Pazar, Eylül 08, 2013

MUTAVVA

Suudi Arabistan'da günlük yaşam içerisindeki tüm faaliyetlerin İslam dininin Vahabi yorumuna uygun olup olmadığını denetleyen din polisinin bilinen adı “Mutavva”dır ve genellikle 2 şerli ekip halinde, sakallı, cüppeli ve değnekli aynı zamanda asker ya da polis korumalı bir biçimde gezerler, insanların ve de özellikle kadınların ve yabancıların şeriat kurallarına uygun yaşayıp yaşamadıklarını denetlemek ve gerektiğinde ya da uygunsuzluk tespit edildiğinde derhal müdahale etmekle görevlidirler. Kısaca görev tanımları ne olursa olsun, pratik olarak, kadınların çarşaf giyip giymedikleri veya giymişlerse dahi kurallara ne kadar uygun giyindikleri, mutavva tarafından projektöre yakın gözlerle itina ile izlenir bu zındık, münkir ve münafık soylarının davranışı, ilaveten tam anlamıyla bir erkek toplum olsa bile, görev sadece kadına müdahale etmekle sınırlı olmayıp, namaz vakti sokakta gezenleri yakalayıp camiye namaza getirmek, vakit kaçmışsa da kaza namazı eda edilmesinin şartlarının yaratılmasından sorumludurlar. Hele hele Laikliğin kalesi diye adlandırdıkları Türkiye’den biri iseniz ve hafifte olsa kural ihlali yaptıysanız hele namaz kaçırdıysanız bunun burnunuzdan fitil fitil geleceği aşikârdır ama başta yabancılar olmak üzere kuralların sıkılığına itiraz eden yerlilerde işin kolayını bulmuşlar, hemen namaz vakti biniyorlar arabaya “seferi” duruma geçerek durumu savuşturuyorlar… Bir boyutu ile de, Osmanlının “istemezük” diye başkaldıran yeniçeri ocağı gibi dayatma sahibidirler, yönetime bile müdahale hakları vardır bir dereceye kadar, genel yönetimi fazlaca hedef tutmazlarsa “hacı kıran baş kesen” rolünü oynamalarına her daim müsamaha ile bakılmıştır. Bildikleri en önemli 2 kelime ise; “Hijappp” ve “Sela” olup, bu ülkede yaşanacaksa herkesin evvel emirde bilmesi gereken 2 kelimedir de aynı zamanda, biri örtün diğeri ise ezan anlamındadır.

Arapçada, itaat ettirmek, boyun eğdirmek kökünden üretilen “Mutavva” kelimesi ile bilinen bu dini polis ekibi, Suudi Arabistan’da “Fazileti yükseltme ve günahı önleme komisyonu” resmi adı ile anılmaktadır. Bu kelimelerin sihirli kıvrımına bakarak Suudi Arabistan’da çalışıp oranın cennet olduğunu düşünenler de din polisi diye bir şey yoktur olamaz da, diyorlar ama tabii ki bu itiraz “zevahiri kurtarmaya” yetmiyor…

Son dönemde basını sıklıkla işgal eden Suudi Arabistan mahreçli fetvalara bakılırsa, “Fazileti yükseltme ve günahı önleme komisyonu” nun görevleri sadece kadın-erkek ilişkilerine sıkışmış kalmış gibi görünmektedir, sanki bu komisyonun anayasasında; kadınlar edepsiz, hayasız, sadece erkek düşünürler ve düşkünüdürler, onları nasıl ayartırım, nasıl yoldan çıkarırım dışında bir şey düşünmezler, erkekler ise Alimallah korumasız(!!!), yolda yalnız yürüyen bir kadın görürlerse hemen saldırırlar, bir kadın ve bir erkek kamuya açık bir yerde dahi bir araya gelirlerse zina yapılır yaklaşımı, bulunmaktadır. Nedir bu kadın ve erkek ilişkisi üzerine bu saplantı pek anlaşılmaz ama kadın üzerine bu kadar titizlenmelerine rağmen her Suudi erkeği çok eşlidir, ne yaman çelişkidir… Bir de bu durumu savunurken “canım ne var onlarda sevgilileri ile gizli gizli benzer hayatı yaşıyorlar” demezler mi, gülermisin ağlarmısın… Nasıl bir algılama oluşuyor bu kafalarda acaba, kadın ve erkek söz konusu ise eğer, varsa yoksa cinsel ilişki, bir toplumun böyle düşünme saikiyle bu kabil örgütler oluşturuyor olması asla ve kata makul olamaz, çok muhtemel ki sıkıntılı bir ruh hali ya da anlaşılamayan bir dünyanın dışa vurumudur… Gerçi canım yurdumda da benzer manzaralar fazlaca yaşanıyor ama görmek isteyene, kadın kameramanın görünen topuklarından tahrik olan milletvekillerinden başlayan, aynı denize giren kadın ve erkek zina yapmaktadırlar görüşüne kadar subuk düşünceler basında sıkça boy göstermekte ancak önemli bir kitle bu durumu görmek istememektedir ya da makul karşılamaktadır.

Suudi Arabistan’da çalıştığımız dönemde bir akşam bir AVM de dolaşırken, birden yanındaki askerlerle birlikle bodozlama üzerimize gelen mutavvalardan, pasaport kontrolü sonrasında neden durdurulduğumuzu sorunca “kadınlara bakıyorsunuz” gibi yanıt alınca, gülermisin ağlarmısın, bir şey de diyememe noktasında, ülkeye henüz giriş yapmamızın hoşgörülme gerekçesi oluşturması hasebiyle, sert uyarılarda bulunarak yanımızdan ayrılışlarını müteakip arkadaşlarla etrafımızda kadın olup olmadığı sorusunu birbirimize sorarak gülmüştük, oysaki etrafımızda bulunan kadınların hiçbir taraflarının açıkta olmaması nedeniyle, genç mi, yaşlı mı, çocuk mu ya da gerçekten kadın mı olduklarını bilebilmek için müneccim olmanın kaçınılmazlığı ortadayken… Ayrıca bu mutavva’ların bir başka ulvi görevi daha var, ülkeye yabancı menşeli gazeteler bunların denetimde girmekte ve büyük bir özenle ve üşenmeden, kendi kurallarına uygun giyinmemiş kadınların poz verdikleri gazete haberlerinin boyanarak sansürlenmesi, eskaza boyanmamış mezkür fotolardan birinin olması durumunda bu işle görevli kişilerin cezalandırılması bu baptan olup, bu ahvalde gel de gazete okumaktan keyif al, gazeteler bir geliyor önemli bir bölümü boyanmış, boya başka taraflara da bulaşmış, ne gam…

Suudi Arabistan’da öğrenebildiğimiz kadarı ile yaklaşık 25.000 Mutavva’nın varlığından bahsedilmektedir sayının azlığı önemsenmelerini hafifletmez yaklaşık 5.000 prensin olduğu bir ülkede bunların etkinlikleri inanılmazdır. O kadar etkindirler ki, 2002 yılında Mekke’de bir kız okulunda çıkan bir yangından kurtulmaya çalışan 15 genç kızın, dini kurallara uygun giyinmedikleri yani çarşaf ve başörtüsü giymedikleri gerekçesiyle, dışarıya çıkmalarına izin verilmemiş hatta çıkmaya çalışanları da döverek içeriye tekrar sokmuşlar ve hatta itfaiye ekipleri tarafından kurtarılmaları da engellenmiş, itfaiye ekiplerine “kızlar uygun giyimli değil içeriye giremezsiniz, onlara dokunamazsınız” diyerek ölümlerine yol açılmıştır.  Peki, sonuç ne oldu derseniz çocukların ailelerinden az biraz tepki o kadar. Tıpkı bizdeki Konya yatılı kurs misali, konu kapandı gitti…


Suudi Arabistan’da Vahabi öğretisinin getirdiği katı kurallar toplumsal yaşamın en önemli damgası olup mahremiyet çok büyük öneme haiz olup, restoranlar, AVM’ler, kafeler mutlaka aileler için ayrı bir alan düzenlemekte hatta bir kısmı ayrı giriş kapılarına sahiptirler. Canım Yurdumun bir dolu kentinde benzer görüntüler yaşanmakta ve korkarım ki bu görüntüler durmadan da artacaktır çünkü katı ve metodik dinsel yorumlara dayalı, hayata bu cenahtan nizam verme iştah ve arzusu arttıkça benzer tanıklıklarda artacaktır. Muktedirlerin her gün her an herhangi bir şeyleri bahane ederek yeni düzenlemelere yönelmesi de ne yazık ki kanıksanır hale gelmekte ve şeriata pupa yelken rota tutturma konusunda toplumsal fren oluşturması beklenen bariyerlerde birer birer aşılmaktadır. 

Hiç yorum yok: