"MAHKEMELERDE" SABAHATTİN ALİ
12
Eylül askeri faşist yönetim dönemi; tüm ülkede olduğu üzere, tüm lisan-ı
mahalli hitabet men edilmiş, kürsülerden haykıran müstebit, "asmayalım da besleyelim mi?"
diye bas bas bağırıyor, yandaşları, şakşakçıları ve sair tüm güce tapanlar
avuçları patlayana kadar alkışlıyor... Olsun öykündüğümüz batının dilleri, elin
gavurunun konuştuğu diller serbest, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca
vs., serbest ne demek, hatta "teşvik" kapsamında, ama canım yurdumun
kimine göre 12 milyon kimine göre 20 milyon insanının konuştuğu yani ana dili
Kürtçe yasak... Neyse; öyle ya da böyle, o zorla kabul ettirdi ya da öteki
liberalliğinden serbest bıraktı, şimdi konuşuluyor, kime ne zararı var... Artık
özellikle cezaevlerinin toplama kampı düzeninde olduğu "Türkçe konuş, çok
konuş" dönemi artık gerilerde kaldı, umarım bir daha dönülmez o şebek
günlere... Gerçi bu durumdan hala rahatsız olanlar var ya... Hem de diğer Türk
dünyasına dikkat kesilip oradaki Türkçe konuşmanın yasak edilmesini dile
getirip, telin mitingleri düzenleyip, baskılara son verilmesini talep edenlerin
alkışlarına mazhar olması da tam da bir karikatür... Gerçi ne beklenir ki,
gelinen nokta da, tefekkür yok, empati yok, sempati yok, merhamet yok, acıma
yok, üzüntü yok, mahcubiyet yok, ahde vefa yok, rahatsızlık yok, ilgi yok...
yok oğlu yok, aldırmazlık var, bana ne var, bana dokunmayan yılan bin yaşasın
var, aşağılama var, duyarsızlık var, fobi var, histeri var, düşmanlık var,
hoşnutsuzluk var, kafa karışıklığı var, vahşet var, yalan var, dolan var,
desise var, başkasının zararına sevinme var, nefret var, şüphe var, kıskançlık
var, küçümseme var, var oğlu var... Ve tekrar bu şebekliğin başladığını
söyleyenler de var... Allah akıl, fikir ve izan ihsan eylesin, demekten başka
çare yok (aslında var)...
Bugünlerde
okuduğum; usta Romancı, şair ve hikayeci ve düşünce özgürlüğünün yılmaz
savunucusu, uzlaşmaz kişiliği ve muhalifliği ile maruf Sabahattin Ali'nin,
mahkemelerdeki savunmaları, iddianameleri, mektuplaşmaları, tanıklıkları
üzerine yazılmış yazılarının arasından seçilenler ile, yazarlar Nüket Esen ve
Nezihe Seyhan tarafından kaleme alınmış, "Mahkemelerde"
adlı kitabın, başlıktaki konu ile ilgili gözlemi ve ilgili belgelerin bir
bölümü aşağıda verilmektedir. Mezkur kitap inanılmaz, tanıklık ve
yaşanmışlıkları aktarıyor ve buradan anlıyoruz ki, dün de aynı, bugün de
aynı... Tıpkı, Neyzen Tevfik'in dediği gibi; değişen tek şey, artık soruluyor
olması, yani, eskiden sormadan asıyorlardı, şimdi sorarak asıyorlar...
Sabahattin
Ali'nin evrakı arasında bulunan 1899 tarihli bir dilekçe, bir hapishanede yatan
zamanın azınlıklarının yazdığı pullu ve imzalı resmi bir belgesi, kolayca
anlaşılacağı gibi birilerinin yere göğe sığdıramadığı padişah II. Abdülhamit
dönemi, sonraki Abdülhamitlerin değiştirmediği kurallar devam ediyor...
Huzur-ı Alicenab-ı
Mutasarrıf-ı Ekremiye;
Acizleri
idam ve on beş seneye mahkum olarak sekiz senedir mevkufuz. İptida-yı
tevkifimizden bu yana değin memleketimize irsal eylediğimiz mektuplarımız Rumca
ve Ermenice ve Bulgarca tahrir edilerek hapishane memurları tarafından lazım
gelen muayenelerle postahaneye teslim edilmekte iken bu kere mektuplarımızın
Osmanlıca yazılması emir buyurulmuş ise de köleleri fukaradan olup her daim
posta ücretinden başka Türkçe mektup yazdırmaya muktedir olamayacağımız gibi
şimdiye kadar mektup tahrir ve irsalinde hiçbir güne kusur ve vukuatımız
görülmemiş olduğundan lütfen ve merhameten bundan böyle yazılacak
mektuplarımızın kema-fissabık muayene ve mütalaasıyla postaya teslim
ettirilmesi için lazım gelenlere emir ve irade buyurulmasını arz ve istirham
eyleriz. Ol bapta emr ü ferman menlehül emrindir.
28
haziran 1317 (1899)
Hapishane-i
umumide mevkuf
İzmirli
Üstadi
Mahkumen
mevkuf Mahkumen mevkuf Mahkemen mevkuf
Rum
Milletinden Ermeni Milletinden Bulgar Milletinden
6
imza 13 imza 15 imza
Beyan-ı keyfiyet zımnında
Hapishane Müdürlüğü Vekaletine
30
Haziran sene 317
Emr-ühavale
buyurulan işbu arz-ı hal muhakeme olundu. Mahkumun merkumun memleketlerine
yazdıkları mektupları Türkçe yazmayıp lisan-ı millileri üzere yazmalarına
müsaade buyrulmasını Türkçe yazmaları lazimeden bulunmuş olmakla icra-yı icabı
zımnında huzur-ı alicenap-ı mutasarrıf-ı ekremiyelerine arz u takdim kılmaya ol
babda emr ü ferman.
Müdür
Vekili
11 Temmuz sene 317
N.
Kendilerine
beray-ı takdim Hapishane Müdürlüğü Vekaletine
11
Temmuz sene 317