Muhteremin
biri bugünlerde; "Güney Amerika’da faaliyette bulunan bir eşkıya benim
liseli gencimin yakasında, göğsünde olamaz" sözü ile iyice geride ve silik
kalan siluetini projektör ışıklarının altına tutarak tekrar öne "fırlamak" istemiş ve
başarmıştır. Muhtemelen mezkur muhterem konu ile bilgi sahibi değil, bilgi
sahibi olmaya niyeti de yok... Konuşuyor işte damara şırınga misali işkembe-i
kübradan...
Muhteremin;
işkembe-i kübradan atışlarında yer alan sıfat üstüne neredeyse tüm sözlükleri tarayarak
yaptığım dökümü aşağıda bulacaksınız... Bakın bakalım o sıfat ile tariflenen
insan Che olabilir mi?
Muhteremin
haksız, mesnetsiz ve ne yazık ki basiretsiz üstüne üstlük isabetsiz bir
açıklama ile hedef yapmak istediği zat ise; başta Küba olmak üzere, ayrıkotları
sayılan amerikanperverler hariç, tüm dünyanın takdirini toplamış siyasi ve
askeri bir dehadır... Sen beğensen ne, beğenmesen ne... Seninki hamamda türkü
çığırmanın arapçasıdır, burdan öte köy olmaz... O birliğinin başında giderken,
sen birliğe bile gitmeyenlerden olduğundan bunları anlayamazsın, tabii ki...
eşka: En
şaki, haydut, eşkiya, katı-üt tarik.
güruh-i eşkiya: Eşkiya
takımı, haydut güruhu.
hayadid: (Tekili:
Haydud) Haydutlar, eşkiyalar.
haydud: (Haydut)
Yol kesici. Dağ hırsızı. Eşkiya.
haydud: Eşkiya,
haydut, yolkesen.
hayta: Serseri,
serkeş kimse.
hirabe: 1. Şehir
dışındaki yerlerde yapılan eşkiyalıklara katılma. 2. Dağlarda yapılan
haydutluklarda bulunma.
ızbandut: 1.Eskiden
Rum korsanlarına verilen addır. 2. Haydut, yolkesen, şaki, eşkiya. 3. İri
vücutlu, korkunç.
katı-ut tarik: Yol
kesen, eşkiya.
komita: (Slavca)
Maksadına ulaşmak için ekseri silah kullanan, siyasî, gizli ihtilaki cemiyet.
Eşkiya.
korsan: (itl.)
1. Deniz haydutu. Deniz eşkiyası. 2. Başkaların haklarını zor kullanarak yiyen
kimse. 3. Bir hakkı izinsiz olarak kullanan.
kutta-i tarik: Yol
kesenler, eşkiyalar, haydutlar.
mindel: 1. Hırslı,
doymaz ve açgözlü insan. Yırtıcı kimse. 2. Zorba, eşkiya.
rehzen: Yol
kesen, haydut, eşkiya.
şâki: 1. Haydut,
yol kesici, eşkiya. 2. Allah'ın rızasına ve âhiret mutluluğundan yoksun olan
kimse, bahtsız.
şekavet: 1. Her
çeşit kötülük içinde olmak. Belâ ve zillete düşmek. 2. Sıkıntıda kalmak. 3. Haydutluk,
eşkiyalık.
şeng: 1. Neşeli,
kıvrak. 2. Haydut, şaki, eşkiya.
Diğer
taraftan zaten "Che"yi göğsünde
taşıyanlar neden senin gençliğin olsun ki; senin gençliğinin ne olduğunu biz
çok iyi biliyoruz, Che kahramanca ülkesi tanımı yaptığı bir yerde bağımsızlık
mücadelesi lideri iken, senin gençliğinde ABD askerleri gelecek diye umumhane
duvarları boyanırken, sen 6. Filo'yu kıble tutarak namaz kılanların lideri
idin... Aranızda daha çok fark var da, söylemenin sıkıntı yaratacağı malum-u
alilerinizdir... Siz anladınız...
Eeeee
muhtereme kızılır mı? zinhar, zaten kendisi, kendisini pek bir güzel şekilde; "bütlal-ı Batista" olduğunu zımnen
beyan etmiştir. Eee tamam, sizde sizin gençliğe, Diktatör Batista'nın
fotoğrafları yapıştırılmış tshitler bastırın ve dağıtın giysinler, hatta bence
dünyanın tüm ABD uşağı diktatörlerinin fotoğraflarının olduğu fotoğrafları da
bastırıp dağıtın... Malumun ilamı olsun bari, resmen...
Muhtereme
söylenecek çok güzel laflar vardır da; demeyelim... Ömer Hayyam'a ait olduğunu
zannettiğim baba bir söz ile konuyu kapatalım;
"Kör cehalet
çirkefleştirir insanları.
Suskunluğum asaletimdendir.
Her lafa verecek bir cevabım
var elbet
Lakin bir lâfa bakarım laf
mı diye,
Bir de söyleyene bakarım
adam mı diye"