Suudi Arabistan'da günlük yaşam içerisindeki tüm
faaliyetlerin İslam dininin Vahabi yorumuna uygun olup olmadığını denetleyen din
polisinin bilinen adı “Mutavva”dır
ve genellikle 2 şerli ekip halinde, sakallı, cüppeli ve değnekli aynı zamanda
asker ya da polis korumalı bir biçimde gezerler, insanların ve de özellikle
kadınların ve yabancıların şeriat kurallarına uygun yaşayıp yaşamadıklarını
denetlemek ve gerektiğinde ya da uygunsuzluk tespit edildiğinde derhal müdahale
etmekle görevlidirler. Kısaca görev tanımları ne olursa olsun, pratik olarak,
kadınların çarşaf giyip giymedikleri veya giymişlerse dahi kurallara ne kadar
uygun giyindikleri, mutavva tarafından projektöre yakın gözlerle itina ile
izlenir bu zındık, münkir ve münafık soylarının davranışı, ilaveten tam
anlamıyla bir erkek toplum olsa bile, görev sadece kadına müdahale etmekle
sınırlı olmayıp, namaz vakti sokakta gezenleri yakalayıp camiye namaza
getirmek, vakit kaçmışsa da kaza namazı eda edilmesinin şartlarının
yaratılmasından sorumludurlar. Hele hele Laikliğin kalesi diye adlandırdıkları
Türkiye’den biri iseniz ve hafifte olsa kural ihlali yaptıysanız hele namaz
kaçırdıysanız bunun burnunuzdan fitil fitil geleceği aşikârdır ama başta
yabancılar olmak üzere kuralların sıkılığına itiraz eden yerlilerde işin
kolayını bulmuşlar, hemen namaz vakti biniyorlar arabaya “seferi” duruma geçerek durumu savuşturuyorlar… Bir boyutu ile de,
Osmanlının “istemezük” diye
başkaldıran yeniçeri ocağı gibi dayatma sahibidirler, yönetime bile müdahale
hakları vardır bir dereceye kadar, genel yönetimi fazlaca hedef tutmazlarsa “hacı kıran baş kesen” rolünü
oynamalarına her daim müsamaha ile bakılmıştır. Bildikleri en önemli 2 kelime
ise; “Hijappp” ve “Sela” olup, bu ülkede yaşanacaksa herkesin evvel emirde bilmesi
gereken 2 kelimedir de aynı zamanda, biri örtün diğeri ise ezan anlamındadır.
Arapçada, itaat ettirmek, boyun eğdirmek kökünden üretilen
“Mutavva” kelimesi ile bilinen bu dini polis ekibi, Suudi Arabistan’da “Fazileti yükseltme ve günahı önleme komisyonu”
resmi adı ile anılmaktadır. Bu kelimelerin sihirli kıvrımına bakarak Suudi
Arabistan’da çalışıp oranın cennet olduğunu düşünenler de din polisi diye bir
şey yoktur olamaz da, diyorlar ama tabii ki bu itiraz “zevahiri kurtarmaya”
yetmiyor…
Son dönemde basını sıklıkla işgal eden Suudi Arabistan
mahreçli fetvalara bakılırsa, “Fazileti
yükseltme ve günahı önleme komisyonu” nun görevleri sadece kadın-erkek
ilişkilerine sıkışmış kalmış gibi görünmektedir, sanki bu komisyonun
anayasasında; kadınlar edepsiz, hayasız, sadece erkek düşünürler ve
düşkünüdürler, onları nasıl ayartırım, nasıl yoldan çıkarırım dışında bir şey
düşünmezler, erkekler ise Alimallah korumasız(!!!), yolda yalnız yürüyen bir
kadın görürlerse hemen saldırırlar, bir kadın ve bir erkek kamuya açık bir
yerde dahi bir araya gelirlerse zina yapılır yaklaşımı, bulunmaktadır. Nedir bu
kadın ve erkek ilişkisi üzerine bu saplantı pek anlaşılmaz ama kadın üzerine bu
kadar titizlenmelerine rağmen her Suudi erkeği çok eşlidir, ne yaman çelişkidir…
Bir de bu durumu savunurken “canım ne var onlarda sevgilileri ile gizli gizli
benzer hayatı yaşıyorlar” demezler mi, gülermisin ağlarmısın… Nasıl bir
algılama oluşuyor bu kafalarda acaba, kadın ve erkek söz konusu ise eğer, varsa
yoksa cinsel ilişki, bir toplumun böyle düşünme saikiyle bu kabil örgütler
oluşturuyor olması asla ve kata makul olamaz, çok muhtemel ki sıkıntılı bir ruh
hali ya da anlaşılamayan bir dünyanın dışa vurumudur… Gerçi canım yurdumda da
benzer manzaralar fazlaca yaşanıyor ama görmek isteyene, kadın kameramanın
görünen topuklarından tahrik olan milletvekillerinden başlayan, aynı denize
giren kadın ve erkek zina yapmaktadırlar görüşüne kadar subuk düşünceler
basında sıkça boy göstermekte ancak önemli bir kitle bu durumu görmek
istememektedir ya da makul karşılamaktadır.
Suudi Arabistan’da çalıştığımız dönemde bir akşam bir AVM de
dolaşırken, birden yanındaki askerlerle birlikle bodozlama üzerimize gelen
mutavvalardan, pasaport kontrolü sonrasında neden durdurulduğumuzu sorunca
“kadınlara bakıyorsunuz” gibi yanıt alınca, gülermisin ağlarmısın, bir şey de
diyememe noktasında, ülkeye henüz giriş yapmamızın hoşgörülme gerekçesi
oluşturması hasebiyle, sert uyarılarda bulunarak yanımızdan ayrılışlarını
müteakip arkadaşlarla etrafımızda kadın olup olmadığı sorusunu birbirimize
sorarak gülmüştük, oysaki etrafımızda bulunan kadınların hiçbir taraflarının
açıkta olmaması nedeniyle, genç mi, yaşlı mı, çocuk mu ya da gerçekten kadın mı
olduklarını bilebilmek için müneccim olmanın kaçınılmazlığı ortadayken… Ayrıca
bu mutavva’ların bir başka ulvi görevi daha var, ülkeye yabancı menşeli gazeteler
bunların denetimde girmekte ve büyük bir özenle ve üşenmeden, kendi kurallarına
uygun giyinmemiş kadınların poz verdikleri gazete haberlerinin boyanarak
sansürlenmesi, eskaza boyanmamış mezkür fotolardan birinin olması durumunda bu
işle görevli kişilerin cezalandırılması bu baptan olup, bu ahvalde gel de
gazete okumaktan keyif al, gazeteler bir geliyor önemli bir bölümü boyanmış,
boya başka taraflara da bulaşmış, ne gam…
Suudi Arabistan’da öğrenebildiğimiz kadarı ile yaklaşık 25.000
Mutavva’nın varlığından bahsedilmektedir sayının azlığı önemsenmelerini
hafifletmez yaklaşık 5.000 prensin olduğu bir ülkede bunların etkinlikleri
inanılmazdır. O kadar etkindirler ki, 2002 yılında Mekke’de bir kız okulunda
çıkan bir yangından kurtulmaya çalışan 15 genç kızın, dini kurallara uygun
giyinmedikleri yani çarşaf ve başörtüsü giymedikleri gerekçesiyle, dışarıya çıkmalarına
izin verilmemiş hatta çıkmaya çalışanları da döverek içeriye tekrar sokmuşlar ve
hatta itfaiye ekipleri tarafından kurtarılmaları da engellenmiş, itfaiye
ekiplerine “kızlar uygun giyimli değil içeriye giremezsiniz, onlara
dokunamazsınız” diyerek ölümlerine yol açılmıştır. Peki, sonuç ne oldu derseniz çocukların
ailelerinden az biraz tepki o kadar. Tıpkı bizdeki Konya yatılı kurs misali,
konu kapandı gitti…
Suudi Arabistan’da Vahabi öğretisinin getirdiği katı
kurallar toplumsal yaşamın en önemli damgası olup mahremiyet çok büyük öneme haiz
olup, restoranlar, AVM’ler, kafeler mutlaka aileler için ayrı bir alan
düzenlemekte hatta bir kısmı ayrı giriş kapılarına sahiptirler. Canım Yurdumun
bir dolu kentinde benzer görüntüler yaşanmakta ve korkarım ki bu görüntüler
durmadan da artacaktır çünkü katı ve metodik dinsel yorumlara dayalı, hayata bu
cenahtan nizam verme iştah ve arzusu arttıkça benzer tanıklıklarda artacaktır.
Muktedirlerin her gün her an herhangi bir şeyleri bahane ederek yeni
düzenlemelere yönelmesi de ne yazık ki kanıksanır hale gelmekte ve şeriata pupa
yelken rota tutturma konusunda toplumsal fren oluşturması beklenen bariyerlerde
birer birer aşılmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder