Cuma, Mart 25, 2022

BU KADAR CEHALET ANCAK TAHSİLLE MÜMKÜNDÜR

 

10.03.2022 Tarihinde TELE 1 TV’de Fatih Ertürk’ün bir programını izliyorum, Ankara Çankaya Belediye Başkanını konuk etmiş. Biliyorsunuz Belediye Başkanı, çok eski yıllarda yine Çankaya’da Belediye Başkanlığı yapmış Doğan Taşdelen’in oğlu Alper Taşdelen. Muhterem Doğan Taşdelen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak aday gösterilmeyince partisine küsmüş kızmış ve DSP’den aday olmuş ve CHP’ye Belediye Başkanlığı seçimini kaybettirmiştir ve maalesef yıllarca sürecek Melih Gökçek yönetimine yol vermiştir… Şüphesiz Melih Bey’in uzun süreli yönetimine tek neden bu değildi, seçim kanunu, seçim çevreleri değişiklikleri vs de etkilidir. Neyse, konumuz mezkûr muhteremin oğlu şimdiki Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’in TELE 1TV’de yaptığı yorumlar.

Muhterem Belediye Başkanı gündemin yakıcı sorunu Ukrayna savaşı üstüne buyuruyor ki; “bu Rusya 300 yıldır hiç değişmeyen bir dış politika izliyor, Çarlık dönemi, Komünizm dönemi ve şimdiki liberal-kapitalist dönem fark etmiyor. Hep aynı ve değişmeyen dış politika…”  Şimdi bu lafın neresinden başlayıp neresini düzeltelim, şaşırdım kaldım… Kafanın ardında eğer AMERİKANPERVERLİK varsa, düzelt düzeltebildiğin kadar, bir şey değişmez… Yahu be arkadaş, azıcık niyet etmiş olsan, duan ve namazın kabul olacak lakin niyet yok zaten abdest de el hâk…  

Şimdi bilenler bilir, Kurtuluş savaşı öncesi, Rus Çarlığı gelmiş Canım Yurdumun, Kars, Ardahan ve Erzurum İllerini külliyen işgal etmiş, uzun yıllar yönetmiş… Yönetmekle kalmış mı peki, zinhar, gezenler ve görenler bilir, yapılan alt ve üst yapı yatırımlarından, adamlar kalıcı gelmiş… Bu toprakların bağımsızlık mücadelesinde Canım Yurdumun kaybettiği canlar hiç unutulmuyor, meşhur Erzurum Tabyaları direnişleri, Nene Hatun önderliğindeki direnişler, Enver Paşa harekatı yaşanmış, Enver Paşa talimatı ile 100.000 kişilik bir ordu kar kış ve soğuktan kaybedilmiş… Dünya alem bu yaşananları biliyor… Ama mezkur muhterem bundan bihaber… Sonra Rusya’da devrim oluyor, Lenin önderliğindeki yeni Sovyet Yönetimi kendilerinden önce Çarlık Rusya tarafından dahil olunan meşhur “dünya savaşından”, çekiliyor ve devamında da Canım Yurdumun işgal ettikleri bölgelerini boşaltıp, arada yaşanan badireler neticesinde de yapılan antlaşma ile mezkur şehirler Canım Yurduma kalıcı olarak katılıyorlar. Peki bu kadar mıdır konunun detayı. Zinhar… Lenin önderliğindeki Sovyetler Birliği yönetimi, Canım Yurdumdaki emperyalist batı işgaline son verecek kurtuluş savaşının Pakistan ve Afganistan yanında en ve tek önemli ve yegâne destekçisidir. Öyle destekçisidir ki, bu büyüklükte tek yardım edicidir adeta… Silah, uzman, para ve altın konusunda yapılan yardımlarının miktarı konusunda küçücük bir internet araştırması yapması Alper kardeşimizin kafasını pırıl pırıl aydınlatacaktır. Bu vesile ile, gerek Lenin gerekse de Stalin döneminde başta Almanya istihbaratının ve İngiltere istihbaratının “toprak istiyorlar” kara propaganda bombardımanına kurban gitmiş bu ve benzeri tüm muhteremlere de Allah şifa versin demekten başka da çare kalmamıştır. Gerçi mezkûr zevata, iğne ilaç kâr etmez biliyorum lakin yine de dilemekten kendimi alamıyorum… Şefaat ya resul Allah… Ya vallahi yeter…

İlaveten mezkûr muhterem ne buyuruyor, “ben emperyalizmin her türlüsüne karşıyım”, breh breh… Muhterem emperyalizmi ne zannediyorsa gayri… Belki süt markası, belki sakız markası, belki de sabun markası… Yahu Allah aşkına, zatı alilerinize sorulan her soruya cevap vermek zorunda mısınız? Bazen size sorulan sorulara, “uzmanlık alanıma girmiyor” diyerek, politik bir yaklaşım gösteremez misiniz? Yahu, her şeyi bilmek zorunda mısınız? Sanki oraya seçilmiş olmak ile eşdeğerdir, her şeyi biliyor olma dürtüsü… Emin olun ki; ya “bu konuda ben görüş bildirmeyeyim” deseniz kahir ekseriyet takdir edecektir sizi, aaaa 3 tane zırcahil, bak bunu da bilmiyormuş derse de, ciddiye alınacak bir oy miktarı değildir onlar… Her daim göz ardı edilebilecek bir miktardırlar…

Merak ettim, Alper Taşdelen’in öğretim hayatına şöyle bir göz attım. Çok güzel ve parlak geçtiği görülen bir öğretim hayatı söz konusu, İlkokul Çankaya İlkokulu, orta öğretim TED Ankara Kolejinde, Yüksek Tahsil ise Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde… Herkese nasip olamayacak kadar parlak… Sen bu güzel öğretim altyapısını aldığını düşün, çıkan sonuca bak, hay Allah… Uluslararası İlişkiler… Galiba tüm bu ahenk ve güzellik, ABD’de Columbia Üniversitesinde yapılan yüksek lisans ile yer ile yeksan oluyor… Belediyeciliği için sözüm olamaz, çünkü tedrisata bakılınca, hani “New York eski Belediye Başkanı David Dinkins’tan “Çağdaş Belediyecilik ve Kent Yönetimi” dersi almış ol, dersin tezi ise “Kent Kalkınmasında Çağdaş Belediyeciliğin Rolü” konusu olsun, sonra da benim eleştirime muhatap ol… Ayrıca, konuya çok da vakıf sayılmam, bu nedenle geçiyorum bu değerlendirmeleri… Ama konu “Türkiye İstiklal Harbi” olunca bu tür abukluklara dayanamıyorum… “Keşke Yunan kazansaydı” diye ortaya çıkan sefil tablo ve sahiplerine nasıl katlanamıyorsam…

Muhtemelen mezkûr muhterem kendisine konu ile ilgili gelen eleştirileri cevaplarken “ya ben öyle demedim, böyle dedim” deyip duracaktır. Bu konunun bu tarafını nasıl söylersen söyle bir tek anlaşılır biçimi olur arkadaş… Ben katılmasam bile saygı duyarım tüm yaklaşımlarına lakin “Türkiye İstiklal Harbine” neredeyse sınırsız katkı sunmuş, işgal ettiği topraklarımızdan karşılıksız ve savaşsız çekilmiş ve de zinhar çarlık ve şimdiki Rusya ile kıyaslanamayacak durumdaki SSCB yönetimini ketenpereye getir… Haaa böyle düşünüyor olabilirsin ama eleştiri konusu olur ve sonsuza dek yakana yapışır… Bilgisizlik desem vallahi bu kadar bilgisizlik olacağını zannetmiyorum muhteremin öğretim kariyerine bakınca, mümkün demek kaçınılmaz lakin öğretim ile bu kadar eğitiliyor demek ki kafa…

Bakın “bu kafanın” kesinlikle söylenebilir ki; sokak röportajlarında “zamların sebebi CHP’dir” diye bilgiç bilgiç, kasım kasım kasılarak konuşan, diz boyu cehaletin içinde boğulmak üzere olan vatandaştan bir farkı yoktur. Aman dikkat sizler ki canım Yurdumun gelecekte muhtemel yöneticilerisiniz, lütfen… Bugünkü yöneticilere benzemeyin sakın…

Hiç yorum yok: