Nuri Tarhan abimizi de geçtiğimiz günlerde sonsuzluğa uğurladık. Son dönemleri hariç kendisi ile her karşılaştığımızda kısa da olsa mutlaka hal hatır sorar, ayaküstü kısacık muhabbetler ederdik. Emeklilik hayatı ve sonrası siyasi hayat tercihi ve seçimleri ve benim de çalışma hayatım gereği uzun yıllar Çeşme dışında bulunmam nedeniyle son dönemde fazlaca karşılaşmamıza engel oluyordu demek ki…
Nuri
Abimizi öncelikle 2. evliliği nedeni çok yakın tanıştığımız babası Mehmet
Tarhan (Postacı) ve özellikle de babanın ikinci evliliğinden olan çocuklarından
Nuri Abinin yeni kardeşi Hasip vasıtası ile daha da yakından tanıdım. Mehmet Tarhan
büyüğümüzün ikinci eşi bizim köyden olunca yani Çiftlik Köy’den, hani
şimdilerde kulağa hoş gelmesine rağmen hala tam hazmedemediğimiz Çiftlik
Mahallesinden, hali ile ve de doğal olarak daha sık karşılaşır idik.
Lakin asıl tanımam ve takip etmem Nuri Abimizin müthiş ve uzun bir kalecilik hayatının olması idi… Kalecilik dönemindeki, siyah kazağı ile geniş omuzlu görüntüsünü sanki kolları da olağandan biraz daha uzunmuş gibi hatırladığım duruşu ile o kocaman kaleyi tamamen kapatan heybeti ile hatırlarım… Galiba o zamanlar kaleciler daha çok siyah kaleci forması giymekte idiler. Hele, kaleye gelen topu yumruklayarak çeldikten sonra artık hızını alamadığı için mi yoksa muvakkafiyetin yarattığı özgüven ile mi kalenin üst direğine asılıp sallanmasını daha dün gibi hatırlıyorum Nuri Abimizin… Müthiş keyif verirdi izleyenlere de ayrıca ve aynı zamanda bir o kadar da heyecan ve coşku verirdi. Gerçi çok fazla seyretmemiş olmama rağmen Varol Ürkmez havası var idi kendisinde… Adı sonradan nedense Çeşme Belediyespor’a dönüştürülen Çeşme Gençlikspor’un Kulüp Başkanlığını bir dönem üstlenen dostum, spor eğitmeni, ünlü eski futbolcu, eski teknik direktör Şerif Gün döneminde Kulübe emeği geçmiş, katkı sağlamış ve deyim yerinde olacak ise emektarlara, takımda en az iki yıl oynamış olma şartıyla tüm oyunculara “Onur belgesi ve plaket” verilerek büyük bir nezaket ve vefa gösterilmiş oldu… Nuri Tarhan abimiz de büyük bir gururla “Onur belgesi ve plaket” alan 65 eski futbolcu arasında yer aldı…
Bilenler iyi bilir Varol Ürkmez artistik kalecilik fikriyat ve tatbikatının mühim temsilcilerinden birisidir Canım Yurdumda… Belki de futbolun, bugün parlatıldığı ve gözümüze adeta batırıldığı biçimi ile “Show business” ifadesinin karşılığını oynadığı oyuna layığı ile veren birisiydi hatırladığım… Rakip takım golcülerinin bu geniş omuzlu, pençe elli ve kaleyi mütekâmilen dolduran Varol Ürkmez karşısında yaşadıklarını aktarılan anılardan bilmekteyiz. Yine müthiş şeylerin yaşandığının tanıklığını yapan hatıratta benim çok etkilendiğim bir olay var, Altay’da oynadığı dönemde, futbol disiplini ile hiç bağdaşmayan bir hayat tutturan ve belki de sırf bu yüzden sosyal ve ekonomik hayatta dikiş tutturamayan Ürkmez bir maç öncesi seyahatin yapılacağı İstanbul Vapuruna bile sabahladığı gece kulübünden toparlanıp götürülür. Lakin mezkûr hatırata katkı yapan futbolcu arkadaşlarından şimdi adını hatırlamadığım birisinin şu mealde anlattıkları manalı ve önemlidir. “İstanbul’a hafta sonu maç için gideceğimiz vapura bile zor yetiştirildi. Lakin her birimiz koltuklarımızda ya da kamaralarımızda oturur ya da dinlenir iken Varol Ürkmez güvertenin müsait bir yerinde inanılmaz bir idman temposu ile çalıştı durdu, hem de yakıcı güneşe aldırmaksızın… Saatlerce idman disiplini içinde kan ter içinde sürdürdü çalışmasını, maçta da görev aldı ve yine kendisinden beklenen başarıyı da fazlasıyla gösterdi.”
Varol Ürkmez ile sadece kalecilikte başarılı olma, duruşta kaleyi doldurma kaplama, kurtarıştan sonra kale direğine asılma, siyah kaleci kazağı giyme gibi benzerlikleri olmakla birlikte sosyal hayatta taban tabana zıt duruşları vardı bilebildiğim kadarı ile. Nuri Abimiz sadece Çeşme Gençlik kalesini korur iken Varol Ürkmez Altay, Beşiktaş, Manisaspor, Galatasaray başta olmak üzere bir sürü takımın kalecisi olarak futbol hayatına devam eder, filmlerde roller alır, büyük paralar kazanır ve “haydan gelen huya gider” misali harcar… Yine Varol Ürkmez’in yayınlanmış hatıralarından öğrendiğimiz kadarı ile maç oynanırken bile karşı takım golcülerine kolaylıklar temini karşılığı mutabakatlarının olduğunu anlıyoruz. Hatta bir keresinde penaltı atışı sırasında tahsilatı tozluklarında gizlemesine rağmen penaltının atılacağı yerin yanlış işaret edilmesine bile rast geliriz mezkûr hatıratta.
Ama
Nuri Abimiz öyle değil idi, dönem itibari ile Canım Yurdumun gerçeklerine ve
gereklerine mütenasip ve de son derece mütevazı ve dahi mazbut bir hayat sürdü
sonuna kadar… Sosyal hayatında da tıpkı iş hayatında olduğu üzere başarılı
lakin sessiz ve sakin ilerledi hep bildiğim kadarı ile… Uzun yıllar Belediyenin
başta elektrik işleri ile kendisine ihtiyaç duyulan her bölümünde çalıştı
bilahare de elektrik hizmetlerinin TEDAŞ bünyesine alınmasını müteakip de mezkûr
kurumda görev yaptı ve oradan da emekli oldu. Aynı dönemde kendisi ile oynayıp
oynamadığını hatırlayamadığım bizim kuşağın iyi futbolcularından Latif Çelebi
ile birlikte çalıştılar elektrik kurumunda uzun yıllar… Deri ceketi ile kırmızı
renkli, direklerin üst noktalarına ulaşabilmek için üzerine sürgülü merdiven
monte edilmiş dodge kamyonet ile adeta bütünsellik içindeki çalışma hayatı hep
hatırlanacaktır diye düşünüyorum. Dönem itibari ile sahip olunan teknik donanım
ve kapasite son derece sınırlı olmakla birlikte yine hatırladığım kadarı ile
niteliksiz elektrik şebekesini ciddi bir biçimde faal tuttukları da herkes
tarafından bilinmektedir. Dönem itibari ile Çeşme’nin rüzgârının fazlalığı ve
şimdilerde artık sadece anılarımızı süsleyen yağmurlarının şiddet ve çokluğuna
rağmen hep ellerinden geleni artlarına koymadan gece gündüz demeden
çalıştıklarının da tanıklığını Latif Çelebi’den ötürü yakından bilenlerdenim.
Sonradan sakızlı dondurmada marka haline gelen “Methan Dondurmalarının” kuruculuğunu ve işletmeciliğini de yapmış ve başarılı olmuş bilahare de oğluna devretmiş olmanın gururunu hep yaşadı… Artık son dönemde mekânın arka tarafında sandalyede oturup adeta bir gözlemci rolü üstlenmesi de hafızalarımızdadır. Methan Dondurmaları Çeşme Belediyesinin meydan düzenlemesi kapsamında uzun yıllar hizmet verdiği noktadan artık ayrılmış bulunmaktadır.
Nuri
Abimiz siyaset hayatında da ziyadesiyle aktif birisi idi lakin siyasi tercih ve
takibatımızın aynı olmaması hatta tam zıt olması nedeni ile kendisinin bu
faaliyetleri üstüne yazılacak bir şeyler bulamıyorum eleştiri dışında, onu da
kendime saklayıp yazmayacağım… Bu vesile ile artık hayatta olmayan Nuri Tarhan
abimiz başta olmak üzere tüm büyüklerimizi saygı ve özlem ile anıyorum…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder