Pazartesi, Temmuz 13, 2015

İTİBARDAN TASARRUF OLMAZ

“Yabancılar sarayı görünce haa bu devlet büyük devlet diyorlar…” iddia bu, ne diyelim, Allah selamet versin… Ve de bu yüzden lugatımıza yeni bir söz daha katılıyor… İtibardan tasarruf olmaz… Vay ki vay… Aslında durumu izaha uygun daha güzel sözler var, “kel başa şimşir tarak” ya da “ayranın yok içmeye atla gidersin suya” gibilerden… Şakası bir yana aslında “israftan itibar olmaz” şeklinde söylenmeliydi… Eeee ne de olsa öykündüğümüz geride bıraktığımız devri, tarife bir bakalım… Devlet-i Osmani ahalide, terfi-i temayüz ilim irfan ile olmaz, ya olacak kuvvetli iltimas, ya olacak madeni haz, ya da olacak ten ile temas…
Zaten bu yabancılar da, hep bi salak yaaaa… Hiçbir şeyi bilmezler… Sadece sahip olunan binaya bakarlar… Türkiye hakkında her türlü rapor, analiz ve makale yayınlanıyor ve bu yabancılar Türkiye’ye gelmelerine rağmen bunları okumuyorlar… Eğitim öğretimde Avrupa sonuncusu olduğumuzu bilmiyorlar… Sanayi ve teknolojide ne kadar geride olduğumuzu bilmiyorlar… İşçi ölümlerinde dünya birincisi olduğumuzu bilmiyorlar… İş kazalarında dünya şampiyonu olduğumuzu bilmiyorlar… Kadın cinayetlerinde dünya şampiyonu olduğumuz bilmiyorlar… Basın özgürlüğünde ne kadar geri kaldığımıza bilmiyorlar… Asgari ücretin 970 TL olduğunu bilmiyorlar… Çocuk işçi çalıştırma konusunda dünya birincisi olduğumuzu bilmiyorlar… Çocuk evlilikleri, çocuk gelinler konusunda dünya ikincisi olduğumuzu bilmiyorlar… Oteldeki peçete kağıdı üstünden para tahsili yaptığını iddia eden bakanlarımız olduğunu bilmiyorlar… Parkların imar rantına kurban edildiğini bilmiyorlar… İnternet yasaklarının muktedirlerin iki dudakları arasında olduğunu da bilmiyorlar… Milletin şeyine şey edenlerin muktedirlerce baş tacı edildiğini bilmiyorlar… Polisin destan yazdığını söyleyerek gençlerin öldürülmesinin legalize edildiğini bilmiyorlar… 700 TL ücretle çalışıp 700.000 avroluk saat hediyesinin normal sayıldığını bilmiyorlar… TIR’larla neler taşındığını bilmiyorlar… Trafolara kedilerin girip koca ülkenin elektriklerinin kesilemeyeceğini bilmiyorlar… Bir öncelikli müteahhitin yaptığı bir inşaatın 5 yılda iki defa çökmesi üzerine burada yatır vardır deyip, bilimsel izahatlarda bulunduğu için el üstünde tutulduğunu da bilmiyorlar… Zaten bakire değildi denilerek tecavüzcülere ceza indirimi uygulanıyor olduğu bilmiyorlar… Milletin tamamı Türk değildir denilip milli andın kaldırıldığını ve Milletin tamamın Müslüman değil ama din dersinin zorunlu olduğunu bilmiyorlar… Çalıyor ama çalışıyor algısı karşısında resmi ve hukuki tepki gösterilmediğini bilmiyorlar… Kitaptan alınan verginin pırlantadan alınmadığını bilmiyorlar… Son 10 yılda polis sayısının %88 artmasına rağmen öğretmen sayısının %24 azalmış olduğunu bilmiyorlar… Parsel parsel satılmıştır bilgisine sahip olup gereğini yapmayan bakanların olduğunu bilmiyorlar… Camisiz üniversite kalmasın fikrinin şiar olup, okulsuz öğretmen ya da atanamayan öğretmen kalmasın fikrinin unutulduğunu bilmiyorlar… Otelde insanların benzin dökülerek cayır cayır yakılmasının muktedirler tarafından hoş görüldüğünün bilindiği bilmiyorlar… Gelir dağılımı adaletsizliğinde ön sıraları işgal ettiğimizi bilmiyorlar… vs…vs…
Saraya bakarak ne kadar büyük ülke olduğumuza karar veriyorlar… Hadi biz salakız da yabancılar da mı salak…
Aziz Nesin tarafından aktarılan güzel bir anekdot vardır… “Bizde gelenektir; satıcılar, Karpuzu Kurabiye, Salatalığı badem, kavunu reçel, balığı derya kuzusu, armudu tereyağı, diye satarlar… Bazı iktidarlarda bu geleneğe uyup, zorbalığı demokrasi diye yuttururlar.” Yersen gari… Gerçi ister ye, ister gargara yap tarzında bu sunuşu da vardır ya bu davranışın… Allah selamet versin…
Son söz; Dünya şairi Nazım Hikmet; öncüllerinin üstünden ardıllarını da kapsayacak şekilde dizelere dökmüştür, bu kabil zat-ı şahanelerini…

A…. Bey
Türküler söylendikçe Türk diliyle
Seni seviyorum gülüm, dendikçe Türk diliyle
Türk diliyle gülünüp
Türk diliyle ağıtlar yakıldıkça, A…. Bey,
                Ben anılacağım,
                Anılacak Türk diliyle size sövüşüm.
Tarlalarımıza girmiş değil sizin gibisi yaban domuzunun.
Şehrimiz görmüş değil yangının sizden kanlısını.
Bir adınız var, A…. Bey, adımıza benzeyen.
Dilimiz kuruyor dilimizi konuştuğunuz için.
Bitten, açlıktan, sıtmadan betersiniz.
Yüz Türkiye olsa
          Elinizden de gelse
                Yüzünü de zincire vurur
                        Yüz kere satarsınız.
Milletimin en talihsiz gecesi

                Ana rahmine düştüğünüz gecedir.

Hiç yorum yok: