Pazar, Şubat 01, 2015

CİLALI ÖZELLEŞTİRME SONUÇLARINDAN TEDAŞ


Çeşme TEDAŞ; özelleştirmelerin genelde yarattığı güzelliklerin bahşettiği huş içerisinde, ceplerimize ortak olmaya devam etmekte, peki, sadece ortaklık etmekte kalıyor mu, hayır, ilaveten işkence kabilinden davranışlar da hiç eksik olmuyor ve ne derseniz deyin, ne yazık ki hiçte haksız çıkarılamıyor, hacıyatmaz gibi sürekli de haklı olmaya devam ediyor… Yeni uygulamaya başladıkları abuk ve de subuk faturalandırma ile de bıçak kemiğe dayanıyor…

Ocak 2015 faturaları geliyor; son okuma tarihi 31.01.2015, son ödeme tarihi 19.01.2015, fatura tahakkuk tarihi 08.01.2015…

Şimdi bu abuk ve de subuk faturalama tarihlerini fark ettin, ettin, etmediysen geçmiş olsun, uygulaması… Fark edenler açısından ne oluyor, hemen ilgili yerlere müracaat ediliyor, aaaa, bilgisayar sistemi hatası nedeniyle yanlışlık olmuş deniliyor, fatura düzeltiliyor… Nasıl düzeltiliyor peki, hemen bir dilekçe yazın deniliyor size, yahu madem hata sizin, biz neden dilekçe yazalım, demiş olsanız da, SS formülü ile dilekçe yazılıyor, ama Allahları var matbu dilekçeler hazırlamışlar, hemen yan odaya geçip talep ediyorsunuz, veriyorlar üstelik bir bedel de talep etmiyorlar… Bu dilekçeyi doldurmak ise KPSS sınavı gibi bir şey ama olsun, paralelseniz yardımcı da oluyorlar… Görünüşleri son derece asri, çünkü özel sektör kuralıdır, personel şık, alımlı ve güleryüzlü (bu kelimenin karşılığı olmasa bile) olacak ama kafaları boş (bu da yeni ülkemin yeni özel sektör kuralı) personel ile baş başa, Allah selamet versin gayri… Ancak, inanılmaz bir görevkeşlik içinde olsa gerek, vatandaşın da orada uzun süreler bekleyeceği öngörüsüyle, vatandaşa kitap okuması tavsiye edilir, aaaaa bak çantanızda bir kitabınız yoksa da dert etmeyin abiler ve ablalar sizi düşünmüş ve oraya biraz da kitap koymuşlar, maşallah bekleme sürenize de uygun ve de makul olabileceği düşüncesiyle her biri tuğla gibi kalın kalın kitaplar koymuşlar… Hadi iyisiniz, kitabı da beleşe getiriyorsunuz…

Bu arada, süslü mü süslü görüntüsü altında, tam bir “Mercedes görünümlü murat 124” alımı ve çalımı ile ortalıkta dolaşan, prezantabıl ama düşünme fonksiyon eksikliği içindeki genç kızımız, fatura üstündeki tüm bu tutarsız tarih belirtmelerini göstermenize rağmen, size “tutarlı olun” talimatı verme cüret ve yetkisine haiz olduğunu hissettiriyor. Azıcık iddialı bir durumda hatalarını anlatırsanız da hemen, bu süslü kızımızın yanındaki masalarda mesai eyleyen yandaşları da size “sessiz olun, çalışıyoruz uyarısında” bulunuyorlar, eğitilebildikleri seviyeye uygun bir lisan ile… İtirazınıza devam ederseniz de, “dilekçe ile bizi şikâyet edin” diyerek sırlarının döküldüğüne şahit oluyorsunuz… Hele birde “ben neden şikâyet edecekmişim, bekliyorum, siz beni şikâyet edin bakalım” dediğinizde de, artık cila falan da kalmıyor, ekşimiş suratları görüyorsunuz… Bu arada, muhtemelen şirketlerinin “nakit akışını” feraha kavuşturma gayreti içinde, gözleri paradan ve tahsilâttan başka bir şey görmeyen bu güruh, hiç tüketim olmadığı halde, mezkûr izahata binaen gerçekleştirdikleri faturalamayı iptal etseler bile, ödemede gecikme oldu diyerek “açma-kapama” bedeli altında bir geçirme de yapıyorlar… Özeleştirmelerin güzelleştirmelerini, göremeyenlere ithaf olunur gayri… Hele birde bu kadar yüksek bedel ödüyor olmamıza hiç önem vermeden size yardımcı oluyoruz, deme terbiyesizliği ve aymazlığı gösterilmiyor mu, kahrolmamak elde değil, adamın “sen bana yardımcı olma işini yap, sana dünyanın parasını ödüyorum lan” diye bağırası geliyor.

Değer mi bu olanlara be, “özelleştirme dostu olan vatandaşım” değer mi diyesim geliyor, hem daha çok para veriyorsun, hem daha kötü muamele görüyorsun, hem de haksızlığa itiraz edince de azarlanıyorsun, sizi kötü niyetlerine alet eden politikacıların “özelleşecek ve de güzelleşecek” yalanına (aslında başka bir şey ya, neyse) kanarak, sonuçta da sadece güzel bir mekânda hizmet almaya, hani bu mekânı da sizin için yapsalar da gam yemeyeceğim, cilalı binalar, cilalı personel ama eskisinden daha kötü hizmet… Aman ha aman, bu değerlendirme de zannedilmesin ki, malum parti ve hükümeti hedefe konuyor, hiç fark yok, “özelleştirmenin” adını ağzına alan herkes, her parti ve her siyasi görüş, hedefindedir bu iddianın… Hani, biz çalmadan özelleştireceğiz, biz daha iyi fiyata özelleştireceğiz, biz şeffaf özelleştireceğiz vs. vs. kabilinden iddialarda bulunanların da farklı bir şey yapmaları söz konusu dahi olamaz…

Özelleştirmenin son tahlilde artık serbestleştirilme olduğu da ortaya çıktı, hayırlı uğurlu olsun, kimsenin şikâyet hakkı da kalmadı…

Eskiden; devlet kurumu, köhnedir, personel ilgisizdir, maliyetler yüksektir gibi abuk subuk ve kesinlikle yanlış, hatta yalan yakıştırmalar neticesinde, üzerine yalandan methiyeler dizilen “özelleştirme”lerin artık gözümüze övendire sokması yetmiyor, şimdi de cebimize ellerini sokuyorlar ama maşallah hala durumu kavrayabilmiş değiliz… Yahu be adam deseler, özelleştirmeler öncesi, eğer tüketiminiz “0” (sıfır) ise fatura gelmezdi, şimdi öyle mi ya, “sayaç okuma bedeli”, “aydınlatma bedeli”, “TRT payı” gibi ödemeler sabit kalıp bir şekilde tahsil edilmektedir, bu söylenene kimse inanmaz değil mi, öyleyse devam… Yahu eskiden borcu olanın elektriği kesilince “açma-kapama” bedeli tahakkuku yapılırdı, şimdi öyle mi, son ödeme tarihini 1 gün geçse dahi, o bedel ödenmek zorunda… Hele bu özelleştirmeler neticesinde başarılı olup, dümene geçen firmalar açısından, kayıp-kaçak oranlarının yükseltilmesi, bağlantı bedeli, brüt kâr marjının yükseltilmesi, vs.vs. gibi ad ve nam altında, patronların ceplerini doldurmasının ve dolayısıyla kendi cebinin biraz daha boşaltılmasının acısını bile hissedemeyenlerin, “ne yapsınlar çok para verdiler ihaleyi aldılar, bunlar olacak” demesi var ya, süper valla…

“Her şey güzel olacak” başlıklı, herkesin bildiğini zannettiğim ama biraz müstehcen bir fıkra var, durumumuz aynen böyle, fıkrayı bilmeyenler bilenlerden öğrensin, olmadı, bana müracaat etsinler, anlatayım…

Sonuç olarak; Kamu malının, mülkünün; umumi olmaktan çıkarılarak özel ve güzel sektöre, hoppppppp kucağa edilmesinin adıdır, özelleştirme… Kapitalistleşmenin kaymaklı evresidir… Sürekli devlet memurlarını çalışmadan para alırlar diye suçlayanlar, özelleştirmeye yol açanların erketeliğini yapmaktan da utanmazlar, yahu bre zındıklar gâvur diye aşağıladığınız insanların devlet memuru olarak nasıl çalıştığını bir bilseydiniz…  Bre zındıklar kamu kurumlarının, direk-endirek personel dengesi ters yüz ederek, 1 e 5 iken, 5 e 1 e ben mi indirdim, ben mi bu verimsizliğin sorumlusuyum… Devlet don fanila üretmez hafife almasıyla başlayıp, bilahare kamu yatırımını itibarsızlaştırıp, finalde de yaratılan verimsizlik üstünden deyim yerindeyse belaltı vurarak, var olanı satmak ve sistemi yerleştirmek, buna halk arasında suyundan da koy derler ya…

Peki, TEDAŞ böyle de, Çeşme açısından İZSU farklı mı, zinhar… Bir başka yazıda da, o rezalete değineceğim…

Problemi özelleştirmeciler yaratmışlardır, problemin çözülmesi problemi yaratanlardan beklenmemelidir önermesi gereği davranıldığının bu topraklarda da bir gün görüleceğini umut etmekten başka çaremiz yoktur… Devlete özelleştirme, Özel sektöre güzelleştirme, Vatandaşa ise yerleştirme, hayırlı uğurlu olsun…

Hiç yorum yok: