Cumartesi, Kasım 22, 2014

RES(ci)LERİN REZALETİ

Turizm cenneti Çeşme’mizin huzuru bir süredir, yerleşim yerlerine çok yakın, adeta balkonlarımıza inşa edilecek gibi planlanan RES’ler yüzünden, kaçmış durumda, kendilerine “Çevrecinin daniskasıyız” diyen zihniyetin takipçileri tarafından bu hukuksuz ve hukuksuz olduğu içinde ahlaksız projeye karşı çıkanların da tepkisi her geçen gün artmaktadır. O kadar ahlaksız yollar takip edilmektedir ki, hangisi hangisinin önüne konulursa, ahlaksızlığın boyutu daha iyi anlaşılır diye bakıyoruz, ne yazık ki hepsi birbirinden daha ahlaksız. Yine de haksızlık etmeyelim bu projelere, vatandaşların evlerinin balkonuna yapılmalıdır, 1. derece doğal SİT alanlarına yapılmalıdır, özellikle seçim kazanamadığımız için de, en önemli değeri turizm olan, Çeşme yok edilmelidir mealinde bir uhrevi kural ve kayıt vardır belki de, kırmızı kitapta…

Örneğin, “acil kamulaştırma” yapılarak yangından ve hatta gerçek yargıdan mal kaçırırcasına kararları alacaksın, ÇED yönetmeliği “bir defa delinmeyle bir şey olmaz” yaklaşımını binlerce kez tekrarlaya tekrarlaya, gına verme noktasına getireceksin, devletin uygulama ayağı sus pus olacak, vatandaş tarlasına ya da bahçesine küçük bir duvar yapsa “anasını ağlatacak SİT kararlarını” önüne çıkaracaksın, başkasına ait araziden, bırakın TIR ya da traktör geçirmeyi, eşek geçirenin, “eşek sudan gelene kadar anasını ağlatacaksın”, olmadı hukuksuz ve dolayısıyla ahlaksız projenin, malzemelerini taşıyan TIR’lar, yolun uygun genişlikte olmaması nedeniyle geçiş yapamayacak buna rağmen protestoculara salt protesto haklarını kullanmalarına rağmen eşkıya muamelesi yapacaksın, özel mülkiyet araziden araç geçirmeye çalışan ABK firmasının derebeyi yöneticileri yanında tavır alacaksın, vatandaşın hakkının savunulması ile görevli emniyet güçleri marifetiyle de, arazi sahibine sahipliğini ispatla daveti yapacaksın… Olmadı ajan muhabbet ve erketelerine yatılacak, olmadı arazisinin çiğnenmesine karşı tavır alanlara tazminat davaları açılacak ve kazanılacak, olmadı Çeşme’nin yaşanabilir kalması için kurulmuş “Çeşme Sürdürelebilir Yaşam Platformu” nun alternatifi “Çeşme Ortak Yaşam Platformu”  bir anda ve bilinmeyen nedenlerle (!!!!!!) kurulacak… Sen de buna inanacaksın…

Memleketin, acil kamulaştırmalarla ki, diğer anlamı vatandaşın hilafı rızasına mülksüzleştirme; maden aranacak acil kamulaştırma, HES yapılacak acil kamulaştırma, RES yapılacak acil kamulaştırma, Havaalanı yapılacak acil kamulaştırma, köprü yapılacak acil kamulaştırma, yol yapılacak acil kamulaştırma, furyasından anası ağlamış vaziyette, zannedersiniz ki, madenler, rüzgâr ve sular acil firar kararı akmışlar ve istihbarat kurumu da bu firarı istihbar etmiş, tam gaz acil kamulaştırma… Yahu kardeşim, kendi yaptığınız kanun diyor ki; acil kamulaştırma “savaş hallerinde uygulanır”, yoksa savaş varda biz mi bilmiyoruz, kaldı ki savaş halinde HES ve RES yatırımı yapma cüret ve uyanıklığını gösteren tek millet olma unvanı alınır bu durumda, yok eğer savaş canım yurdumun doğasına açılmış ise, bırakın bu demagojiyi de açıktan ve delikanlıca ilan edin durumunuzu derler adama…

Gelelim bir de KAMU adına hareket ettiğini söyleyip kamunun kendisini iteleyip kakalayarak ABK’nın hukuksuz ve hukuksuz olduğu için de ahlaksız projesine destek veren, “kamu görevi” yaptığı iddiasında olan emniyet mensuplarına, diyorsunuz ki, bu ABK şirketi şantiye sorumlularından bir kısmı sahte imza ile TEDAŞ adına Çeşme Belediyesine ruhsat başvurusunda bulunmuş, kaldı ki söylenenlere göre bu “evrakta sahtecilik” işi de ilk değilmiş, malzeme taşıyan TIR’ların “seyr-ü sefer” belgesi yokmuş, bu TIR’ların bu yolu kullanmaları için UKOME’ye yaptıkları başvuru karar verilemeden 15 gün sonraya ötelenmiş ve karar beklenmeden bu yolun kullanılmasını hukuksuz bulup, protesto eden çevrecilere ve Çeşmeseverlere “yolu açın” diye çıkışacağınıza, yolu asıl, yolun yetersiz genişlikte olması nedeniyle TIR’ların kapattığı ısrarla söylenmesine kayıtsız kalmalarına, özel mülkiyet sınırlarını LİKAB’tan ve Belediye’den yetkili haritacıların aplikasyonları gösterilmesine rağmen ciddiye alınmaması, konu ile ilgili müteaddit defalar alınan mahkeme kararları gösterilmesine rağmen, tüm bunlar göz ardı edilerek, özel arazinin içinde durarak, geçen TIR’ları protesto eden çevrecileri itecek-kakacaksın, yasal olmayan yolu açarak, ABK’nın TIR’larını selametle şantiyelerine ulaştırma konusunda çok hassas davranacaksın, ama özel mülkiyeti için, iş makinesi çalıştırmak isteyen mülk sahipleri için gelen makinelere belge sorup, ceza yazan, hatta iddia o ki, iş makinesi sahiplerine tek tek telefon ederek gelmemeleri konusunda tehditle karışık uyaracaksın, sonra bana da kamu görevi yapıyorum diyeceksin, yahu kamu görevi yapmak ABK şirketinin korumasını mı yapmaktır. Bırakın bu aklımızla dalga geçme işini diyenlere de kızacaksın, sıra bizi bu ABK şiddet ve hiddetinden ve talanından korumaya gelince de,  hassas düşünme yerine hoyrat olmayı tercih edeceksin… Hukuksuz ve ahlaksız emir olmaz, lütfen artık bilin ki sizin kadar bizde hukuk biliyoruz… Hukukun ne yazık ki bir kez daha kaybettiğini, Polis yetkilisinin “biz savcıdan talimat aldık” yolu açacağız diye insanları itelemeye başlamasıyla anlaşılmıştır… Yaşasın adalet… Polis yetkilileri bir tarafta vatandaş, diğer tarafta ABK’nın hukuksuz ve hukuksuz olduğu için de ahlaksız projesinin yetkililerinin dizildiği ortamda, pozisyon alırlarken bir taraftan “biz tarafsızız” deyip bir taraftan da ABK’lıların yanında durmaları da gözlerden kaçmadı, aslında hukuken olmasa bile fiilen nerede olduklarını gözümüze sokarak ihsas etmişlerdir.

Bir de asıl komedi, kendisine basın organı gözü ile bakılan bir de yerel gazete var, neresinden başlasak ABK ve onun hukuksuz ve hukuksuz olduğu için de ahlaksız olduğu aşikâr projesi karşısındaki, tam sayfa bir ilan alınıyor arka sayfaya, ön sayfalarda da bir CHP milletvekilinin bilerek mi, bilmeyerek mi verdiği ve RES leri genel anlamda da olsa öven bir röportajı da yerleştirip, cücük akılları ile algı yönetimi yapmaya kalkışmışlar… Yerleştirilen fotoğraflardaki, fotoshoplara mı laf edelim, sıralanan yalanlara mı, yapılan hakaretlere mi yanalım, siz kimsiniz de insanları provokatörlükle suçluyorsunuz be kara cahiller, sizin bildiklerinizi, biz mühendis olarak ta, enerji bilgisi olarak ta, unuttuk gayri… Protestocuları, provokatörlükle suçlayanları da, bizim de 3 kuruş maaşa Çeşme’nin geleceğini satıyorsunuz değerlendirmesi yaparak cevap vermemiz mümkün, ama biz onlara, seviyeyi bozmamak adına satılık demeyeceğiz asla ve kata… Hele bir de tam bir rezalet olan açıklama var ki ne diyeyim, “buralara RES yapılmazsa; bunlar, buraları imara açıp talan edecekler” demiyorlar mı, yahu be densizler, be münkir ve münafıklar, asıl sizin yaptığınızın adı “TALANDIR”. Yahu siz, bizi kendiniz gibi aklı az mı sanıyorsunuz, size bu manada anlatılan masallara inanabilirsiniz, ama biz yemeyiz bunları… Bu düzeyde ve ilkokul bebelerinin bile yemeyeceği palavrayı büyüklere anlatanların seviyesini göstermesi açısından da bu palavralar ibretliktir açıkçası… Bu açıklamaya cevabımızı, ömrümüz olursa yakında detaylı olarak vereceğiz…

Hiç yorum yok: