meşru müdafaaya geçtiği gündür. İdamlar bu meşru müdafaanın bir neticesidir. (…) 1972’de Deniz Gezmiş’e, Yusuf Aslan’a, Hüseyin İnan’a Meclis’te oylarıyla sahip çıkanların Kızıldere’de Mahir Çayan ve arkadaşlarının öldürülmesini ‘devlet terörü’ olarak vasıflandıranların artık sesi soluğu kesilmiştir.”diye bağıran Nazlı Ilıcak, Abdurrahman Dilipak gibi sahibinin sesi gerici-faşist ve yobazların peşine gitmekten beis duymayacaksınız, AKP nin sol kanat hucümcusu olmaktan bir nebze yüzünüzün kızarmasını bir kenara koyun karşı sahada hucum pres yapmanın erdeminden dem vuracaksınız, AKP nin ne kadar AB ci ve ne kadar ABD ci olduğunu sanki görmezden gelerek demokrasi talebinin varolması gibi bir sanının Sn. Vekilde olmasının ne kadar güç izah edilebileceği açıkken bile Fettullah Gülen’in Yargıtay Genel Kurulunda beraat kararının onanması ardından “Yargının kararı. Bir şey diyemeyeceğim. Hayırlısı neyse o olsun” diyerek konunun bir yargı kararrı olduğuna vurgu yaparken “AKP nin kapatılması davası açan Yargıtay Cumhuriyet Bassavcısının girişimi” karşısında adeta bir kaplan edası ile saldırmasına ses çıkarmayacaksınız,

Bir de üstüne üstlük çıkıp “Bizim televizyonlarimiz, radyolarimiz, gazetelerimiz, dergilerimiz yok. Sesimizi duyuracak kanallarimiz cok az,” diyeceksiniz ki bu “MART KEDİSİ” tavırlı politika yapılmasına insanları davet ederek ve hatta bu günlerde gerici-yobaz cemaatlerin ve tarikatların değirmenine ihtiyaçları olan suyu “komünizm ile mücadele dernekleri” kökenli hasımlarımıza yardım olsun diye bize taşıttıracaksınız.

Size ayrıca da bir tavsiye; hani meşhur “aslı varken kimse kopyesine meyletmez” sözünden hareketle, “SİZE O TARAFTAN OY VE DESTEK GELMEZ” ya iyi biliirsiniz , size oradan oy gelmeyeceği aşikarken; sahi, bu yaklaşımınızla da karşı taraftan ne bekliyorsunuz siz...

Sn. Vekil; sanki CHP ve Kemalizm bugünün konusunu oluşturuyormuş gibi bütün siyasi stratejinizi bunlara saldırmak üzerine kurmuş ve kesinlikle AKP, MHP için ise sadece ayıp olmasın ve def i bela kabilinden bir iki kelime döktürüyorsun.... Şimdi CHP ve Kemalizm konusundaki görüşlerinin yanlış olduğunu ispat etmek gibi beyhude bir çaba göstermeyeceğim; aksine büyük ölçüde hemfikir olmamıza rağmen Marksizmin temel önermelerinden " zaman, mekan ve teknik terakki" mütalaası ile "somut durumların somut analizi" gibi önemli faktörleri gözönünde bulurdurmama gibi fahiş bir hata içinde bulunduğundan da iddialarının geçerliliği en azından bugün için tarafınca sarfedilen beyhude bir çabadır. Oysaki sizden beklenen günlük politikadaki kayıkçı kavgalarına taraf olmamanız iken tam da içine bodozlama daldınız hadi daldınız diyelim ve kabullenelim de madem böyle yaptınız yahu insaf allahaşkına yaşınız da, analiz yeteneğinin de; müsait olmasına rağmen İran’dan TUDEH’ten de mi ders almadın da yerli mollaların değirmenine su taşıyorsun... Daha detaylı yazmak mümkün ama gerek yok gerekli mesajı aldığınızı düşünüyorum. Ve bilin ki sizi bu ülkenin devrimcileri desteklemeyeceklerdir; sizi ve sizin gibileri destekçileriniz "yeni mürteciler", " yeni şafak" ve "Vakit" gazetesi yazar ve finansörleri ile başbaşa bırakacaktır . Öyle kendinize "hakiki solcu" yada "özsolcu" yaftaları asmakla yada demekle ve dedirtmekle de solcu olunmaz ayrıca.

YOK ARTIK SN. UFUK URAS O KADAR DA DEĞİL

Hani biliyorsunuz; Sn. Aziz NESİN’in ifadesi ile nüfusumuzun önemli bir kısmı aptal, ama o aptallar genellikle bizim cenahta değil. Başka kapıya lütfen... Ve yine lütfen sadece top oynadığınız takımı değil aynı zamanda top oynadığınız sahayı da değiştirin... Olsa olsa yarattığınız bu romantik ortamda ancak küçük bir öğrenci kitlesi peşinizden gelebilir zannederim, oysa sizi iyi bilen ve en önemlisi düşmanı iyi bilen (komünizmle mücadele dernekleri geleneğinden gelen herkes), 12 mart ve 12 eylül tezgahlarından geçen ve sırtımızdan hala atamadığımız gerçek deli gömleği (sizin tariflediğiniz ama hedeflediğiniz değil) ile dolaşanlar sizin adınızı artık pek ağızlarına almazlar sanıyorum. Olsa olsa “AKP'ye övgüler düzmüş; Onların iktidarı nimettir, at gözlüğüyle bakmayan tek partidir' demiş olan Baskın Oran gibiler arkanızdan gelebilir yada siz o gibilerin peşinden gidersiniz...
Hayırlı yolculuklar size...
İlişmeyin başkalarına lütfen....

Hiç yorum yok: