Birkaç yıl önce
gazeteler haberi şöyle veriyordu; “Van'ın Gürpınar
ilçesinin Topyıldız Köyüne bağlı Yapraklı Mezrası yaylasında, sarp kayalık bir
bölgede otlayan koyun sürüsü, uçurumdan atlayıp telef oldu. Kayalık bölgede
otlayan sürüdeki bir koyun uçurumdan atlayınca, sürüdeki 500 koyun da peşinden
atladı. Peş peşe 20 metre yükseklikteki kayalıktan atlayan koyunların hepsi
telef oldu.”
Merak ettim, hayvan
psikolojisi üstüne sordum soruşturdum, koyunların, akıl, izan, sosyal davranış,
sürü davranışı, bireysel davranışı üzerine ciddi bir şeyler bulamadım, üzgünüm.
Lakin bu arada eşeklerin develeri nasıl çekip çevirdiğini, eşek liderliğine
develerin biatını ve bu manadaki devamlılığı üstüne epey bilgilendim. Lakin
bunlar konumuzu oluşturmadığından buraya fazlaca takılmayacağım.
Evet, konumuz
koyunların sürü psikolojisi ile davranışlarının araştırılması sürecinde “Kösem
koyun” (kösemen) adlı bir kavram ile karşılaştım. Öncelikle Kösem koyunun
sözlüklerdeki karşılığına baktım.
Türkçemizin
etimolojisinin başyapıtlarından sayılacak Nişanyan Sözlüğü ile başlayalım;
Tarihçe (tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve
diğer örnekler)[ anon., Câmiü'l-Fürs, 1501]
nehāz [Fa.]: Erkeç, yaˁnī keçinin erkeği (...) ve kösem ki koyunun önince yürür.[ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876]
kösem, kösemen: Kavgacı koyun ve keçi (...) Türkīde kösen, aygır ve kösemen manasına.
Köken
Türkiye Türkçesi kösen veya kösem "sürünün önünden yürüyen koç" sözcüğünden Türkiye Türkçesinde +mAn ekiyle türetilmiştir. Bu sözcüğün kökeni belirsizdir.
Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğü ise;
a. hlk. Kösemen: Kösem koyun.
b. Çobana alışkın ve sürünün önünde giden dört yaşında keçi, ya da koyun.
c. Sürünün önünde giden koç, kösemen
d. Kılavuz, yol gösteren, rehber.
şeklinde gösterilmektedir.
Buradan da
kolayca anlaşılacağı üzere; Van’da uçurumdan atlayan koyunların başlarındaki/önlerindeki
kösem koyuna biat etmelerinden kaynaklı bir intihar söz konusudur. Koyunlar
normal düşünebilseler, başlarına neler gelebileceğini görebilseler bu sonuç
asla ve kat’a yaşanmazdı… Ama Kösem ve sürü koyunları ilişkisi her daim böyle
sonuçlanır, bundan kaçış olmaz, olamaz… Şüphesiz şimdi akla neden çobanın bu
intihar sürecinde aktif rolü olmamış ve zavallı koyunlar telef olmuş sorusu
gelmektedir. Oysa araştırılınca görülüyor ki; Çoban burada sürüyü yönetme
konusunda en büyük yardımcısı konumundaki Köseme fazlaca güvenmiş, kösemin bir
delilik yapacağına ihtimal vermemiş ya da böyle bir sonuç akla hiç gelmemiş…
Çünkü Çoban ve Kösem arasında yönetsel manada tam bir mutabakat var, kösem iyi
eğitilerek ve öğretilerek donatılmıştır. Yani aslında Çoban sürüyü tek başına
yönetmez öyle zannedildiği gibi değildir, sürü içinden yardımcıları vardır, ilk
ve baş yardımcı kösem koyundur, kösem koyun çoban tarafından özel bir ilgi ile sevilir,
okşanır, yemlenir, yemlemede ayrıcalıklıdır, öyle ayrıcalıklıdır ki bazen yem
dışında şeker ile bile beslenir, kösemde bu özel ilginin karşılığını adeta
mağrur bir lider edası ile sürünün önünden giderek gösterir. Sürünün hareketi
ise tamamen bir hiyerarşik nizam oluşturur, en önde kösem, hemen arkasında
sürünün güçlü koyunları, onun arkasında ise, yavaş hareket eden, nispeten zayıf
ve cılız olanlar ile aksak, topal vs gibi sorunları olanlar sıralanır. Gerçi
kösem için bazen kurt ve çakal gibi hayvanların saldırılarında, ki cepheden
saldıran bu hayvanların ilk hedefi olma gibi bir risk vardır ama bu konuda
köpekler iyi rol alırlarsa bundan da yırtar, ancak ilk saldırıda hedef olmaktan
kurtulur ise sürü, geriye dönerek kaçmaya başlar ve maalesef yine geride kalan,
hareket kabiliyeti az olan, aksak, cılız, topal koyunlara olan olur. Kösem
koyun salhane merasimlerinde bile en öndedir, orada da kesilecek koyunların salhaneye
tıpış tıpış girmesine ön ayak olur, gerçi önünde sonunda sıra kendisine de
gelir ama artık orası tam manası ile kendisi adına çaresizlik noktasıdır, eee
ne de olsa sürü kalmayınca köseme de ihtiyaç kalmamıştır. Sürü sürülüğünü sürdürür
iken bu en önemli yardımcılık ve peşine takılanları kandırma görevini ifa eden
kösem, çoban tarafından, şefkat, özel beslenme, özel muamele, haddinden fazla
okşanma ile taltif görecektir elbette, bu ayrıcalık kösemi keyifli bir yaşam
sürmesi konusunda taaa emekliliğe kadar uzanacak, sonuçta da eceli ile hayatı
son bulacak bir süreç gibi yanıltacaktır lakin ömür mezbahada nihayetlenecektir
kaçınılmaz olarak… Ama artık koyunlarda, kösemin peşinden uçuruma
atlamayacaklarına dair ders almış görünmektedirler, en azından benzer bir vaka
bir daha yaşanmadı, darısı diğer hayvanların başına, inşallah.
Çobanın
sürü içinden olduğu gibi dışından da yardımcıları olacaktır, onlar sürünün kendi
cins ve ırkından olmayan köpeklerdir ve sürünün zapt-ı raptının
garantisidirler. Gerçi dış saldırılara da karşı koymak için eğitilmişlerdir ama
asli görev yoldan ve hizadan çıkan, sürünün ahengini bozan koyunlara yöneliktir.
Müesses nizam bu manada sürer gider ve öyle de görünüyor ki gidecektir de, bu
doğru mu yanlış mı, ben bilemem, ben sadece gazete haberi üzerine merak
neticesinde öğrendiklerimi paylaşıyorum…
Görüldüğü
üzere kösem için yazılan rol, ya da iş tarifi; Çoban tarafından sürünün,
gözlenerek, gözetlenerek, beslenmeden, barınmaya kadar adeta kaderinin tespit
ve tayini mucibince çobanın himmet, hikmet ve iradesinin sürüye yansıtılmasından
ibarettir.
Yalnız
bu kösemin kelime olarak “Kösem Sultan”daki kösem ile bir ilgisi var mı, bilemedim,
lakin alaka olmaması gerekir diye düşünüyorum.
Yazıyı,
koyun metaforu ile koyunluğu harika betimleyen Nazım Hikmet ile taçlandıralım.
bir
değil,
beş
değil, yüz milyonlarlasın maalesef.
koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,