Cuma, Nisan 29, 2022

HASİP TAŞKIN

Ve maalesef, kayıplar durmaksızın devam ediyor. Şüphesiz hayatın doğal akışı böyle, zaten hep böyle idi, dünya durdukça da böyle olmaya devam edecek… Velev ki bilim olmaz denileni gerçekleştirmez ise… Lakin bu kaçınılmaz sona ermenin adil görünen şartının “sıralı ve zamanlı olması” da beklenen ve istenen tarafıdır. Hasip ile vefat ettiği Pazar gününden önceki Cuma öğleden sonra konuşmuş idik, ben bahçede görece de sıcakta çalışır iken motosikleti ile bahçe tel örgüsü yanına gelerek; “fazla ve zorlu çalışma, sonra motoru yakarsın” demiş ve bu konu üstüne biraz konuşmuş idik… Zaten, bahçe, bahçecilik ve ağaç hem ilgi hem de bilgi alanına girmesi hasebiyle hem de görür ise konuşuruz ilaveten de mezkûr faaliyetleri iyi bilen biri olarak yaptığım çalışmaları görmek ve değerlendirmek için yolunu hep benim bahçenin oraya düşürür idi… Ağaç budama başta olmak üzere her türlü uyarısını dikkatle dinler elden geldiğince de gereğini yapar idim. 

Ortaokul sonrası tanışıklığımızı dostluğa ve de bilahare de kadim rütbesi alan hali ile son güne kadar kesintisiz sürdürdük… Bundan sonra dostluğumuzun yeni evresi, onu her daim artan özlem, saygı ve sevgi ile anma şeklinde devam edecektir, ölüm sadece yüz yüze olandan feragat olup, sıra artık anmaya evrilmiştir. Başka yokluklara alıştığımız gibi bu yokluğa da alışacağız, zamanla ve çaresiz… Her şeyin en iyi ilacı zamandır derler ya, bu maalesef tek tesellimiz olup, ilaveten de tek sığınağımızdır. 

Bankada çalıştığı dönemde; kendisine bu kadar çok paraya dokunuyor olmanın nasıl bir şey olduğu sorulduğunda o zamana kadar hiç duymadığım, “nihayetinde tamamı kâğıt bunların” sözü hala kulaklarımdadır. Kendini, başkasının kâğıtlarının tespit, tasnif ve saklama ve de hatta koruma ile görevli addedip gereğini yapma konusundaki nefsi terbiyesi şüphesiz çoğu bankacıda da olan bir özellik olması ötesinde hani kadim dostumun üstünde de bir başka güzel durmakta idi. Lakin bankacılığı da emeklilik süresi dolar dolmaz artık çekileceği bir alan idi… İş hayatından bekledikleri, doğru tahlil, tespit ve beklentiye tekabül ettiğinden doğru zamanlama ile emekliliğe geçmiş idi.  Emeklilik onun için kenara çekilip, etrafa bakma süreci değil idi ve olmadı da… Üretim içinde kalmaya eskisi gibi özen gösterip sihirli bilgi, hüner ve becerisi ile başta efsane Çeşme Limonu ile efsane Çeşme Mandalini olmak üzere her türlü ağacın korunmasına ve çoğalmasına aşı yaparak büyük katkılarda bulunmuştur. Bugün şöyle etrafa kısaca bir bakılsa eminim binlerce ağaç yetişmesine ve yetiştirilmesine katkıda bulunmuş birkaç kişiden biri olarak evvelemirde akla gelecek biridir. Artık yetiştirdiği ağaçlar da bu manada öksüz ve yetim kalmıştır. Bu laf öylesine duygusal bir anda edilmiş boş ve sıradan bir laf değildir, kendisini tanıyanların çok yakından bildiği üzere, yapılan aşılar ve dönüştüğü ağaçlarda Hasip dostumun takibinde idi. Öyle benden bu kadar deyip kenara çekilmek yok idi, onun defterinde. Yetiştirilmesinde ve bakımında yakın takip ve önerileri ile sarf edilen emeğin sürekliliğini de temin edip yaptığı işe sevgi ve saygı katmanın ve sunmanın ne demek olduğunun da mühim bir örneğidir can kardeşim. Hülasa; ağaç budama, aşı yapma konusunda da babadan kalma ve nispeten de geliştirdiği bir kabiliyet ve meziyet sahipliği vardı…

Bazı günlerde geleneksel olarak bir sosyalleşme mekânı olan kahvehanede bir araya gelir idik, diğer arkadaşlar ile de beraber. Benim geldiğimi görür görmez hemen benim için sormaksızın ve tercihimi de iyi bilen birisi olarak, yine Çeşme’mizin efsane “adaçayını” dallı ve limonlu olarak seslenirdi servis yapan arkadaşa… Adaçayının artıları ve eksileri üstüne yapılan etkili ve esprili muhabbeti de özleyeceğiz artık… Zaman zaman vakit geçirmek adına oynanan oyunlarda makul ve mutedil olması iddiasının fazla olmamasına bağlansa dahi son derece iddialı biri idi lakin hayatın diğer alanlarında da olduğu üzere sükûnet ve uhuvvet duygusu hep ağır basmakta idi… Bazıları gibi üç kuruşluk zaman geçirme faaliyetleri yüzünden kimsenin üzülmesini ve kırılmasını istemez idi. Azami dikkat ve kibarlık ile bu manada arkadaş grubu içinde tebrik ve takdir görmüştür her daim… Ve böyle de anılacaktır bundan sonra…

Bahçesinde inşa ettiği fırın ve asma pergolası altına yerleştirdiği masa düzeneği ile de nevi şahsına münhasır tercihi yine ön plandadır. Zaman zaman; orada, fırında hazırladığı son derece lezzetli pide ve lahmacunlar ile geleneksel ve ziyadesiyle malum içeceğimizin lezzet harmanını ve ahengini müthiş deniz manzarası eşliğinde bitimsiz ve adeta bizi gençleştiren muhabbetler ile süsleyişimiz artık anılarımızda kalacaktır. Hay Allah, ne günlerdi diyerek, Hasip seni bu tarafınla da hep hatırlayacağız… Hele kendileri ile hep büyük gurur duyduğu çocuklarına ve zaman zaman da onların arkadaşları ile birlikte mezkûr bahçede misafir edilişini ve onların memnuniyetine tanıklığını bir anlatışı vardı ki onu da ben anlatamam… Anlatırken, belki de abartarak ama ballandıra ballandıra bir anlatışı ve gözlerinin ışıldayışı vardı ki tarifi mümkün değil… Evet iki oğlu da, ki biri inşaat mühendisi olarak meslektaşım olmuştur, tıpkı kendisi gibi son derece başarılı, beyefendi ve sportmen insanlardır. Futbolculuk tercihleri çok başarılı olmalarına rağmen ana tercih olmadığı için olsa gerek fazlaca uzun sürmemiş gençler biri mühendis diğeri de akademisyen olarak hayatlarına devam etmektedirler. Hasip her zaman “çocuklarım diye demiyorum … “ diye başladığı cümlelerden sonra ben de kendisine “de, tam da bu yüzden de” der idim, insan böyle çocuklarla gurur duymaz da ne yapar dediğimde yüzünü kaplayan o güzel ifadesini artık göremeyeceğiz şüphesiz lakin her daim anımsayacağız.

Bu yazı, kendisine yaşamının kaybedişinin arkasından bir güzelleme gibi görünebilir lakin öyle olsa bile bir tespit ve alkış yazısıdır bana göre öncelikle… Tıpkı eski Çeşmelilerin beğendikleri ve takdir ettikleri insanlar için kullandığı sözün tam da sırası, Hasip için; “Alkışım alasın”… Seni hiç unutmayacağız ve her daim sevgi ve saygı ile anacağız sevgili dostum… Huzur içinde yat…

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Hasip kardeşimize yıldızlar yoldaşı olsun.

Adsız dedi ki...

Yıldızlar yoldaşı olsun. Başsağlığı diliyorum.